Team Image

Nurten K. TOSUN

Uzun yıllar finans sektöründe çalıştıktan sonra, edebiyat alanında çeşitli eğitimler aldı. Kollektif bir öyküsü ve kendisine ait iki romanı yayımlandı. Aynı zamanda anne, eş, gezgin, tipik bir yay burcu, Beşiktaş aşığı ve kitap ve mavi...İstanbul’da ikamet ediyor.

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

Lavinya Dergisi

Yazarlarımız
ASDFGHJKLŞLKJHGFDSDFGHJK.jpeg
Deneme

KADIN

Kimdir kadın? Nedir? Sesli midir? Sessiz mi?
Hacmi büyük ya da küçük
mü? Kokusu var mıdır? Ya da rengi? Duyguları? Hayalleri? Gezegenlere mi benzer
yoksa? Ay misali uydusu var mıdır? Peki nerelidir kadın? Hintli, Asyalı,
Avrupalı, belki Kızılderili Ala Geyik. Soylu, kentli, köylü, okumuş, okuyam

PHOTO-2019-05-21-00-37-22.jpg
Hikaye

PİNOKYO

Neden? Neden dedi kadın adama.
Adam sustu. Masadan kalktı bir düğmesi kopmuş nefti yeşili kaşe montunu giydi.
Son bir bakış attı kadına. Arkasını döndü ve hızlı adımlarla uzaklaştı. Kadın
bakakaldı ardından adamın. Gözleri hüzünlüydü. Üzüldüğü şey neydi? Adamın
gidişi mi? Belki. Yine bir ayrılık

PHOTO-2019-05-26-22-39-00.jpg
Hikaye

DİVANE KUŞU

Sessizliği
dinledim saatlerce, bu boş, eski ve ıssız evde. Örümceklerin mesken tuttuğu
tozlu raflar arkadaşım oldu. Bir de eski güğüm. Sobanın üzerinde fokur fokur
kaynadığı kış günlerinin nasılda gözbebeğiydi. Kestane ve portakal kabukları için
zaman zaman genişçe yayıldığı yerinden feragat edi

PHOTO-2019-06-10-12-53-04.jpg
Hikaye

BENİM GÜZEL MANOLYAM

Nihayet
buluştuk beyaz kumlarla. Kış boyunca kimleri ağırladı? Bilmiyorum. Zaten önemli
de değil. Ben yazın ağırladıklarıyla ilgileniyorum. Her buluşmada
duygusallaşıyoruz. Denizin kulağına fısıldamış olacak ki kumsal, o da komşusuna
jest

PHOTO-2019-06-14-01-04-12.jpg
Hikaye

BİZ ÇIKALIM KEREVETİNE

Çalar saatin 'uyan' emrini
vermediği sabahlara kalkmak. Yorgun ve mutsuz uyanmamak. Bebek gibi uyumayı
hayal etmek. Koyun saymadan rüyalara dalmak. Perdeleri sıkı sıkı kapatmak ve
kuş tüyü yatağımdan çıkmamak. Dakikalarca bekleyip s

cay.jpg
Deneme

ÇAY DİYE BİR ŞEY VAR

Öyle benim
kırk yıl hatırım var diye böbürlenme kahve kardeş. Dinle, duy bir sesimi, anla
ki konuşalım. Ben yalnızların yareniyim. Adım geçince bardaktan ötesini
görenler vardır. Dost sohbetinin yandaşıyım. Kimi zaman kahkahalar eşlik eder

PHOTO-2019-07-01-02-22-09.jpg
Hikaye

SALINCAKTAN DÜŞTÜĞÜM İÇİN Mİ?

 Genişti
çimenlik ve yeşildi. Çağlayan derenin sesi, kuş cıvıltıları ile raks ederken,
onu gördüm. Çam ağaçlarının gölgesinde 'Bana güven' dercesine heybetli
bakıyordu. Başımı çevirdim başka yöne, ben, ben korkuyordu

PHOTO-2019-07-08-20-37-19.jpg
Hikaye

KARDELEN VE HERCAİ

Asırlar önce birbirini çok seven iki çiçeğin öyküsünü anlamıştı adam
kadına. Kadın ilgisizce dinlemiş ve kafasını çevirmişti bol kremalı kahvesine.
Adam okumayı çok seviyordu. Kitapları, şiirleri, masalları... Ve anlatmayı da.
Adam bir de

nt.jpg
Hikaye

PAPATYA FALI

Beyazını da
seviyorum. Sarısını da. Kokusunu da. Ve sade bakışını da.Gizli
albenisi bir yana. Benim zaafım cevaplarına. 'Seviyor, sevmiyor' iki
kelime. Soruyorum
bu iki kelimeyi defalarca sana.Nedense
hep 'sevmiyor' cevabın

NT.jpg
Hikaye

SUSULU

'Vira
bismillah' dedi Hasan. Çalıştırdı ekmek teknesini. Düşündü. Motor hız aldıkça
kıyıya baktı. Maviye daldı. Adaya
yerleşeli koca beş yıl geçmişti. İlk yıllar başka diyarlarda denize açılmak
bahanesiyle geldiği taşa, toprağa nasıl da âşık olmuştu? Gidememişti. Onun aşkının
aslında bambaşka

PHOTO-2019-07-30-01-28-22.jpg
Hikaye

MENEKŞE KOKULU

Anahtar kolyeniz oldu mu sizin? Benim oldu. Üstelik bir tane değil. Bir kaç tane. Her yeni eve bir anahtar. Genişi, darı, paslısı, ince uçlusu... Bazılarını uzun yıllar tuttum boynumda. Bazıları çok kısa kaldı. En çok hangisini mi sevdim? Elbette menekşe kokulu olanı. Anahtar menekşe kok

nt.jpg
Hikaye

ÇOK BAYRAMLAR GÖRESİN

Büyük dolaba, gümüşlükteki raflara,
çekmecelere, aklıma gelen her yere baktım. Bulamadım seni! Bulamadım! Bilmem ne
markasının garanti belgesi. Hayır bulamadım! Senden ne hayır gördüm ki? Garanti
belgenden göreyim? Oysa tam sekiz ay çeyrek maaşımı ödedim mar

nt.jpg
Hikaye

YARAN İYİLEŞSİN

Kaç el
okşadı başımı hatırlamıyorum. Saymadım. Deneseydim saymayı hangi sayıya kadar
sayabilirdim? Onu da bilmiyorum. Çocuktum ben. Derdini anlatacak kadar büyük.
Dertlere anlam veremeyecek kadar küçük. Hatırladıklarım var elbette. Çocuk

PHOTO-2019-08-22-09-05-29.jpg
Hikaye

O'NUN KUTUP YILDIZI

Gezegenler,
kara delik, uydu, nebula. O'nun dünyasıydı. Keşfedilmemiş gezegenleri keşfetmek
istiyordu. Hayalperestti. Yıldızları seviyordu. En az onu sevdiğim kadardı,
kutup yıldızına olan sevgisi. Teleskopuyla geceye bakarken, gözlerime

E02AAE8C-E567-4ECE-856E-0B66928B3433-333-00000007EC921F33.JPG
Hikaye

MAVİ

'Paletinde hep aynı
renkler var'
dedi. Kulak asmadım. Günler geçti. Aynı
renkleri yine, yeniden sıktım paletime. Fırçamla dans ettiler durmaksızın.
Renkler de mutluydu, fırçam da, resimlerim de. Ve elbette ben de. O bir daha
geldi.

nt.jpg
Hikaye

BİR KIRIK AYNA HİKAYESİ

 

Müzeyyen.
Koca gözlü, kalem kaşlı, işveli Müzeyyen... Her günki gibi aynı saatte uyandı.
Dakika şaşmazdı. Saten sabahlığını ve tüylü beyaz terliklerini giyindi. Kırık
aynasında suretine baktı. Saçını ve sabahlığını düz

nt.JPG
Hikaye

SOBE

“Ebe, ebe, ebeeeee.” “Ebe tura bir, iki, üç…” “Bir-ki üçler...” “Denizde dalga hoş geldin abla.” “Aç kapıyı bezirgan başı.” “Laleli belkız içeriye gir kız, ipten çık kız.” “Üç göbek attım yatağıma yattım.” “Huu huu Ayşe Teyze bahçene gireyim mi?” “Çilekli muzlu panda, sana da bana da ısmarla.” “Ekme

PHOTO-2019-09-25-00-53-34.jpg
Hikaye

PÜSKÜLLÜ

‘Kelimelerin kısa’ dediler, ‘evet’ dedim. Kelimelerim
kısa... Çünkü; 'Ben yorgunum!' Ama onlara yorgunum demedim. Nicedir uzun
cümleler kurmuyorum. Hava sıcak, güneş tüm ihtişamıyla göz kırpıyor. Lakin ben
üşüyorum. Ayazdayım. Onlara üşüdüğümü de söylemedim. Ayazda oluşumu da. Yeni
b

PHOTO-2019-10-01-22-53-10.jpg
Deneme

PATRON KİM?

"Yaşadıklarından hiçbir şey öğrenmeyeceksin
değil mi?"
dedi beyin kalbe.
Kalp cevap verdi: "Bırak atayım
hızlıca ve yeniden deneyeyim."
Patron kim?
Kalp! Beyin! Hangisini dinler insanoğlu?Kimi
insanoğluna göre kalp patrondur. Kimi insanoğluna

soba.JPG
Hikaye

GÜNLERDEN SOBALI PAZARDI...

Günlerden
sobalı pazardı. Sobalı pazarlar değişmezdi ve hiç sevilmezdi o pazar
akşamları... Eski bakır güğüm kaynardı fokur fokur. Sonra bir kestane ya da
mandalina kabuğu kokusu sarardı evi. Sobanın demir askılıklarına asılmış mavi
önlükler vardı. Koca leğ

kitapları seçtim.jpg
Hikaye

KİTAPLARI SEÇTİM

Masallardaki “Uzun uzun yıllar önceydi…” cümlesi kadar eski değildi belki mazim. Lakin farkındaydım. Sesimin önce fısıltıya, sonra sessizliğe yatay dönüşümünün. Benim için bir tercihti bu. Onlar için içe kapanıklık. 'Depresyon' olarak tanımlayanlar da oldu bu durumumu. Bazen eleştiren gözler, akabin

fırtına.jpg
Hikaye

FIRTINA

Yeğin yağmur getiren ve kasırgaya dönüşebilecek olan çok güçlü rüzgâr diye tanımlarsak 'Fırtına' çıkar karşımıza... Yağmur getiren, rüzgâr getiren, kum getiren... Belki çiğ ya da tipi eken toprağa. Ben coğrafya ödevime böyle çalışırken, tiz bir ses bölmüştü ezberimi. 'O da bir şey mi evlat, fırtına

anadol.jpg
Hikaye

ESKİ ARABA

'İki gönül bir olursa samanlık seyran olur.' sözüne inandık, çıktık yola. Yol zaman zaman virajlı ve uzundu. Nice uykusuz geceler, yüksek sesler, küs günler oldu virajları geçerken. Lakin yolun bahar bahçe, lavanta kokulu, düz ve kısa anları da olmadı değil. Bir sıcak gülüş, bir tatlı kelime, durup

44b1.jpg
Hikaye

YANLIŞ YOL

'Yanlış yoldasın' dedi önce o, sonra diğeri, daha sonra bir diğeri daha... O ve diğerleri yanlarına kendilerine benzeyenleri de alarak geniş kitleler oluşturdular. Onlar ve diğerleri çevremi sarıp sarmaladılar. Korktum! Yanlış yoldaydım... O kanıya varmışlardı. Yolumdan hemen vazgeçtim. Geri döndüm.

radyo.jpg
Hikaye

SESSİZ ÇIĞLIK

Çocukluğum… Ve çocukluğumun geniş saatlerinin geçtiği büyük salon. Salonun içinde el oyması koca vitrin… Vitrinin içinde tek antenli küçük radyo. Radyonun içinden gelen o renkli sohbetler, kadife türküler, sesler… O sesler ki bizim seslerimize karışan, çığlık çığlığa sobelemece, körebe ve kahkaha… A

söyleyemedim.jpg
Hikaye

SÖYLEYEMEDİM

Işıkları yakmadım yine, söyleyemediğim gibi, gösteremedim de kimselere bendeki seni. Vanilya kokulu bir mum aydınlatıyor masamı bu defa… Sana ben yeni sözler yazıyorum. Nice yazları, kışları biriktirdim o sözlerde. Baharlar çiçek açtı, yapraklar sarardı, soldu. Mevsimler değişti. Şiirlerimin sahibi

PHOTO-2019-12-17-13-39-22.jpg
Hikaye

İYİ Kİ DOĞDUM!

Aslında maviyi severim ben. Denizi, yosunları, güneşi… Kumlara yalın ayak basmayı, rengârenk halhalları, dalga sesi eşliğinde okunan kitapları, savrulan saçları, efil efil etekleri, külah külah dondurmayı. Sevdiklerim bana “Yaz” der. Sen yaz mevsimine aitsin. Bazıları bilir, bazıları bilmez... Lakin

hqdefault.jpg
Hikaye

KÖR KUYULAR

“Kimdir en yakın dostu insanın? Şöyle, anlattım kurtuldum derdimi dediği. Ferahladığı… Mektup pulları olabilir mi? Ya börtü, böcek, kelebek, kuş, kedi, çiçek, kitap, deniz, insan? Tabi ya insan! İnsanın dostu insan. İnsan mı? Sanmıyorum. Benim dostum kör kuyular” dedi kadın…
Şaşırdım. Benimle konuş

11257527165_61b09beaf4.jpg
Hikaye

ÇİÇEKLİ PERDE

Çiçekli perdelerim yine kapalı. Ruh halim gibi. Gün ışığına da küskünüm. Susuyorum. Payıma sessizlik düştü. Bir de yalnızlık. Zaten sessizlik ve yalnızlık ruhuma yapışmış benim. Alışkınım. Doğduğumda bile yalnız kalmışım. Tüm hastane benim çığlıklarımı dinlemiş. Tek doğan çocuk koca serviste benmişi

NPiPPVRoa9qbfJKxxmKjx3-970-80.jpg
Hikaye

PEJMÜRDE

Hayat diyorum. Hayat. Maraton. Bazen açık havada yüz metre düz. Bazen kapalı havada yüz on metre engelli koşmak. Arkanda esen rüzgâr. Ter içindesin. Etrafta insan çok. Kalabalık, ses, toz. Sana bakıyorlar ama seni görmüyorlar.
Hayat diyorum. Maraton. Beni görsünler diye çabalıyorsun o maratonda. D

PHOTO-2020-01-14-09-08-29.jpg
Hikaye

LUNAPARK

Kaç bilet alsam mutlu olurum gişeden? Kaçıyla çocukluğuma dönerim mesela? Bir mi? On mu? Daha mı fazla? Dönme dolapta şehrin ışıklarına baksam. Atlıkarıncada ille de pembe tüylü atı istiyorum diye tuttursam. Tüylerini ellerimle sevsem atın. Sonra çarpışan arabalardan birine binsem, diğerinden insem.

569cbdac67b0a94100219f17.jpg
Hikaye

KARDAN ADAM

Beklediğimiz gün nihayet gelmişti. Soğuk, ayaz ama beyaz. Alabildiğine sonsuzluk gibi. Baktık birbirimizin gözlerine hiç konuşmadan aynı anda taktık eldivenlerimizi, berelerimizi, çizmeler derken tamamdık. Yıllar bize konuşmadan anlaşabilmeyi öğretmişti. Bir şeyler kötü gidiyordu biliyorduk. Sessizd

hayal.jpg
Hikaye

DİYORUM!

Diyorum! Bir gitsem, gitsem uzaklara. Nehirlere, ovalara, başka diyarlara...
Kar olsa, şehri örtse. Tanışsak şehirle. Çok güzelsin desem.
Dolaşsam amaçsızca. Yollarında, bağlarında, renkli sokaklarında.
Tatsam yeni lezzetlerini. Tadarken ağız dolusu gülsem.
Sonra atlasam trene, başka diyara geçs

01f1597ecb7b48873cc5739499cba6ee.jpg
Hikaye

KUTU KUTU PENSE

'Kutu kutu pense, elmamı yerse, arkadaşım arkasını dönse…'
Tutardık el ele dönerdik arkamızı sırayla, yüzümüzde gülümseme olurdu.
Yanımızda bakkal amca, karşımızda komşu teyze.
Sonra diğer çocuklar, kimisi “tombilis” oynardı, kimisi “ada”. Bir oyundan sıkılan diğerine geçerdi. Acıkırdık, reçelli

IMG_0806.jpg
Hikaye

KOCA ÇINAR AĞACI

Bahçemdeki koca çınar ağacı, nasıl da kök salmışsın toprağa, derinden, sıkıca, benim dercesine. Tanıştık, yaş aldık, büyüdük seninle. Takvim yaprakları değişti. Nice kışlar, baharlar, yazlar geçirdik. Dallarında yeşilin her tonunu gördük. Kah üşüdük, kah sıcaktan bunaldık. Bazen kitap okuduk gölgend

IMG_0890.jpg
Hikaye

HİNDİBA

Mevsimlerden bir mevsim, aylardan bir ay, günlerden bir gün içindeyim. Sıradan olduğunu düşündüğüm bir saat diliminde amaçsız yürüyorum. Keçeli, rahatsız ayakkabılarımın bağcıkları çözülene kadar her şey olağan seyrinde. Eğildim istemsizce başladım düğüm atmaya bağcıkları ve onu gördüm. Kalabalık, a

IMG_0934.jpg
Hikaye

KELEBEK

Geniş, yüksek tavanlı, sessiz bir antredeyim. Yerler siyah beyaz karolu. Sanki bakışları var duvarlarının, ürpertiyor beni ya da sessizliğin bir sesi var; tiz ve çığlık çığlığa korkutuyor bedenimi. Kapılar, koca koca kapılara açılıyor antre. Her biri sanki başka bir kâbusa gidecek gibi endamlı ve ça

IMG_1005.JPG
Hikaye

KIZ VE EJDERHA

Tanıdık tanımadık dostlar! Türküler, şiirler, sözler dolanır dillerinizde. Sever yürekleriniz, tasvir eder niceniz sevdiğini. Kiminiz der ki, sevdiğim ceylana benzer. Ahu bakışlıdır. Gözleri alır götürür beni yeşil diyarlara. Kiminiz de anlatır o bir kuştur, kanatları vardır. Süzülüp durur gökyüzünd

WhatsApp Image 2020-03-14 at 00.43.20.jpeg
Hikaye

BEN VE AY

Geceyi beklerim ben. O’nu. Kimseye göstermediğim karanlık yüzümü paylaşmak içindir çabam. Elimde kâh kahvem, kâh kitabım, kâh yalnızlığım olur. O alacakaranlıkta parladıkça yıldızların ışıltısı almaz gözlerimi. Odaklanırım karanlık içindeki dostuma. Merhaba derim, merhaba Ay!
Bilirim benzeriz birbi

IMG_1049.JPG
Hikaye

KUĞU GİBİ

Sadece boynum değildi kuğu gibi narin. O senin gördüğündü. Bedenim ve ruhum da eşlik ederdi çoğu zaman boynuma. Ağır ağır yüzüşümün tek nedeni uçsuz bucaksız yeşil gölde, ne gel deyişindi, ne gelme! Küçük beyaz bulutlardı tepemde dolanan. Hepsi sana dair umuttu bende... Lakin tükendi nicedir merhame

IMG_1043asd.JPG
Hikaye

AYNA

Aynada kendime seni seviyorum diyerek başlıyorum güne. Seviyorum evet, kime ne? Bakıyorum dakikalarca gözlerime, “Bugün biraz yorgun musun?” diyen komşum. Ay deme!
Kaz ayaklarım biz geldik konuşmasına başlamış yine. Tamam, arkadaşım durma sen de söyle! Bu neyin süsü yaşın kaç? Kelamı daha senden ba

IMG_2111.jpg
Hikaye

MUTLU SONLA BİTEN TÜM MASALLARA

Bahar gelecekti. Sonra çiçekler açacaktı, nisan yağmurları çiçek açmış erik dalları ile buluşurken; martılar simit, sincaplar ceviz peşinde daha çok koşacaktı. Ajandaya yazılmıştı renkli kalemlerle planlar, buluşmalar, özel günler ve o beklenen tatiller. Belki bir sahil kasabasına, belki en uzak o d

IMG_1693.jpg
Hikaye

ESKİ GAZ LAMBAM

Fitilini sevdiğim eski gaz lambam. Yine gece, yine ben sana muhtacım. Okumak için, düşünmek için, dertleşmek için. Nicedir yarenimsin. Hani gölgende mürekkepli kalemimle yazdığım satırlar var ya, o şiirler, saman kâğıdına dökülen gözyaşlarım. Hepsi boşaymış. Sırma saçlarına görmeden hayran olduğum g

a5282c7c-65c1-4955-ad66-291efb32aab2.JPG
Hikaye

BASMA FİSTANIM

Ah benim basma fistanım! Kırmızısı ateş saçar, siyahı gece ile yarışırdı. Yeşilini tarif edecek ozan yoktu. Her bir deseninin dili başka, türküsü yanıktı. Nicedir giyerdim onu, sever, sarar, sarmalardım. Bilirdim çok yakışırdı bana. Şöyle salındım mı var olan endamımla, havalanır dururdum ben de; ca

cd8936ae-2efb-4188-ac79-365f07e77c7f.JPG
Hikaye

AMBİVALANS

“Am-bi-va-lans” diye heceledim bir defa, duvarda asılı resmine bakarken. Tam da bendeki seni tarif ediyordu bu kelime. İlaveten o resimde taktığın mavi şapka vardı ya hiç yakışmamıştı sana. Çok defa söylemek istemiştim ama susmuştum. Kırmamak içindi en büyük çabam seni. Hala yakışmıyor şapka da, ısr

IMG_2436.jpg
Hikaye

GECE KELEBEĞİ VE ÇİÇEK

'İşte yine sabah oldu; geldi veda zamanı.' dedi, gece kelebeği.
Çiçek cevap verdi:
'Henüz balözüm bitmedi.
Kalsan sohbet ederdik göz kamaştıran pullarınla, kanatlarınla, işte bu sessiz alacakaranlıkta…'
Düşündü kelebek;
Açtı topuzlu antenlerini, güzel bir teklifti çiçeğin sözleri,
Biraz dah

IMG_2458.jpg
Şiir

İPLER KİMİN ELİNDE?

Önceleri!
Ah önceleri!
Hayat basit bir sahneydi!
Âşıktı adam kadına, üstelik tek taraflı değildi hisleri.
Kadın da âşıktı adama, nicedir birleşmişti elleri.
Hayat bir tiyatroydu adama göre,
Kadınsa başrolü kapmış olmanın hevesinde.
Günün sonundaki alkışlar için yarışmak gelmemişti akıllarına

IMG_2564.jpg
Hikaye

KRALIN KRALİÇESİ

Kral ve Kraliçe, sardunyaların sarmaladığı uzak bir ormanda yaşıyordu.
İkisi de zamana, dikenli yollara, kara kışlara, kavurucu sıcaklara, suyu azalan yamaçtaki nehre, dallarında olgunlaşamayan böğürtlene rağmen birbirlerini seviyordu.
Yıllar içinde öğrenmişlerdi, kara kışlar geçiyordu, böğürtlenl

8ede9c5a-5f4d-4537-bbdc-64b9a299ab22.JPG
Hikaye

İŞTE O GÜNLERDEN BİRİNDE

İşte o günlerden birinde, hava güneşli, kuşlar cıvıltılı, çocuk sesleri, 'yavaş sallan düşersin' diyen anne seslerine gebe. Eros tüm hızıyla ok atma peşinde. Sümbüller parklarda, bahçelerde. Uzaktaki camdan; Türk sanat musikisi tınısı gelmekte. Seçemem acep kim söylemekte? Sadece duyarım ben. Bir de

IMG_2711.jpg
Şiir

KAKTÜSÜN DİLİNDEN

Adım kaktüs benim.
Çiçekleri sever O ve onun gibiler, lakin sevmezler beni.
Oysa ben de bir çiçeğim. Üstelik en az su ile beslenenlerdenim.
Dikenlerim var nergis değilim elbet. Suç mu?
Sahi kabahat mi?

Adım kaktüs benim.
Kavuşamayan âşıkların hediyesiyim ya da yalnızların bilmecesi.
Şairler

PHOTO-2020-06-05-02-45-47.jpg
Hikaye

MASKE

'Gece karanlık. Ay ve yıldızlarla süslü siyah.
Gün aydınlık. Gün ışığı ve bulutlarla süslü beyaz.'
Dedi adam boşluğa bakarken. Derin ve kaygılıydı gözleri.
Kadınsa ne beyazdı, ne siyah. Hiç renk vermiyordu solgun silueti.
Bir zaman daha böylece susarak geçmişti.
Sessizliği bozan yine adamdı ve

yara bandı.jpg
Hikaye

YARA BANDI

Nicedir ruhunun ufka dalışı sızlatmıştı her bir yarasını. O yaralar ki, irili ufaklı canını yakan ama yıldırmayan. Ve buğulu gözlerini zamansız kapattırmayan. Bazen çayıra, bazen uzaktaki bayıra baktıran. Dili olsa anlatsa retina, konuşabilse göz kapakları. Yine geçse hafızasının her bir karesinden

IMG_2573.jpg
Hikaye

BULUTLAR KADAR ÖZLEDİM!

Sayamadım kaç bulut vardı gökyüzünde. Bir, iki, üç diyerek başladım oysa. Dördüncüyü beyaz bir tavşana benzettim. Havuç yoktu elinde ama. Beşinciyi de bol dallı bir ağaca. Altıncı bulutu biraz gözlerimle evirdim çevirdim. Sonunda kemana benzediğine karar verdim. Biraz çalsa ve az ötedeki kara bulutl

IMG_3035jhgfdfgh.JPG
Hikaye

MASALLAR VE İYİLER

Kırmızı başlıklı kızı avcı kurtarmıştı. Rapunzel'i saçları, Sindirella’yı cam ayakkabısı, Pamuk Prensesi Cüceler. Masallarda vardı hep iyiler ve kötüler... 'Çünkü iyiler hep kazanır.' demişti nice öğütlerde büyükler... Sahi kazanır mıydı iyiler? Onca kanatan kötü kraliçe, kurt, büyücü varken masalla

PHOTO-2020-07-04-00-04-36.jpg
Şiir

SESİMLE GİDERİM

Anlattım maviye, dalga sesine,
Sıcak kumu her gün aynı saatte ziyaret eden yan gezen yengeçe,
Gölgesinde serinlediğim kavak ağacına,
Elime konan uğur böceğine,
Okuduğum şu beyaz kapaklı kitabın son sayfasına...
İnsanoğlu kör, sağır ama değil dilsiz.
Evet bu tam da bir serzeniş!
Bendeki ağır,

92fdaeca-fd37-4591-bd7f-a9a9d8d01272.JPG
Hikaye

...

Sizin hayatınızda da özne ve yüklem yer değiştirdi mi hiç? Yoksa bu sadece bana özgü bir durum mu? O gitti ya da gitti O. Sıfat tamlamalarınız zincirleme oldu mu? 'Derin düşünceli kadın' koydular mı adınızı? Şu anlatım bozukluğuna ne demeli? 'Bari hiç olmazsa sen yanımda kal.' Bari ve hiç olmazsa ay

mevsimler ve ben.jpg
Hikaye

BEN!

Bugün Kış'ım ben, soğuk, üşüyorum. Her yanıma buzdan kaleler yapılmış. Bir de en sevimsizinden kardan adam. Camdan insanlar beyaz düşe bakıyor, bense içimdeki ayaza.
Oysa biliyordum Kış'ın geleceğini...
Dün Yaz'ı yaşadım ben, sıcaktı ısındım. Yanıma, yöreme tatlı meltemler esti. Bir de en köpüklüs

PHOTO-2020-07-24-01-51-14.jpg
Hikaye

BENİ BULDUM!

“Nesin?”
“Kimsin?”
“Ne yaparsın?”
Dedi insanoğlu...
Türlü dil ve zamanlarda, bazen sessiz bazen sesli o nizami bakışlarda.
Soru kipleri türlü ses tonuyla buluştu.
Bende sıfatlar aradı, bulamadı ya da buldu.
Önceleri nedendir bu merak dedim.
Ben:
Ben idim!
Yine de;
Anlattım durdum!
Lak

d11d3564-2552-43ad-bc6d-09f31f6c9a2e.JPG
Deneme

VE UÇ

Kim demiş 'eksik etek' diye? Kadınım ben kadın. Etek nedir iyi bilirim. En havalısını da giyebilirim. Salınmam ya da vazgeçtim, salınabilirim. Bu sadece benim tercihim. 'Saçı uzun aklı kısa.' ha ha durun da bir güleyim! İster uzatırım saçımı, istersem kısacık kesebilirim. Bana en çok hangi renk yakı

çelme.jpg
Hikaye

ÇELME

Kaç çelme daha yersek düşeriz dedim aynadaki siluetime. Bir, iki, üç, beş, yedi, on beş. Sustuk! Belli ki düşünüyorduk ikimiz de. Bugünü, yarını, en çok da dünü istemsizce. Yine o sokaklar ve o tatlı sözler dilimizde. “Ebe ebe nerede? Su doldurur derede, dere boyu çalılık, derede olur balık...” Ayna

1597518114121_PHOTO-2020-08-15-14-50-33.jpg
Deneme

...TIK

Balkonları odalara kattık, camlara panjur yaptık. Çelik kapılar taktık, bahçeleri otopark sandık. Ne balkon aşkları bıraktık, ne de cam sohbetleri. Çelik kapıları kat kat anahtarlarla kapattık, bahçede çocuk seslerini susturduk.
Gökdelenler inşa ettik, şafşatalı avmler diktik. Mısırı bardağa tıktık

IMG_3729.jpg
Deneme

YILDIZLAR VE ATEŞBÖCEĞİ

"Yıldızlar ateşböceği sanılmaktan korkmazlar." diyor Tagore. Düşünüyorum; bir geceye bakıyorum, bir yıldızlara, bir de sağ yanımdaki çayırda uçuşan ateşböceklerine.
"Yıldız"; sahi bir yıldız olsam "Sirius" mesela. Ateş böceği sansalar beni, umursar mıydım? Bütün evren varlığımı en parlak yıldız ola

bavul.jpg
Hikaye

BİR BAVUL HİKÂYESİ

Mutsuz uyandım bugün. Beyaz tavana, oval avizeme baktım birkaç dakika. Sonra neden daha renkli değil odam dedim? Perdelerim solmuş mu? Camlarım çok mu tozlanmış? Diye de düşünmekten alamadım kendimi. Artarda sıraladığım sorulara bir an mola verdim sonra. Makyaj aynamdaki parfüm şişesine takıldı gözü

18082018112207339491888.jpg
Deneme

ANAHTAR SESİ

Güven, güvenmek, güvenli an, güvenli ses, belki başka bir nefes... Neydi o his? Sarmalanmak mı? Saklanmak mı? Paylaşmak mı? Taş devri gibi mağaralara kurmak mı evini? Hikâyedeki kız kulesine kapatmak mı prensesini?
Karanlık mı bizi korkutan? Kâbuslar mı? Kâbuslara neden olanlar mı? Neydi o his? Ayd

ateş-buz-yürek.JPG
Deneme

ATEŞ VE BUZ

Yanık, yanmak. Ateşle, suyla, dertle. El yanığı, dil yanığı, yürek yanığı... Yangınlar! Hangisi daha dayanılmaz sence? Kıvılcımlar çıkarken yanında, yörende. Sonra attığın her adımda kora basmak, sözde cesaret istemez de. Ardına bakmadan yürümek kolay mı? Susma aynadaki ben söylesene!
İlk değil, üç

PHOTO-2020-09-20-01-20-27.jpg
Deneme

SONBAHAR

Neden beni suçlarsın ey insanoğlu? Hüzün barındıran sadece ben miyim ruhunda? Güneş’e veda etmek mi? Dökülen sarı yapraklar mı zor gelir sana? Ardına bakmaktan mı korkarsın? Mesela o ışıltılı yaza. Yoksa soğuk mu buz eder kalbini önündeki kışa yaklaşınca?
Yağmur ıslatınca mı ağlarsın? Ağlayınca mı

c47fda1b-1792-482b-b7f1-186cdc811354.jpg
Hikaye

TUZ BASSAM YARAMA

Ne iyi gelirdi yaralarıma? Merhem, ilaç, doktor, uyku, zaman... Hepsini tek tek denedim. Yüzeydeki yaralarıma merhem sürdüm, sonra ilaç içtim, nice doktorlara gittim, uyudum, zamana bıraktım. Baktım iyileşenler oldu. Kapandı kimileri, acıtmadı eskisi kadar.
Sardım, sarmaladım sevdim kimisini, bir o

1_vxtsgtr6hKmcfMXKtgU-bA.jpeg
Deneme

ÇOCUKLUĞUM PEŞİMDEN GELSİN İSTİYORUM…

Bir dağın zirvesine doğru yol almak, arada soluklanmak, başarınca durmak, izlemek ovaları, sonra bağırmak, en gürültüsünden, dileğimi: ‘Çocukluğum peşimden gelsin istiyorum!’ Ey sis, mavi gökyüzü, yüce tepeler duyun sesimi. Horoz şeker, şıpsevdi sakız, camdaki komşu teyze, bahçesine topumuz kaçınca

7-V81r.jpg
Hikaye

KARADUT

Bahar, sevinç ve ılık bir hava. Bahçemdeki dut ağacı, çiçeklenmişsin, yine aldım kitabımı elime, gölgende serinliyorum. Eşlik eder misin? Yalın ayak yürüyorum gövdenin etrafında, bir adım, iki, üç sonra dört derken. Sen de sayı sayar mısın? Düşünüyorum, bazen tatlı bazen ekşisin, pekmezsin, pestils

31F_indir.jpg
Hikaye

HANGİSİ ZOR?

Kalan: Görmediğim bir diyardan paylaştığın o kareye uzun uzun baktım. Uçsuz bucaksız bir ovaya komşuydu penceren. Bilmiyorum sıcak mıydı elinde tuttuğun kahven? Oysa beraber içerdik bir zamanlar, sohbet ve samimiyet eşliğinde sen ve ben. Haritayı çıkardım yine bir gece yarısı aniden, enlem, boylam,

kelebek.jpg
Hikaye

TIRTILDAN KELEBEĞE

“Minicik bir böcek, milyonlarca yıldır yeryüzünde en sağlam ipliği üretir. Yumurtaları bir yıl uyuyarak kendini geleceğe hazırlar. Doğduklarında kısa sürede ilk ağırlıklarının on bin katına çıkan mucizedirler. Sonra kendilerini ördükleri kozanın içine hapsederler. Hapsin sonunda başkalaşırlar. Artık

mask.jpeg
Hikaye

MASKELİ BALO

En şirin halimiz hangisi? En mutlu, dağınık, öfkeli, gergin, umutsuz. Kaç maske takarız yüzümüze? Yaş aldıkça artar mı? Azalır mı sayıları? Taktığımız maske bize mi yük? Anlamaya çalışana mı? Sahte miyiz aslında? Pollyanna suretine bürünmüşken, içimizden kötü cadı misali haykırmak geçiyorsa ve büyül

TAKVİM YAPRAKLARI.jpg
Hikaye

TAKVİM YAZISI

‘Dayan’ demişti son görüşmelerinde can arkadaşının nefesi: ‘Zamanla iyi olacaksın.’ Sonra telefondaki ninesinin sesi: ‘Su akar yolunu bulur, evlat yakında yolunu bulacaksın.’ Sahibini hatırlayamadığı bir diğeri: ‘Unutacaksın.’ Sın, sın, sın... Ne çok bu heceyle biten cümleye eşlik etmişti kulakları.

IMG_4333 (002).JPG
Hikaye

PALYAÇO

Bir kasım sabahı, cama vuran yağmur taneleri, dışarıda sarı sonbahar kalıntıları, kitap mı okusam? Kahve mi içsem? derken, eskiye gitmek fikri geldi ruhuma. Kaldırıldı sedir örtüsü, açıldı Pandora’nın kutusu, tozlu albümler mi tercihim? Balerin müzik kutusu mu? Renkli kartlarım mı olmalı elime alaca

E Şıkkı.JPG
Hikaye

E ŞIKKI

Sonbahar mı karamsardı yüreği mi? Bilemedi ayağa kalktı kadın.
“Neyin var?” diye sordu aynada gördüğü siluetine. Sustu! Epey bir zaman sonra sorduğu soruyu cevapladı. “Nur topu gibi bir öfkem var.” cümlesiyle dans etti döndü durdu. Gözlerini, kendi gözlerine dikerken aklı kirli cama takıldı. “Kime

c4d3e8ee-90cf-477a-a04c-9dc221f213a0.JPG
Deneme

MASAL

Bir insan, bir uyku ve bin masal. Ömrünün üçte birini uyuyarak geçiren insan, beynin bilgiyi işlemesini sağlayan uyku, kahramanlarının ve zamanın özgün olduğu masal. Uyku cücesi, Periliçe, Kuyruk ve Dişlek, Pırpır'ın dünyası, yavru kirpi... Hey sen bu satırları okuyan! Kaç masal benliğimizde yaşar?

daha.jpg
Deneme

DAHA

İnsan; doğdun, kundaklandın, emekledin, yürüdün. Seyyah oldun, yola revan dedin. Arif beden, şükreden kalp, üreten beyin, zikreden dili kattın hanene. Gülü dikeniyle, dostu derdiyle sevdin. Nice gecenin sabaha bağlandığını gördün. Fil kadar ağırlaştı dertlerin, kimi zaman kendini karınca misali küçü

uyku.jpg
Deneme

UYKU SENFONİSİ

Hayal orkestramla baş başayız. Jalûziyi kaldırıp gökyüzüne bakmazsam, yıldızlar ve dolunay bile katılmıyor davete bu gece. Hangi müzikler beyni dinlendirir? Sorusu üzerine konuşmaya başladık. Yağmur sesi, cır cır böcekleri, Airstream'den Electra ya da Mozart’tan 40. senfoni dinleyelim. Derken bizzat

okyanus.jpg
Deneme

OKYANUSA

Bir yıl daha bitiyor dedi takvim. Sarı Sonbahar gibi yapraklarını düşürdü. Günbegün topladım kararmış kâğıt parçalarını. Kimisini sakladım, kimisini attım. Düşündüm, not aldım, uyudum, kalktım ve yine hayatıma dair planlama yaptım. Yazdım, çizdim, ne yapamadım dedim, veda edeceğim yılda? Yenisine da

IMG_5008.jpg
Deneme

KIRMIZI AJANDA

Yıl bitmeye yüz tuttu; tek veya çift sayı ile biten yeni rakamlar eklenecek takvim yapraklarına. "Hoş geldin." diyeceğim; belki ışıl ışıl yılbaşı ağacıma bakarken, eğlenirken, tombala oynarken, en gerçekçi diğer seçeneğimse, mışıl mışıl uyurken bulacağım kendimi. Hep yaptığım gibi, ajandamı tozlanma

deve ve insan.jpg
Deneme

HARESE

İnsan! Yürür; yavaş, hızlı, sakin veya hırslı adımlarla. Koşar sonra, bazen yetişmek için menzile bazen iyi gelmesi için kendine. İnce düşünemez kimisi ama! O yorulur, bir an yığılır kalır nefes nefese. Hele bir de yol engebeliyse! Geç kalırsa, sahi düşerse! Suç patikadaki taştadır, nihayetinde. Bir

cam.jpg
Deneme

YEDİ YIL UĞURSUZLUK

Dünya; Güneş Sistemi’nin Güneş’e en yakın üçüncü gezegenidir. İşte bir tanım. Devam edersek; Dünya nüfusu her yıl bir önceki yılı geçerek katlanıyor. Farklı milletler, kara, deniz, ada parçaları, dinler, diller. Farklılıklara rağmen insanlar tuhaf batıl inançlarda buluşuyor. Baget ekmeğin masaya ter

kök.JPG
Hikaye

KÖKLEN

Kulaklarımda o bilindik ses ve bugünlerde yerle bir olmuş dengem çarpışıyor. Ses: “Yere sağlam bas!” diyor. Dengem: “Devril, odaklanma ve uyu!” Hangisi savaşı kazanacak diye saatlerce düşünebilir, zamanımı boşa akıtabilirim. Hatta dengemden yana bahis tutabilirim. Sesi susturmak daha kolay gibi hiss

tuz.jpg
Hikaye

TUZ HİKAYESİ

Yar! Yıllardan bir yıl, aylardan bir ay, günlerden bir gün. Yüreklerde buhran, dışarıda sisli hava var. Uyumak ve uyumamak arasında gelen giden bir hafıza, geçmişi sorgulayan gözler dans ediyor ruhumda. Hani yazarın “Ne kadar güzel bir gün çay mı demlesem intihar mı etsem karar veremiyorum?” dediği

ses.jpg
Hikaye

SES

"Kırkına merdiven dayamak." dedi iç sesi. "Öyle bir tabir var hatırlayabildin mi?” cümlesiyle de devam etti. Susturdu onu kadın aynadaki bakışlarıyla. Nihayet odam sütliman oldu düşüncesiyle rahatladı. Derin bir nefes aldı. Sonra korku filmlerinden fırlamış gibi ses yeniden geldi. "Ya sendeki şu kaz

altın tozu.JPG
Hikaye

ALTIN TOZU

Kırdım! Belki de daha çok kırıldım. Vazo gibi, cam gibi, en sevdiğim inci küpelerim gibi tuzla buz oldu bedenim. Eğildim organlarımı tek tek topladım ya da toplayamadım. Bilmem ki eskisi gibi oldu mu parçalarım? Öyle ki; duydum! Duymazdan geldi kulaklarım. Nicesini gördüm! Görmezden geldi bakışlarım

IMG_5609.jpg
Deneme

MÜMKÜN DEĞİL

Yine gece ve dilimde yüzlerce hece. Yeni alışkanlıklara merak salamadığımdan, kâh okuyorum, kâh yazıyorum, uyuyorum, uyanıyorum, aynı işte günler diyorum. Birbirine benzer nicedir Cumartesi de Pazartesi de. İnanmak istemediğimden değil şansa, içimdeki sesin fısıltılarına kulak kabartmak kolaydı ne d

946c3ae1-5537-41a7-b43d-0ce7a0ad957d.JPG
Hikaye

SAKSI ÇİÇEĞİ

Sulukent, menekşe ve kaktüs en yakın komşularımdı. Güneş alıyordu evim, sonra ışığım yeterli ve elbette keyfim yerindeydi. Bir hevesle almıştı beni o. Konuşarak, severek, özenle seçmişti toprağımı. Pembe, göz alıcı bir saksıya ekmişti en minik halimi. Günbegün sulamıştı köklerimi. “Begonyam, narin ç

taşlar.jpg
Hikaye

TAŞ

Tüm zarafetimi bir kenara bırakıyorum. Hava soğukmuş, gözlerim çukurmuş, keyfim kaçıkmış, kime ne? Duvarlara mı kulaklarımı kapatsam, insanlara mı seçemiyorum. Saçma sapan eşyalarla valizimi doldurarak bir trene atlamak istiyorum. Bilinmeyen o yere gitmekle kendimi mükellef tutuyorum. Ya da donup ka

SÖZÜMÜ GERİ ALIM.JPG
Deneme

SÖZÜMÜ GERİ ALDIM

Nice masallarla büyütüldük. Uykudan önceki düş kalemizdi, kelimeler. Kâh bir şato hayal ettik, kâh ormanın içinde minik bir kulübe. İçindeki prenseste biz. Uzun saçlar sevdik böylece. Taradık, fırçaladık. Pazar akşamı banyosunda itinayla sabunladık. Belki esas oğlan tarafından kurtarılmaktı içindi ç

kırmızı çizgi (002).JPG
Deneme

KIRMIZI ÇİZGİ

Öylece baktım aynaya. Yüzüme, yanaklarıma, alnıma, en çok da çizgilerime. Yatay, dikey, kısa, uzun yaşanmışlıklarıma. Sayamadım ama dakikalar geçti. Denedim bir adım, bir nefes, hayır ayağa kalkamadım. Hipnotize olamadım. Lakin epey düşünceliyim. Sanırım bu nedenle kederimin içinde, aklımdaki sorula

anka kuşu.jpeg
Hikaye

ANKA KUŞU MİSALİ

“Her birimizden bir tane var bu eşsiz evrende.” dedi kadın. Defalarca tekrarladı bu cümleyi fısıltıyla. Belki de inandırmaktı amacı, bizzat kendisini özel olduğuna. Öyle ya; aynaların hafızası yoktu ama olsaydı; onlar da “Her birinizden bir tane var bu eşsiz evrende.” cümlesini kullanırlardı. Düşünd

gölge.jpg
Deneme

GÖLGE

“Gün boyu peşimde gezer, güneş tepemizdeyse onu ezer.” Bilmecesine verdiğimiz cevapla girdi hayatımıza belki de. Yürüdük, yürüdü. Koştuk, koştu. Durduk, durdu. Bazen de yalnızlığımızı unutturdu. Kâh sevdik sarmaladık sevimli yanını, kâh sevemedik korktuk karanlık tarafını. Öğrendik, onun “gölge” idi

nota (002).png
Hikaye

HESAPLAŞMA SENFONİSİ

Islaktı gün ve aynada gördüğüm gözlerim gibi puslu. Yağmur sesiyle, kafamdaki uğultu dans ederken yine, yeniden sustum. Saatlerdir eski pikabımda çalan "Mazi kalbimde yaradır, bahtım saçlarımdan karadır. Beni zaman zaman ağlatan, işte bu hazin hatıradır." dizelerini, önce fısıltıyla sonra avazım çık

teşekkür.JPG
Deneme

KENDİME TEŞEKKÜR EDERİM

“Yapılan bir iyiliğe karşı duyulan gönül borcunu ve hoşnutluğunu kelimeyle anlatmak.” diyor sözlük, teşekkür etmek için. Kime mi? Sabah cıvıltısıyla uyanmamızı sağlayan kuşlara, o sevdiğimiz kurabiyeyi özenle paketleyen fırıncıya, elimizde dolu dolu yük varken asansör kapısını açan komşu çocuğa, gül

old-lady.jpg
Deneme

YORGUNLUK DEDİKLERİ

Bitmiş yoğurt kaplarına çiçek ekilen yıllar, çok mu geride kaldı? Ya annelerimizin permalı saçları? Dakikası sekmeyen pembe dizi; yalan rüzgârı! Kartondan bebek giydirme sevdası, mahallenin bekçisi, ağlayan çocuk resmi, tüplü televizyon sesi, ah o kokulu silgi! Arasam geçmişi, hani nerde jeton? Daha

kitap.JPG
Hikaye

KÂĞIT KOKUSU

Dünyanın en güzel kokusu birine göre lavanta, diğerine göre sümbül olabilir. Bir başkasına göre de; elmalı tartın ve anne kekinin kokusudur elbet. Hatta pahalı parfümler, losyonlar, rujlar, şampuanlar, jeller, deniz, yosun, çimen… Eklenir listeye daha neler neler. Ben ise, ben kâğıt kokusunu tek geç

nurten tosun.jpg
Deneme

METHİYELER!

Matematikle aram çok iyi olmadı. Sevmedim rakamları doğuştan ya da sonradan. Üçgenin iç açıları toplamı 180 dereceymiş; Pisagor teoremi a²+b²= c² şeklinde ifade edilirmiş; 2+2=4 edermiş… Hepsi ve niceleri değişmeyen kurallarmış. Sabitmiş! Ben değilim! Sahi benim üçgene benzeyen bir halim mi varmış?

PENELOPE’NİN SADAKATİ.jpg
Hikaye

PENELOPE'NİN SADAKATİ

Sağlam, güçlü ve içten bağlılık üçlüsünü bir araya getirince “Sadakat” çıkıyor karşımıza. Kime? Neye? Nereye? Aşk, dostluk, futbol takımı, en sevdiğin kahve, hep gittiğin o kafe, doğduğun şehir, yeşil kloş elbisen. Kim bilir, neler gelir aklına? Zor mu peki? Vazgeçebilecek gücün varken, yapmamayı se

çarpışma.JPG
Deneme

ÇARPIŞMA

Belki bir köprüde karşılaşmadı; iki inatçı keçi.
Bu çarpışma, zihinde besbelli!
Sen de dinle sesleri:
Negatif; ister matematik terimi deyin, ister fizik. Anlamı: “olumsuz.” Negatif sayılara ya da işlem sonuçlarına alışkınız ama günümüz insanı zihnini de bu deyişe bırakmakta. Olumsuz düşünce ön

ŞÖVALYE VE YEL DEĞİRMENLERİ.JPG
Deneme

ŞÖVALYE VE YEL DEĞİRMENLERİ

Şövalye olmak için bir kılıç ve bir at yeterli mi? Şöyle kuşansam çelik zırhımı ilan etsem cesaretimi. Çok zamandır yerimde sayıyorum iki ileri ve bir geri! Kapatsam gözümü. Zaman geçse sonra atsam zafer naraları. Sustursam kafamdaki düşünceleri! Bilmem ki deli miyim? Şu aynadaki tedirgin bakışlar k

hindiba.jpg
Hikaye

RÜZGÂRIN AŞKI

Rüzgâr bu!
Günlerden bir gün vazgeçmiş esmekten.
Suçlanmış!
Şaşkınsın diyen olmuş.
“Şaşırdın” diyeni duymuş!
Oysa o sadece susmuş.
Yol uzun, yol inişli, yol çıkışlı!
O kendine sade ve sadece bir yol arkadaşı bulmuş.
Ne papatya, ne sümbül ne de gül...
Gönlünü kaptırdığı bir hindiba, cılız mı

sessizlik.jpg
Hikaye

ÖZNESİZ CÜMLELER

Nicedir öznesiz cümleler içinde bulurum kendimi. Öylesine değersiz, soğuk, canlanmayı bekleyen. Yumuşacık sorulmuş bir “Nasılsın?” sorusuna bile: “İyiyim”’ demekte zorlanır dilim. Ve öğüt dinlemeye tümüyle kapalı beynim. Ne yüklemi tamlarım, ne tümlece yaren olurum. O uzaklara, çok uzaklara dalar du

yasemin.jpg
Hikaye

YASEMİN KOKUSU

Yaz sabahı, hafif bir meltem, yine hayaller ve mavi düşler eşlik eder ruhuma. Burnuma gelen o tanıdık koku karşısında yalnızım. Oysa aylara aylar eklemiştim. Takvim yapraklarını koparmamıştım duvardan. Belki zamanı durdurmak isteyişimdendi çabam. Baharda kalalım demiştim, her bir hücreme. Belki de d

Denize çıkan sokak.jpg
Hikaye

DENİZE ÇIKAN SOKAKLAR

Karanlık biter, doğar gün. Denize çıkar sokaklar. Aydınlıkla sarmalanır dalgalar. Güneşi gördüğü için midir bilinmez dans eder martılar. İşte benim tam da o anlara ihtiyacım var. Ah o sabahlar! İçimdeki bitmek bilmez fırtınalar. Yine geceden kalmalar. Her adımda yatışsa da, solmadılar! Bak işte şar

fısıltı.JPG
Deneme

DUVAR

Kimileri der ki: “Gerçek sevgi ve çöldeki su eş değerdir.” Zordur bulmak ikisini de... Sonra kana kana içmek ve kendine itiraf etmek durumu. Vaha, vefa, serap, tutku... Yok ki aşkın bir hududu! Yıllar mı? Yollar mı tüketir dünü? Nefes aldırmaz sıkar boğazını kuşku? Sahi yoruldum dediğin gün, bugün m

zaman makinesi.JPG
Deneme

ZAMAN MAKİNESİ

Gelecekten gelen bilinmeyen yaratıklar mı korkutur beni? Geçmişten gelen gölgeler mi? Sahi bir zaman makinesine binsem yolculuğum nereye olur? Hangi zamanda bulurum kendimi?
İşte seçeneklerden biri: "Rotam ileri!" emri ile nasıldır gelecek dedikleri? Tanıklık eder miyim alacakaranlığa? Kalmış mıdı

kaf.jpg
Hikaye

YANIKLARIM

Ne iyi gelir yanıklara? Buz, su, bal, aloe vera, merhem... Şiddeti fark eder mi sıcağın az yandı dersem? Buhar mı? Ateş mi? Yağ mı? Hangisini istersen! Yoksa yaz mı yaktı canımı? Güneş'e hafif meltemler eşlik ederken. Kabarcıklar ellerimden çok, beynimde görsen! Sahi kaç derece benim yanıklarım 1-2

genie-lamp.jpg
Hikaye

SİHİRLİ GAZ LAMBASI

Bir ağaç altı, mevsimlerden yaz ya da ilkbahar… Göğe bakarken bin bir soruyla, aklıma gelen bir bilinmezlikle oflarken buldum kendimi. Şans, talih, ütopya, rüya... Neyse ama masaldayım tam da şu an! Lakin kırmızı elma düşmese başıma. Veyahut ninemin beşiğini tıngır mıngır sallamasam. Şu meşhur eski

Screenshot_20210724-012911~2.png
Deneme

BİR TUHAF KIYASLAMA

Takarım takıştırırım. Canım ne isterse sürerim. Gecenin bir yarısı nara atarım. Kendi eksenimde dönerim. Kusurlarımla yarışırım. Bencilim ama dayanıklıyım. Zaman zaman kontrolsüz olsam da kendimle barışığım. Canım her istediğinde kahkaha atarım. Tuhaf tuhaf baksalar da yüzüme, umursamam; bir nevi sa

su.jpg
Hikaye

SU HAFIZASI

Zihinde saklama gücü; neyi mi? Yaşanılanları, öğrenilenleri, geçmişi, aşkı, acıyı, umudu... "Hafıza" işte. Var; sende, bende, onda, diğerlerinde... Peki ya suda? Niyetler neden söylenir bakarak berraklığına? Kristalleri mi saklar, bendeki seni anlattığımda? Peki, şişelere yazıp; dilekleri, en sevdiğ

Kendini-Sevmek.jpg
Deneme

SEVGİLİ KENDİM

Sevgili kendim;
Nefeslen!
İlginç bir dünyada yaşadığını unutma! "Yan yana" ayrı yazılır. "Apayrı" bitişik mesela.
Besle ruhunu!
Kahkahanın en iyi terapi olduğunu hatırla. Tatil gibi keyif verir ya da kahve etkisi, canlanmak anda.
Farklılıklarını kutla!
Sıradan işler yapma. Aykırılık şaşırtır.

IMG-20210815-WA0006.jpg
Deneme

BİR KIZIM OLURSA

"Coğrafya kaderdir." demiş İbn-i Haldun. Var mıdır kaderini yenen? Baş kaldıran ya da kabul eden! Her soruya yüzlerce, binlerce "Evet." cevabı, eminim verilen. Bir de o, bu, şu, ben kuzey yıldızına bakarken, meteor fırtınası içinde dilek tutma telaşına giren. Ey hayat! Kainat! "Bir kızım olursa..."

Screenshot_20210821-005356~2.png
Deneme

BİR YER VAR

Biliyorum bir yer var. Kaçıp gitmek istediğim. Uçak, tren, otobüs, karavan... Ama asla yürüyerek değil. O mesefe yetersiz ve ufkumda yerle bir! Yok olmak, kısa bir mola, uzaklar, sessizlik, keşif... Ama asla tanıdık değil. Yeni kaldırım taşları istediğim. Belki bir masal diyarı, dağ, taş, başka bir

251724-Sepik.jpg
Deneme

SAÇMALAMA HAKKIMI KULLANMAK İSTİYORUM!

Neye hakkım var acaba? Yemek, içmek, uyumak, gezmek… Toplum neyi uygun görür bana? Etek boyum, saçım, başım, yaşım! Tam bam teli! Ne zaman evlenmeliyim? Sonra el âlem dedikleri gizli topluluk anneliği kaç kilomda yakıştırır boyuma? “Diplomam var ama çalışmıyorum.” desem! “Aaaaa” ile başlayan cümlele

taç.JPG
Deneme

TAÇSIZ KRAL

Taç giymek var mı sizin kaderinizde? Kral olmak ya da kraliçe? Beden diliniz neyi anlatır halkınıza? Halk dediysek; bakkal, simitçi, yan komşu, sırdaş, kahve içtiğin veya iş yerindeki mesai arkadaşı… İşte öyle genel bir tabirle. Kendinizi nasıl sunarsınız dev bir kapıdan girişte? Ben! Ben! Ben! ile

boş ev.jpg
Deneme

BOŞ EV

Kaç mevsime şahit olur duvarlar? Salonun en heybetli köşesine kurulu berjer, ev ahalisinin çok da sevmediği yaldızlı tablo, el dokuması kilim… Sahi kahkahalara tanık oldukları kadar, kavgalara da “Yine başladılar!” demişler midir kendi aralarında? Uyur mular? Daima uyanık mıdırlar? “Günaydın.” kelim

acı.jpg
Hikaye

KENDİMLE ACI ÜZERİNE KONUŞMAK

Acı! “Senin tarifini yapmak mümkün mü?” diye sessizce bir soru sorsam. Kim nasıl açıklar heybetini? Tevekkeli değil; yoğun bir duygu olur ortak karar ve sanı. Peki, olgunlaştırır mı insanı? Yaş almak değil, acı çekmek büyütür derler dimağı. Evetler, hayırlar, belkiler, mümkünler… Nice cevaplar duyuy

mahcup-olma.jpeg
Hikaye

MAHCUBİYET

Hangisi daha zor? Mahcup etmek mi? Mahcup olmak mı? “Hasretinle mansur kaldım, hasretinle mahcup kaldım ey sevgili.” sözleriyle seslenen Küçük İskender’e versek kulağımızı. Düşünsek; insanı kim niye mahcup ederdi ya da neden mahcup olurdu gönüller? Avuçlarına öfkeyi mi, merhameti mi almak isterdi fa

YUNUS.jpg
Deneme

GÜLÜMSEYEN YÜZ

Kahkaha atar mısınız, şöyle tüm kalabalığı inleten cinsten? Derin, eğlenceli, içinizden nasıl geldiyse öyle. Yoksa korkar mısınız gülümsemeye? Ya da sahte; peynir, üç yüz otuz üç gibi sözcüklerle verilen şahane pozlara inananlardan mısınız? Başka bir soru daha: Yüzünüze her güleni dost sanır mısını

SUSANLAR DAHA İYİ ANLAŞIYORLAR.jpg
Deneme

SUSANLAR DAHA İYİ ANLAŞIYORLAR

Ses: “İşitme organının duyabildiği titreşim.” diyor sözlüğünüz. Tiz, gür, kalın, yumuşak. Sonra heceleme, eskiden “A-li a-ta bak.“ ile fişlenen. Şimdilerde “Ela ve Lale el ele.” dünya keşfinde. Sonra başlangıç cümlelerine ek büyüme ve beyne eklenen vizyon, misyon kelimeleri. Yirmi birinci yüzyıl, te

piri.JPG
Deneme

KUSURLU SEVMEK

Geçici öfkeler vardır hayatta. Hoyratça gelir. Nedeni çok basittir bazen. Kimi zaman da destekli. Kalıcı aptallıklara neden olur dudaklarımızdan çıkanlar. Sonra ismini “Kusura bakma.” koyarız. Peki, nedir kusur? Örtülür mü? Unutulur mu? Bahane mi? Can yakar mı? Kusursuz insan var mı? Gönlümüz ne kad

80 GÜNDE DEVR-İ ÂLEM.JPG
Deneme

80 GÜNDE DEVR-İ ÂLEM

“Yapa-maz! Başara-maz! Gide-mez! Üstesinden gele-mez!” –mez, -maz. Türkçe’deki fiillere gelerek onları olumsuz hale getiren ekler, peki ya hunharca bu kelimeleri sarf eden diller? Tehlikeli bir çeteler. Ne kadar hayatımızdalar? Veyahut neden akışın içindeler? Niye yapamadıklarını yapmanı eleştirirle

elif ve vav.JPG
Deneme

ELİF VE VAV

“Elif ne ise güzellik odur.” sözü çalınır kulağımıza. Aşk’ı Elif’e benzetir kimileri. Öyle ki; isminde gizlidir güzelliği. Lakin okunmaz. O olmadan da besmele sese gelmez. Her şeyin içinde ama görünmez. Gölgesinde “Vav” soluklanır. Susar seslenmez. Vav kimine göre edeptir, kimine göre yakarış. Bakt

Franz-Kafka-.jpg
Deneme

GREGOR SAMSA

Başlangıç: “Selam olsun Franz Kafka’ya.” diyerek başlasak söze. Şöyle okuduğumuz satırlar gelse aklımıza hece hece. Hayran olduğumuz, sevdiğimiz, sevmediğimiz, kızdığımız, hatta kendi yerimize koyduğumuz karakterle bağdaş kursak. Şöyle dönsek baksak, derine, öze. Asıl olansa; ne anlatmak istediğimiz

marti.jpg
Şiir

MARTI

Yine bir sabah, uyandım.
Döndüm yüzümü güneşe, kapattım gözlerimi.
Derin bir nefes aldım.
Belki bulut fısıldadı kulağıma.
Belki de martı.
Çok emin değildim.
Her zamanki gibi net duyamadım.
Epey zaman sonra;
Fısıltılı bir sabahın daha eteğinde,
Dayanamadım anlattım sonbahara şaşkınlığımı.
G

incir6.jpg
Deneme

İNCİR AĞACI

Dilimize pelesenk olan deyimler vardır. Bu yüzden, çocukluğumda evimizin balkonuyla komşu olan incir ağacını sevememişimdir. Çok okumaktan mıdır bilinmez; canım Anadolu’nun seslerini, sözlerini? Kazımışımdır dimağıma. “Ocağıma incir ağacı diktin!” cümlesi dans etmiştir ruhumda. Belki bir nedeni de i

Screenshot_20211126-193329~2.png
Deneme

VEDA EDERKEN

Yeni güne uyanmak için, dünya döner tek bir yana… Aynı hızla, yılmadan yorulmadan geceler kavuşur sabaha. Saatler sonra geri döneceğini bilse de adı geçen gezegen; veda eder mi sahi yıldızlara? Sarılır mı gün batımına? Şu ışıldayan yakamoza. Kutuplardaki şirin penguenlere veyahut insanoğluna!
Peki

ters-lale.jpg
Deneme

HÜZNÜN ÇİÇEĞİ

Canım Anadolu’nun hikâyeleri, efsaneleri, mucizeleri vardır. Kimi kulaktan kulağa, kimi nesilden nesile aktarılır. Yazılır, çizilir, masallarla, türkülerle, şiirlerle yaşatılır. İşte o kervana katılan insanlar, yollar, dağlar, denizler, ejderhalar, uçan halılar olduğu kadar, çiçekler de vardır yaşat

Screenshot_20211210-120009~2.png
Deneme

DONA KALMAK

Soru: "Ne zaman üşürüz?" Eksi bilmem kaç derece ile karşılaşınca mı? Kar, tipi, yağmur, boran, soğuk etkenimizi? Sıcak soba özlemi hangi sıklıkla tüter burnumuzda? “Buz kesmek” deyimini kullanmayan var mıdır aramızda? Peki dilimiz lal, kalbimiz taş oldu mu bakışlarımızda? Saçaklardaki cam kırıklar

jingle bells.JPG
Deneme

JINGLE BELLS

Noel Baba, kuzey kutbu, ren geyiği, kızak, süslü çam ağacı, ışık, hediye paketi, renkli sofra, şekerleme, hindi dolması, tombala, kırmızı, piyango bileti, hayal… Ve “Hepinize mutlu yıllar.” şarkısıyla kulakları çınlatan çizgi film kahramanının sesi. Daha neler neler eklenir listeleye. Kutlanır, kutl

vefa.jpg
Deneme

VEFA SATIRLARI

Vefa: “(sevgide) bağlılık” şeklinde açıklıyor Türkçe sözlük tüm yalınlığıyla. Sonra vefalı olmak; vefa duygusu, vefasız, ahde vefa gibi ekleri ile geliyor karşımıza. Her defasında selamlıyor ruhumuzu. “Dünya fani, kimsede vefa arama!” cümlesi çalınıyor kulaklarımıza. Nafile çaba! İnsanoğlu iyiye ina

sahmeran.jpg
Hikaye

İŞTE BİR ŞAHMERAN HİKAYESİ

Canım Anadolu’nun efsaneleri, masalları, hikayeleri anlatılır durur kulaktan kulağa. Eski duvar motifleri, halıları, resimleri süslenir itinayla. Fısıldananlar ilham kaynağı yaşayanlara. Elbet hepsi neden olmuştur, sebepli veyahut sebepsiz sonuçlara. Büyükler konuşur, nasihat verir torunlara. “İyil

iki kule.jpg
Deneme

İKİ KULE

“Aşk nedir?” Bir tanımı var mıdır? Sadece iyi anlaşanlar mı âşık olur? Veyahut insana özel midir? Bu soruların cevabı herkes için farklı olsa bile; hikayeler anlatılır dilden dile. “Galata kulesi ile Kız kulesi” bu defa iki kahraman kalemimizde. “Kuleler âşık olur mu hiç?” deme dinle. Aşk pek çok k

IMG-20220112-WA0001_2.jpg
Deneme

KANAGAWA’NIN BÜYÜK DALGALARI

Önce odaklanalım görüntüye. Deniz dalgaları, Fuji Dağı, gemiler, kürek çeken insanlar, ressamın imzası ve başka detaylar. Baktığınızda hangisi çarpar gözünüze? Bu kadar yalın mı anlatırsınız resmi? Peki! Gördüğünüz ne ifade eder size? Bakmak ve görmek aynı şey değildir en nihayetinde. Bakmak; şahitl

AŞK.jpg
Deneme

SEVMEK NEDİR?

Bir ömür süren sevdalara ne oldu, bilinmez.
Veyahut bilinir ama tarif edilemez.
Bir ihtimal daha var; bilinir, tarif de edilir, lakin anlatılmak istenmez.
Nedenler, ne içinler uçuşur beyinde; cevaplamaya dimağ yetmez.
Dillerde bazı cümleler; hoşlanıyorum ama sevgiye dönüşmesi için aldığım elekt

paylasma.JPG
Deneme

KURDELESİZ ARMAĞAN

“Bir kimseye, sevindirmek, mutlu etmek için karşılıksız olarak verilen şey.” İşte başlığımızın tanımı. Peki o kimse olarak tanımda geçen özne veyahut özneleri ne mutlu eder? Ya da biz kime hangi armağanları alırız? Çiçek mi? Olabilir. Papatya, gül, frezya, sümbül? Koku mu? Mümkün. Kadınsı, erkeksi,

ON İKİDEN SONRA BÜYÜ BOZULMAZ.jpg
Deneme

ON İKİDEN SONRA BÜYÜ BOZULMAZ

Tarihe damgasını vurmuş kadınlar vardır. İlham veren sözlerle hayatımıza girmişlerdir. Aktivist, feminist, yazar, şarkıcı ve aktrisler liste başında el sallamaktadır. Frida Kahlo, Maya Angelou, Rosa Parks, Helen Keller, Coco Chanel, Madonna ve diğerleri ışıldamaktadır. Hepsinin ortak noktası kadını

WhatsApp Image 2022-02-13 at 21.29.35.jpeg
Deneme

DOĞRU İNSAN

14 Şubat Sevgililer günü; aşk, mana, hediye... Neyi isterseniz çağrıştırsın aklınızda. Veyahut kutlayın, kutlamayın. Hatta bazıları “Kapitalist sistemin bir parçası.” olduğu düşüncesiyle eleştirsinler sırasıyla. Haydi, bulalım biz ruhumuzu Roma’da. Aziz Valentine ismindeki bir din adamının adına ila

kuşaklar.JPG
Deneme

EVET-HAYIR FALI

“Yarışmamızın kurallarını biliyorsunuz, başınızı emme basma tulumba gibi sallamayacaksınız!” Salladık mı? Yarışma programını izledik mi? Gülüp, eğlendik mi? Evet veyahut hayır derken; gerçekten o cevabı vermek istedik mi? Kuşaklar var deniliyor. Efendim; x, y, z. Bir taraftan yaşıma göre hangi kuşak

bulut.JPG
Hikaye

MAVİ BULUTTAN MASAL, ŞİİR VEYAHUT HİKÂYE

Mavi gökyüzünde yolunu kaybetmiş bir bulut;

OKUMAYA DEVAM ET

ceviz kurdu.jpg
Hikaye

CEVİZ KURDU

Mini mini aç ve cılız bir ceviz kurdu; nihayet ceviz kabuğunda delik açmış. Sabırsızlıkla içeri süzülmüş. Mutlu olmuş. Emeline ulaşmış. Derya bulmuş, kral olmuş. Bütün hırsıyla yemeye başlamış. Doymuş ama durmamış. Yedikçe yemiş. Nefes almamış! Hiç bıkmamış. Epey büyümüş, büyüdükçe şişmanlamış. Yine

nasılsın.JPG
Deneme

NASILSIN?


“ - Nasılsın?”
Bakarsan bir soru cümlesi. Ya cevaplar? Dil alışılagelmiş bir şekilde “iyiyim” der. Belki de öylesine bu kelimeyi seçer. Veyahut “fena sayılmam”, nadiren “çokta iyi değilim.” eklenir listeye. Keşke gerçek duygular dile gelse. İnsan hislerini dümdüz ifade etse. İşte böyle yazılsa, ç

frida-kahlo.jpg
Deneme

FRİDA KAHLO

Frida Kahlo, Meksikalı bir ressam. Neydi onu böyle ünlü yapan? Tabloları, aşk hayatı, aldığı eğitimler, siyasi görüşü, renkli görüntüsü, hastalıkları, geçirdiği ameliyatlar... Peki ya söylediği sözler ve onları bu günlere taşıyan nesiller?
- Ölmesinler diye çiçeklerimin resmini yapıyorum.
- Akı

tesadüf ve tevvafuk.jpg
Deneme

TESADÜF VE TEVAFUK

Sadece insanların değil; kâinattaki her şeyin bir kaderi vardır. Hatta kitapların ve yazı karakterlerinin çizgileri de bu tanıma dâhildir. Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir.
Tesadüf: “Rastlantı, yalnızca ihtimallere bağlı olan olayların kesin olmayan sebebi, tedbirsiz meydana gelme.” gibi açıkla

Halil İbrahim Sofrası.jpg
Deneme

HALİL İBRAHİM SOFRASI

Göze, gönle, hayata, sofraya katılan hak kulları elbette kıymetlidir terazide. Kimi az kimi çok. Lakin kesişmiştir yollar bir şekilde. Hiçbir insanın nedensiz girmediği bellidir haneye. Bazıları sınav, bazıları ceza, bazılarıysa hediyedir. Bu çoklu bir bilmece. Öyle ki varlığından haberdar bile ol

bağ.jpg
Deneme

BAĞ

Yolda, mecmuada, telefonunuzun ekranına düşen o sayfada, sohbet ettiğiniz bir dilde, okuduğunuz kitapta, izlediğiniz herhangi şu filmde ansızın karşınıza: “Duyduğum en güzel cümle bu!” dedirten kelime öbekleri çıkar. En sonuncusunu döktüm satırlara bile: “Kan, sizi akraba yapar. Sadakat ise aile.”

Karanlık.jpg
Deneme

KARANLIK

“Karanlık” üzerine yazılan yüzlerce benzetme vardır elbette. Sözcük biraz korkutur dimağı. Karanlık gece, karanlık taraf, zifiri karanlık, sessiz karanlık… Sorular sorsak yersiz mi? Bu bir melankoli hali mi? Titretir mi bedeni? Sözlükte ne gelir karşısına? Sadece ışığın bulunmaması demek mi? Renk al

bahar SERZENİŞLERİ.jpg
Deneme

BAHAR SERZENİŞLERİ

Bahar geldi! Bana ne! İçimdeki kış beni üşümeye sevk ediyorsa, sorun kimde? Kafamı kaldırdığımda yüzlerce beton parçasına çarpıyorsa gözüm! Kuşlar bile yuvalarını kuracak yer bulamıyorsa, daha ne? “Pencereden bak, erikler çiçek açmış, şahane.” cümlesiyle gülümseyen Pollyanna. Alkış tutmuyor ruhum.

Kirpi ikilemi.JPG
Deneme

KİRPİ İKİLEMİ

“Ne seninle ne de sensiz.” cümlesi üzerine satırlarca okumuş, Şarkılarda dinlemişizdir. İnsan ilişkilerinin çeşitli kompleksler üzerine kurulduğu düşünülünce, yakınlık kurmak da, uzaklaşmak da zordur hayatın akışında. Peki, bu denklemi açıklayan psikolojik bir terimi Freud’un ve Schopenhaur’un “Kirp

yaralı kalp.JPG
Deneme

YARASI GÜZEL

Bakıldığında görülen insanın sureti midir? Boyu, kaşı, saçı? Hangisidir asli ilgiyi çeken? Derine bakmak, öz gerektirir mi? Var mıdır kusursuz, plastik seven? Ya şu sahicilik ne ola ki? Ejderha alevi mi duyguları küle çeviren? Kaç yangın vardır bedeni değiştiren? Nasıl çözümlenir ruh, iki ayağı üstü

ilk yıldız.jpg
Deneme

İLK YILDIZ

Doğmak, büyümek, yaş almak... Her anı özeldir ama… Bir başkadır gözünü açtığın ev, kokusu, koşturduğun odalar. Aynı gökyüzünü taşırsın gölgen misali yanında lakin çeker seni işte oralar. An gelir sıkar seni sorular. Fısıldar kulağına sesler. Bugünkü kibrinden sıyrılan o saf duyguların verdiği cevap

türkan.jpg
Deneme

TÜRKAN, FİLİZ, MAVİŞ, DİĞERLERİ...

Onu elime uzattıklarında iki defa bakmıştım. Masmavi gözleri ışıldıyordu. Oyuncak bebeklere karşı içten gelen bir düşkünlüğüm vardı. Toplum kalıplarının dayatmalarından mıdır ama bilinmez, kız çocuğu ve havalı bebekler ikileminin güçlü tarafıydım. Gelsin biri, diğeri derken… O gelene kadar tavan ara

SURREALİZM VE DALİ.jpg
Deneme

SÜRREALİZM VE DALİ

Salvador Dali, akıllarda çok zıt şekillerde yer etmiş. İlginç bıyıklarından, karıncayiyen beslemesine kadar farklılıkları ile konuşulmuş. Belleği zorlarsak, ressamlığın yanında heykelcilik, fotoğrafçılık hatta filmcilik ile ilgilenmiş. “Deli dâhi” olarak anılmıştır. Delilik ve dâhilik arkadaş mıdır

miras gelin.JPG
Deneme

MİRAS GELİNLİK

Ey hayal! Günlerden bir gün, aylardan bir ay, yıl bilmem kaç. Sınırların var mı? Kapıların açık mı? Sihirli değnek ile tanışır mısın? Yoksa gerçeklikle yarışır mısın? İmkânsız sözcüğüne tutunur musun? Sıkı sıkıya sarılmak istese yakana insanoğlu, müsaade eder misin? Büyük bir şey başarmak şart mı? H

kafkanın bebeği.jpg
Hikaye

KAFKA'NIN BEBEĞİ

“Beyaz yalan” denilen şu iki kelime. Ne kadar doğru? Söylenir mi? Yapılır mı? Yazılır mı? Kabul edilebilir yanı var mı? Gündelik hayatta kullansak “yanlış hareket” sayılır mı? Nice sorular eklenir ama… Cevap, niteliğine ve niceliğine göre değişir; evrilir, çevrilir şaşırtıcı bir şekilde. Veyahut tar

karaciger falı.jpg
Deneme

KARACİĞER FALI

“Ciğerini bilirim.” Yahu nasıl? Açılır mı? Koklanır mı? Tüm insanoğlunda boyutu aynı mı? Tarifi nerden gelir? Bu bilgiçliğin özü nedir? Birde yetmez eklenir. Ciğer parem, can ciğer dostum, ciğerimin köşesi, ciğerini okumak. Veyahut şu malum “Ciğeri beş para etmez.” sözü. Pahasını kim biçer? Sahi kaç

kaz ayagı.jpg
Deneme

KAZIN AYAĞI

Her şey göründüğü gibi midir şu hayatta? Veyahut bakmak ve görmek aynı şey midir? İnsan neyi algılamak isterse onu mu algılar? Algı denilen olgu ya da karar vermek aynı olay karşısında; sana farklı bana farklı mıdır? Esas benzer olsa da…
“Kazın ayağı öyle değil.” sözü de dilimize pelesenk yapmıştı

guguklu saat.jpg
Deneme

ZAMAN

Zaman veya vakit; ölçülmüş, ölçülebilen dönem. Uzaysal boyutu olmayan bir süreklilik. Yıllar boyu felsefenin ilgi alanlarından biri, matematik ve fizik çalışmalarının temeli. Yuvarlak tanımı bu kelimeler olsa da; bilim dalına, düşünüre, dile, dine, kişiye göre değişen kavram. Tarihler boyu üzerinde

Kintsugi.JPG
Deneme

MÜKEMMEL KUSUR

Hayatınızda kim bilir kaç “çıt” sesine şahit oldunuz. Yankılandı kulaklarınızda şıngırtılar. Gizlemeye çalıştınız kırıkları. Sonra koli bandı, yapıştırıcılar yardımcınız oldu. Hiç olmamış gibi, sarmayı tercih ettiniz, neyse sesin sahibi.
Baktınız eskisi gibi mükemmel görünmüyor, vazgeçtiniz objede

nasip.jpg
Deneme

TILSIMLI KELİME

“Nasip…” Birinin, önceden alnına yazılmış olduğuna inanılan pay veyahut o paya düşen şey. Ne güzel anlam yüklü kelime. Ne eminsin ne de ümitsiz. Ama senin adına en iyisini bilene teslimsin.
“Nasip…” Bir şeyi çok istersin bazen. Çok seversin yâr olmasını istediğini. Hatta tüm şartlar uygundur dileğ

VEDA.JPG
Deneme

KENDİNE İYİ BAK

“Kendine iyi bak. Bir daha hiçbir ana doğurmaz seni. Bir daha hiçbir cihan bulamaz seni.” dizeleri; Ahmed Arif’in kaleminden. Peki ya diğerleri? Tüm o kendine iyi bak cümleleri. Yaşadığını zannedip ölü olduğunu fark etmeyen bir hayli insanın olduğu evrende ne kadar içten? Seni seviyorum ile yarışır

şirinler.jpg
Deneme

ŞİRİNLERİ GÖREBİLMEK

Kahramanlarla büyüdük biz; şu çeşitli kuşaklardan birine ait olduğu söylenen insanoğulları. X, Y, Z ve diğerleri. Dede Korkutlar, eşeğe ters binen Nasrettin Hoca ve masalları, Alaaddin’in sihirli lambası, Peter Pan, Zeyna, He-man... Ah o kılıç kaldırmalar inceden. Kimisi uçtu, kimisi kurbağadan pren

Ağustos böceği ve Karınca.jpeg
Deneme

AĞUSTOS BÖCEĞİ VE KARINCA

Kulağımıza çalınan sözler vardır. Anlatımlar, masallar, söylentiler... Şu dilden dile; fısıltılı veyahut gürültülü gelen sesler.
Sen, ben, o, biz, siz, onlar. Tekil ve çoğul şahıslar. Miş, mış ve muşlar. Çünkü şöyleymiş ile devam eden yargılamalar.
Belki tek kelime fikrimiz olmadığı insanoğullar

Pietro_Della_Valle.jpg
Deneme

PİETRO DELLA VALLE

Bambaşka duygudur Aşk. Beğeni ile başlayan ama an, anı biriktirmeyle, tahammülle, alışkanlıkla, bir tutam nefretle harmanlanan… Ölçülemez! Bahsi geçen üç harfli kelimenin farklı halleri de vardır tarif edilemez. Az veyahut çok! Derin, keskin, nitelikli, platonik, acımasız, yavan, tutkulu ve ve diğer

john-lennon.jpg
Deneme

JOHN LENNON VE GÖNÜLLÜ PALYAÇOLAR OLMAK

“Hayat, sen başka planlar yapmakla meşgulken başına gelen şeydir.” demiş John Lennon. Meşhur insanoğlu olarak; çok mu tasarlarız geleceği? Programlar, planlar yapmadan anı yaşayan kaç kişi biliriz? Veyahut yapabilir miyiz? Heybemizi bu denli hırsla doldurmuşken, “hep bana!” isteğinden vazgeçebilir m

üç maymun.jpg
Deneme

ÜÇ MAYMUNU OYNAMAK

Görme, duyma, konuşma! Görmemek, duymamak, konuşmamak! Olaylara karışmamak! Biri gözlerini, biri kulaklarını, diğeri de ağzını elleriyle kapamış figürlerle her alanda karşılaşmak. Sonra tembihlenmek. Aman ha! Anneler durmadan tekrarlar ya. “Başını derde sokma, bilmiyorum ile üç maymunu oyna.” İşin a

menekşe.JPG
Hikaye

GİZLİ TARİF

Anahtar kolyeniz oldu mu sizin? Benim oldu. Üstelik bir tane değil. Bir kaç tane. Her yeni eve bir anahtar. Genişi, darı, paslısı, ince uçlusu... Bazılarını uzun yıllar tuttum boynumda. Bazıları çok kısa kaldı. En çok hangisini mi sevdim? Elbette menekşe kokulu olanı. “Anahtar menekşe kokulu olur mu

emperor.jpg
Deneme

KIRAL ÇIPLAK SERZENİŞLERİ

Miş gibi yapmak. Anla-mış, bil-miş, onayla-mış ve diğerleri… Korkar mıyız? Utanır mıyız? Kaybeder miyiz? Ve ötekiler… Nedir bizi alıkoyan gördüklerimizi söylemekten? Gerçekleri haykırmak ne denli ağırdır? En başta söylememiz gereken kelamları, neden evirir çevirir sona saklarız? Dalkavuk olmak mıdır

su.jpg
Deneme

SU GİBİ

Gitmek mi zor, kalmak mı? Giden mi üzülür, kalan mı? Yeni nesil teknolojiyle mesafe kaldı mı? “Hoşça kal.”, “Kendine iyi bak.”, “Su gibi git, su gibi gel.” İlk iki cümlenin iletisini beyin hiç yadırgamadı lakin su gibi seyahat yapılır mı? Suyun varoluştan bu yana olan ihtişamlı şanı anlaşılır mı? Gö

eris.JPG
Deneme

ALTIN ELMA

Kırmızı elmayı en mesut masalların sonundan mı hatırlarız? Gökten düşen kahramana veyahut anlatana. Ağzı sulandıracak kadar cezbedici. Pamuk Prensesteki cadının müsebbibi. Çizmeli kedi, Peter Pan, Heidi… Masalcı teyze Adile Naşit’in sesi. Çıkalım kuzucukların etkisinden, mitolojiye uzansın cümleler.

İlahi adalet.jpg
Deneme

İLAHİ ADALET

Adaleti; “Hak ve hukuka uygunluk, hak ve hukuku gözetme ve yerine getirme, doğruluk.” olarak nitelendiriyor tanımlar. Bu durumda “adil olmak” hak ve hukuka uygun davranmak olsa gerek. Tartışılır elbette insanoğlu ne denli kurallara uyar? Peki, son günlerde duyduğumuz “Hayat hiç adil değil!” replikle

crow.JPG
Deneme

KARGA VE KUZGUN

Karga; kargagiller (Corvidae) familyasından corvus cinsini oluşturan orta boylu, güçlü ayakları ve düz iri gagası olan zeki hayvanlardır. Kuzgun da corvus cinsinden fakat daha cüsseli olanlarıdır. Zekâları üst seviyelerdedir. Karga gri-siyah olup kuzgun simsiyahtır. Kuzgunlara, karakarga da denilir.

DUDU.JPG
Deneme

DUDU KUŞU

Şu meşhur yılanı deliğinden çıkaran “tatlı dil” insanoğluna neler yaptırır şaşılmaz ve dahi günümüzde kalan mevcut sayısı nedir bilinmez. Gönül alıcı, kırmayan ve hoşa giden söz biçimi olarak izah edilir, aksi söylenmez. Dil demişken; Dodo kuşu (Dudu kuşu) ile de yarışılmaz. Dudu dilli namına şarkıl

AŞK-I ÜTOPYA.jpg
Anlatı

AŞK-I ÜTOPYA

Hiç başkasında kendine rastlanır mı? Bakışlar, hayatlar, amaçlar, istekler… Acaba insanoğlunun benzer hayalleri var mı? Neyi çok diler? Hangi rüyayı düşler? Bazen o kadar ister ki onu hayatına çeker veyahut iter. Şans gerçek mi? Dört yapraklı yoncayı bulmak yeterli mi? Birinde baht çoksa, diğerinde

hayatın ipleri.jpg
Anlatı

DOSTOYEVSKİ VE HAYATIN İPLERİ

İnsan; içinde nice duygular barındıran ve amacına ulaşmak için dönüşen varlık. Öz değerlerinden uzaklaşan, zaman zaman itibarsızlaşan, güzel şeylere erişmek için gözünü hırs kaplayan benlik. Sebep ve sonuç. Suç ve ceza kavramını adil bulan ruhumuz ve dünya klasiklerinin çok konuşulan kitabının k

oblomov.jpg
Deneme

OBLOMOV


Tembellik sanat haline getirilir mi? İnsan kendini işlevsizleşmiş bir bedene dönüştürebilir mi? Dünya dönerken bu denli değişen ve gelişen olgular karşısında akıl kayıtsız kalabilir mi? Asıl soru “Oblomovluk” terimi günlük dile nasıl kazandırıldı? İnsanoğlu bir şey yapma isteğini ne zaman yitirdi?

kraldan-cok-kralcilar-44.jpg
Deneme

KRALDAN ÇOK KRALCI OLMAK

Ya kralsındır; ya değil. “Kral çıplak!” demeye cesaretin vardır veyahut yoktur! Taç, taht, unvan, güç, para… Hangisi iter seni aslında senin olmayan meseleleri savunmaya? Laf kalabalığı, övgüyü sevmek, hadsizlik, bilinçsizlik! Altında ne yatar kralın haberi dahi olmadan onun gibi davranmaya? Kralcı

mobidick.JPG
Anlatı

ASILIN KÜREKLERE

“Asılın küreklere!” diye kükreyen bir veya daha fazla Ahab vardır insanoğlunun hayatında; kin, öfke ve intikamla bezenen. Hayatının odağını bu hislere kaptırıp; bir martı çığlığından, nefis kahve kokusundan, taze çörek tadından mahrum yaşayan. Kaçırılan yüzlerce an. Geçmişe takılıp kalmak zaman kayb

soba3.JPG
Anlatı

IHLAMUR ŞİFASI

O gün ıhlamur şifasıydı. Canım cumartesi çabuk geçmişti. Kış ise tüm soğukluğuyla geri gelmişti. Sobalı pazarlar değişmezdi ve hiç sevilmezdi, o pazar akşamları. Eski bakır güğüm kaynardı fokurdayarak. Sonra bir kestane ya da mandalina kabuğu kokusu sarardı evi. Sobanın demir askılıklarına asılmış m

GÖBEKBAĞI.jpg
Anlatı

GÖBEK BAĞI

Göbek bağı kesilir, yeni doğanın ilk solunum hareketiyle ağlama sesi duyulur. Sorular başlar! Bebek kime benzeyecektir? İştahlı mıdır? Sakin midir? Cesaretli midir? Kıskanç mıdır? Anne karnında hırslı olmayı öğrenmiş midir? Hayırlı bir evlat olabilecek midir ve dünyanın en kadim kafa karışıklıkların

Kraliyet pitonu.JPG
Anlatı

KRALİYET PİTONU

Sıradan bir gündü. İnsanoğlu her zaman yaptığı gibi koşturuyordu. İçlerinden biri değişiklik yaparak sözde nefes açmak için evine yakın o ormana gitti. Aynı ritimle yol geri dönülecekti. Rastlantı bu ya! Kuş, böcek, sincap değil minik bir yılan buldu. Nefeslenmek için geldiği bu yerde yavru öyle

KIRIK CAM TEORİSİ_.jpg
Anlatı

KIRIK CAM TEORİSİ

İlk yalan, ilk görünüş, ilk kırık, ilk aldatma… “Bir kereden bir şey olmaz.” cümlesi ve benzerleri, insanların çekindikleri ve çekinmedikleri. İncinecek olanların üstüne mi gider birey dedikleri? İzler herkese gösterilir mi? Laf yığınları korkuları kapatır mı? Kaç kırık cam barındırır bedenimiz? Hay

Diderot etkisi.jpg
Deneme

DİDEROT ETKİSİ

“Eski sabahlığımın mutlak efendisiydim ama yenisinin kölesi oldum.” Bu meşhur sözün sahibi Fransız filozof Denis Diderot, yeni bir sabahlık edinmesinin onu iflasına sürükleyen sürecin başlangıcı olduğunu bir yazı dizisiyle anlatmıştır. Bizi daha fazla alışveriş yaparak tüketim toplumuna sürükleyen b

wabi-sabi3.jpg
Anlatı

WABİ SABİ

“Yeni yılda, yeni bir ben.” kararlarının henüz gündemde olduğu günlerde insanoğlu çeşitli hedefleri yazar ajandasına. Aslında tüm takip ettiği trendlerin temeli, yaşam kalitesini artırmaktır. İlham kaynakları arar durur beden. Kimi zaman daha havalı bir araba, hayalini kurduğu o şehre seyahat, sürek

kırlangıç.jpg
Anlatı

KIRLANGIÇ ÖMRÜ

Pencerenizden kaç kırlangıç kovaladınız? Kaç insanın değerini bilmediniz? Karşınıza çıkan kaç fırsatı teptiniz? Yarın, diyerek kaç hayali ertelediniz? İnsanoğlu uçsuz bir deniz! Ama birçoğu; hep elinde kalacakmış gibi hayatı seyretmiş ve göçmüş ve gitmiş…
Hikâye şu ki; günlerden bir gün kırlangıcın

Çiçeklerin atası.JPG
Anlatı

İLK ÇİÇEK

“Menekşe, lale, hanımeli; güzel huyun yoktur bedeli.” ile dile gelen dizeler. “Papatya gibisin beyaz ve ince, eziliyor ruhum seni görünce.” ile başlayan nameler. Çiçekleri şarkılara ve bilhassa aşka hediye eden cümleler.
Kokusu, dokusu, rengi, iklimi… Hangisi çeker insanoğlunu, tarif edilmez! “Ey s

daphne.JPG
Anlatı

DAPHNE

Aşk nedir? Sorusuna “Bir kimseye ya da bir şeye karşı duyulan aşırı sevgi ve bağlılık duygusu.” olarak cevap veriyor sözlükler. Çeşitleri dersek; tutkulu, arkadaşça, mantıklı, sahiplenici, bencil olmayan, platonik gibi cevaplar çıkar karşımıza. Platonik aşkın ünlü düşünür Platon’un adından geldiği h

narkissos.jpg
Anlatı

NARKİSSOS

Narsisizm bir başka deyişle özseverlik. Kişinin kendini sevmesi başlığı altında sınırlandırılırsa alkışlanabilir. Lakin bu seviye kabaca tabirle, salt kendisine âşık olmaksa düşündürücü gelebilir! Hatta yolculuk yaparsak geçmişe bedeni ve ruhu bir nergis çiçeğine bile dönüştürebilir! Dinle! Başlangı

simurg.jpg
Anlatı

SİMURG

Simurg! Anka kuşu! Tuğrul kuşu! İsimler farklı olsa da yüklenen misyon aynı, o varlığa. Küllerinden doğmak! Pers, Fars, Türk mitolojileri, Kaf Dağı, bilgi ağacı gibi kelimeler hikâyesinde yer alsa da sonuç umut görmek, o duruşta! Tekrar ayağa kalkmak! İnsanoğlunun yaşadığı zorlukları üzerinden atmas

Lokman Hekim.jpeg
Anlatı

LOKMAN HEKİM

Hayatta hep matematik denklemleri olacak değil, şu x ve y ile başlayan. O kafa karıştırıcı çözemediğimiz her an. Çok daha basit neden ve sonuç ilişkileri var mesela! Yaşamı ertelemek denilen iki kelimeyle sözcüklere tutunan. Sabah çalan sinir bozucu saatin alarmı, nihayetinde bir düşman. Oysa uykusu

at gözlüğü.jpg
Anlatı

AT GÖZLÜĞÜ TAKMAK

Atlara neden gözlük takarlar? Bu sorunun cevabını bilen var mı veyahut hiç düşündünüz mü? Atın daha havalı görünmesi, mevcuttan hızlı koşması ya da gözlerinin güneşten rahatsız olmaması seçeneklerinden biri işaretlenebilir mi? Büyük puntolarla bir “HAYIR!” kelimesi yazılsın o zaman. Sadece önlerine

Naif sözcükler.jpg
Anlatı

NAİF SÖZCÜKLER

- Acılarım kaç gün sürecek Portuga?

- En fazla kırk gün Zeze.

- Kırk gün sonra geçecek mi?

- Hayır, alışacaksın.

“Şeker Portakalı” insanoğlunun gönlüne taht kuran o kitabın iç sızlatan satırları. Sahi acının tarifi var mı? Evrensel mi? Kişiye göre değişir mi? Dili, dini, ırkı, cinsiy

she-ra.JPG
Anlatı

EKSİK ETEK!

“Coğrafya kaderdir.” der İbni Haldun. Nerede doğarsan oranın güneşiyle uyanır, iklimiyle ve kültürüyle yoğrulursun, yazar kitaplar. Örneğin Hindistan’da insanlar kast sistemi ile sınıflandırıldı. Derisinin rengi ile ayrıldı, Amerika’da. Kendi ırkından olmayanları ötekileştirdi, çok modern olduğunu i

akrep-kurbaga.jpg
Anlatı

AKREP VE KURBAĞA

Fıtrat: Tabii eğilim, huy, kişilik, cibilliyet, içgüdü, istidat gibi anlamlar taşır. İslam dinindeyse bu kavram özellikle tasavvufta önemli bir yer alır. “Fatr” kökünden türemiştir. “İlk yaradılış” manasına gelir. Yani mutlak yokluğun yarılarak içinden varlığın çıkmasıdır. Karakter ve henüz dış tesi

aşık veysel.jpg
Kimdir?

GÜZELLİĞİN ON PARA ETMEZ BU BENDEKİ AŞK OLMASA…

- Çiçeğe yatmadan önce anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeye gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kaydı ve düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım… Çiçek zorlu geldi. Sol gözümde çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de s

INCI.KUPELI.KIZ_.jpg
Anlatı

İNCİ KÜPELİ KIZ

İllüzyon; diğer değişlerle gözbağı, yanılsamak. Algının yetersiz kaldığı durumlarda boşlukları beyinle doldurmak. Suyun içindeki nesneleri olduğundan büyük ya da küçük görmek. Karanlıkta net görüş alanı olmadığı için varlıkları başka cisimlere benzetmek. Çeşitli resimleri farklı anlamlandırmak. Alda

nalıncı baba.jpeg
Anlatı

NALINCI BABA

Peşin veyahut veresiye. Peşin alan, veresiye satan. Peşin satan, veresiye alan. Her bir kelime öbeğinin para, mal, mülk, senet, sepet gibi karşılığı veyahut anlamı var elbette. Yediden yetmişe vakıfız bu dengelere. Ya peşin hükümlü olmak denilirse? O da yazılır mı bakkal defterine? Ayın kaçında mahs

pandoranin-kutusu-efsanesi.jpg
Anlatı

PANDORA'NIN KUTUSU

Masallara inananlar ve inanmayanlar. X, Y, Z farklıdır kuşaklar. Kötülük veyahut iyilik, keskindir sınırlar! Bir de şu çok derinde saklananlar. Bir deyim, bakış, olay, örgü, merakla ortaya çıkanlar. Hikâyeler dolanır dilden dile; yine de farklıdır versiyonlar. İnsanoğlunun kendi kutusunda sakladıkla

DON-KISOT.jpg
Anlatı

DON KİŞOTÇULUK

Hayaller ve gerçekler. Daima hayal kuranlar, gerçekten vazgeçmeyenler. Mantıkla sarmalananlar, düş dünyasında bile düşman yaratıp, onunla mücadele edenler. Boşa adımlar veyahut yanılsamalar. Ayaklarını sağlam basmayı öğütler kitaplar. Düş mü? Düş kurmayı da anlatır masallar. Vazgeçmemeyi seçer çoğu

Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler.jpg
Anlatı

KOYUNUN BULUNMADIĞI YERDE KEÇİYE ABDURRAHMAN ÇELEBİ DERLER

İtibar; saygı görmek, değerli bulunmak ve güvenilir olmak gibi unsurları birleştiren kavram. Bu durumda; itibarlı insan olmak da paha biçilemez. Ehil; bir işi en iyi biçimde yapacak düzeyde bilgisi olan usta, yeterli, yetkili kimse. Akabinde, ehil olan da kıymette geçilmez. Atasözleri, gelenekl

GÜZEL AMA….jpg
Anlatı

GÜZEL AMA...

“Sanat için sanat.” veyahut “Toplum için sanat.” tartışmaları hala süredursun, bilinmesi gereken bir gerçek vardır dünyada. Yeteneği geliştirmek, öğrenmek, faaliyete geçirmek, kültür eserleri öyle gökten zembille inmez yere. Belli bir birikimin sonucu olarak ortaya çıkar. Bazı sanat eserlerini görün

FİLLER VE İPLER.jpg
Anlatı

FİLLER VE İPLER

Filler, hortumlular takımının filgiller familyasını oluşturan memeli hayvanlardır. Geleneksel olarak Asya fili ve Afrika fili olmak üzere iki türü tanınır. 4000-6000 kg arasında ağırlıkları, 5,5-6,5 m arasında uzunlukları vardır. Jumbo, fillerin kralı olarak adlandırılan, türünün en ünlüsüdür. Sembo

aşıklar.jpg
Hikaye

ÂŞIKLAR

Aşkı anlatan güzel bir tablodur; “Âşıklar”, Rene Magritte’in ünlü eseridir. Sürrealizmi benimseyen ressamın tablosunda sağda kırmızı duvar, yukarıda beyaz tavanla birleşir. Âşıkların aynı odada olduğu izlenimi vardır fakat arka fonda o mavi gölgeyle gökyüzü havası verilmek istenmiştir. Pencere olmam

Uyuyan-Güzel.jpg
Deneme

UYUYAN GÜZEL

Bir varmış, bir yokmuş ile başlayan yüzlerce hikâye gibi başlar masal, eski zamanlara gidilir. Ülkelerden birinde kral ve kraliçe yaşar lakin kral ve kraliçenin yıllardır olmayan çocuğu nihayetinde dünyaya gelir. Bu güzel kız çocuğunun şerefine sarayda muazzam bir ziyafet ve kutlama yapılır. Kahkaha

BRİOCHE.jpg
Anlatı

BRİOCHE

Kraliçe, çoğu hayatı zenginlik içinde geçen güzel bir kadın ve Avusturya arşidüşesi. Tarihi boyunca sayısız devrime sahne olan Fransa. Masal gibi bir yaşam ve trajedi içeren bir ölüm. On dört yaşında nişanlanan, saray adabını öğrenmek için hızla eğitime tabi tutulan Marie Antoinette…

Gelin olduğ

KÖKÜNE KİBRİT SUYU.jpg
Anlatı

KÖKÜNE KİBRİT SUYU

Ne var bu kibrit suyunda? Dillere pelesenk olmuş yıllar içinde. Hepsine, köküne, topuna diye başlayan basit, bileşik, türemiş kelimeler sıralanır ağızda. Bir nevi sülfürik asit, eski deyimleri incelersek zaç yağı dolanır sayfalarca. Kibritinde Arapça kbrt kökü olan “Kükürt” sözcüğünden alıntı olduğu

KAPTAN SWING VE GAMLI BAYKUŞ.JPG
Anlatı

KAPTAN SWING VE GAMLI BAYKUŞ

Ünlü bir çizgi roman. Başkahraman Kaptan Swing, en yakın arkadaşları Kızıldereli Gamlı Baykuş ve Mr. Blöf. Öyle ki hikâyeler akıp gider ama gamlı her olayda uğursuzluk arar. Bu döngüye sebep olarak büyük dedesinin anlatılarını gösterir. Sudan nefret eder, iyi ok atar. Mr. Blöf ’ün köpeği ile hiç anl

alyans[3687].JPG
Anlatı

ALYANS

İki şeyi birbirine ya da birçok şeyi topluca tutturmak, bağlamak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel gibi düğümlenebilir nesne olarak tanımlanıyor, bağ. Aşk, sevgi, söz vermek ile ortaya çıkan bağlılık ise bir sembol istiyor ilişkide. Kısaca tanımlarsak; “Parmağa takılan madeni halka.” şeklinde or

Pareidolia yanılsaması.jpg
Anlatı

PAREIDOLIA YANILSAMASI

Karpuz kabuğundan bozma tekne olur mu? Bulut, tavşana benzer mi? Kahve telvesinde balık görünür mü? O şarkıyı dinlerken, olmayan bir kelime duyulur mu? Beyin kandırılır mı? Hasta gibi görünen patates, dondurmanın içinde eriyen bir kutup ayısı, kelebek şeklindeki domates ve bunun gibi onlarca örnek s

albatros.jpg
Anlatı

ALBATROS

Bir albatros kadar âşık ve yalnız olmak! Işık girmeyen, fırtınaların bile kendi içinde savaştığı güney okyanuslarının sahipleri. Denizcilerin korkusu, rüzgârların hâkimi ve coğrafyacıların kutup hattı tarifi. Rekoru üç yüz kilometre/saat olmakla birlikte seksen kilometre ortalama yazan ibreler. Onla

POLANTE FENERİ.jpg
Anlatı

POLENTE FENERİ

Karanlığın hükmü ve gece, kimilerine eşsiz huzur verir. Kimileriyse gökler siyaha boyanırken korkar, çekinir. Göz gözü görmezken ışığı bulur mucit. Ateşle başlayan serüvenin sonu gelmez. Teknolojiyse güneşe yetişemez. İnsanın karada başlayan adımları denizlere ulaşır. Balıklarla yarışmak için değils

THESSALONIKE.JPG
Anlatı

THESSALONIKE

Eski çağlardan bu yana yeryüzünün çok ayrık noktalarında farklı milletler, benzer hikâyeler anlatmışlardır. Zaman hızla değişmiş, cümleler aynı kalmıştır. Andersen masallarından bugüne bu kural değişmemiştir. Hele ki mevsimlerden yaz olunca deniz, dalga, kum aşkıyla yeni fısıltılar başlamıştır. Deni

YALANCI VE MUM.jpg
Anlatı

YALANCI VE MUM

Bir varmış, bir yokmuş çok eski zamanlarda küçük bir kasabada Geppetto Usta ve Pinokyo yaşarmış. Doğrular ve yalanlar hikâyenin içinde saklanmış. İnsanoğlunun zihninde bu ikili yüzyıllarca yer almış. Çıplak gerçekler, süslü yalanlar şekil değiştirmiş. Bu uğurda nice atasözleri yazılmış. Mesela kelim

yengeç sepeti sendromu.JPG
Anlatı

YENGEÇ SEPETİ

“Ben sahip değilsem, sen de sahip olamazsın!” veyahut “Ben başaramıyorsam sen de başaramazsın!” rekabetçi duygular, hasetlik ve kıskançlık sarmalı. Kurumsal veya özel hayatta ortaya çıkan emeğin sabote edilme çabası. Üretene gem vurma hastalığı. “Yengeç anlayışlı kişilerden uzak durun!” tavsiyeleriy

NurtenTosun-Malefiz200823.jpg
Anlatı

MALEFİZ

“Hiçbir zaman bize gerçek hastalar gelmez. Gerçek hastaların hasta ettikleri gelir.” Psikiyatri servisleri çoğunlukla bu cümleyi deklare eder. Belki bir bencille, narsistle, arsızla, empati yoksunuyla yaşamak zorunda bırakılanlar. İyilik ve kötülük dengesi gibi çok narin teraziyi tutan dimağlar. İyi

Nurten Tosu- Kollektivizmin Gücü270823.jpg
Anlatı

KOLEKTİVİZM GÜCÜ

“Kendi ışığına güvenen, başkalarının parlamasından rahatsızlık duymaz.” cümlenin sahibi Victor Hugo, romantik akıma bağlı Fransız şair, roman ve oyun yazarı. İyi olmak, en iyisi olmak, başarmak, başarıyı sindirmek. Ya paylaşmak! Bilgiyi, yeteneği, kazanılmış yetileri, toprağı, tohumu, hatta bir kupl

Nurten Tosun-Klişe Barbie 030923.JPG
Deneme

KLİŞE BARBİE

“Mükemmel kadın” imajı, kadının çalışkanlığından, sosyalliğinden, cinselliğinden, anaç yapısından daha fazla beslenebilmek için oluşturulmuş bir kavram. İlaveten “birey olma” özelliğini baskılamak adına dayatılmış bir unsur. Magazin sayfalarındaki başlıklar ise: “Kızının doğumundan bir ay sonra fit

Nurten Tosun-Basto.jpg
Deneme

BASTON

Bir oyunda ya da filmde bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi gereken sözlerin ve yapması gereken hareketlerin genel adı: Rol. Hayatın içi de bir sahne ve insanoğlu, üstüne çeşitli görevler adı altında roller alır. İlk rol; bebeklik çağıdır. Agucukla devam eden gülücükler, mızmızlanarak okula

Nurten Tosun-Bartleby Sendromu170923.JPG
Anlatı

BARTLEBY SENDROMU

Vazgeçebilmek, tıpkı yapmayı seçmek gibi kudret gerektirir mi? Bir sanatçıyı sanatçı kılan, unsurları yazmak ve bu yeteneğini hala kullanabiliyor olma şansına sahipken bırakmak, diğer bir deyişle sanatın intiharı sanat mıdır?

Yazmak, bir bakıma ertelemek midir? Slavoj Zizek bir röport

Nurten Tosun-MURPHY KANUNLARI 240923.jpeg
Deneme

MURPHY KANUNLARI

Talihsizlik mi? Olasılık mı? Mühendis ve Kaptan olan Edward A. Murphy, 1949 yılında Edwards hava kuvvetleri üssünde doğdu. Temel olarak “Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir.” prensibini benimsedi. Bir ivmelenme projesi için çalışan Murphy, ölçüm cihazına bağlanan o

Nurten Tosun- Rüzgar Telefonu 011023.jpg
Anlatı

RÜZGÂR TELEFONU

Yas, evrensel şu duygu ve insanların onu yaşama şekli farklı olsa da hayata tutunma çabaları benzerdir. Yitirilenlerin ardından rutine dönmek için zaman ve çözümler devreye girmektedir. Tıpkı yaşlı bahçıvan Itaru Sasaki’nin hikâyesi gibi, başlangıçlar beyinlere resmedilmiştir.

Kuzenini ölümcül b

Nurten Tosun-Kelebek etkisi 081023.JPG
Deneme

KELEBEK ETKİSİ

Amazon ormanlarında bir kelebeğin kanat çırpması, ABD’de fırtına kopmasına neden olur mu? Yani doğrusal olmayan sistemdeki küçük bir değişim, sonraki aşamalarda büyük değişiklikleri tetikler mi? Sistemin adı neden kelebek etkisi? Kaos teorisi bu çerçeveye mi bağlı? Öngörülmez sonuçlar küçük detaylar

Nurten Tosun-Derisini değiştirmeyen yılan151023.jpg
Anlatı

DERİSİNİ DEĞİŞTİRMEYEN YILAN

Nietzsche böyle buyurdu Zerdüşt’te; “Ama önce sen kendini inşa etmelisin, dimdik bir beden ve dimdik bir ruhla.” diyor ve ekliyor; “Derisini değiştirmeyen yılan ölmeye mahkûmdur. Bu durum fikirlerini değiştirmeyen zihinler için de geçerlidir.” 19. Yüzyıl felsefesi günümüze taşınmış mıdır? İnsanoğlu

Nurten Tosun-Heidi221023.jpg
Deneme

HEİDİ

Her çocuğun, hatta belki büyüğün masal kahramanı vardır içinde büyüttüğü. Tavşana, kuşa, ağaca benzetirken bulutları hayal ettiği ve sonra gözlerinin içinin ışıldadığı. Kimi zaman korkusuz, uçan, zıplayan, sihirli derneği olan, kılıcıyla dünyaya kafa tutan! En nihayetinde yargı dağıtan. Belki sadece

Nurten Tosun-Selanikte açılan bir çift göz 291023 .jpg
Anlatı

SELANİK’TE AÇILAN BİR ÇİFT GÖZ

“Bir anne dünyayı değiştirebilir.” Zübeyde Hanım 1881 yılında Selânik Kocakasım Mahallesi, Islahhane Caddesindeki, üç katlı pembe bir evde dünyaya getirdi Türk milletinin kurtarıcısını. Mahalle mektebi, Şems Efendi Mektebi derken Selânik Mülkiye Rüştiyesi, Askeri Rüştiye okullarında eğitim gördü Mus

Nurten Tosun-BUKOWSKİ VE ÖZGÜRLÜK VE YALNIZLIK 051123.jpg
Deneme

BUKOWSKİ VE ÖZGÜRLÜK VE YALNIZLIK

“Ve sabahları kimse sizi uyandırmadığında, geceleri kimse sizi beklemediğinde ve ne dilerseniz yapabildiğinizde, buna ne dersiniz, özgürlük mü, yoksa yalnızlık mı?” cümlelerini kaleme almıştır, yeraltı edebiyat akımının öncülerinden Charles Bukowski. İnsanların aslında özgür olmak istemediği, bağlıl

-Nurten Tosun-PYGMALION ETKİSİ.jpg
Anlatı

PYGMALION ETKİSİ

“Kendini gerçekleştiren kehanet.” olarak adlandırılan bir olgu “Pygmalion etkisi”. Yüksek beklentilerin belirli alanlarda daha iyi performansa yol açtığına inanılması. İlk defa 1948 yılında sosyolog Robert Merton tarafından ortaya atıldı. İçeriği detaylarda saklı ve motivasyon ile bağlantılı. Sosya

Nurten Tosun-ZEiGARNİK VE YARIM KALMAK191123.jpg
Anlatı

ZEiGARNİK VE YARIM KALMAK

“Ben, alacakaranlıkta son sabahımın, dostlarımı ve seni göreceğim ve yalnız yarım kalmış bir şarkının acısını toprağa götüreceğim.” demiş Nazım Hikmet kaleminden dökülen cümlelerde. Neydi o yarım kalmak meselesi? Şu mutlu sonla bitmeyen aşkların şairleri, yazarları ve insanoğlunun zihni! Tamamlanmam

Nurten Tosun-KULEŞOV’UN GÜLÜMSEYEN YÜZLERİ 261123JPG.JPG
Anlatı

KULEŞOV’UN GÜLÜMSEYEN YÜZLERİ

2017 yılından itibaren sosyal platformlarda en çok kullanılan ve sevilen emoji gülen yüzdü. Fakat sıkça kullananlar için haberler kötü! Z kuşağına göre artık bu emoji havalı değil! Demode! Cool olma statüsü elinden alındı. Yerini hangi ifadenin aldığıysa zamana bırakıldı. Sanal olmayan günlük yaşamd

Nurten Tosun-Dünyanın  en kolay şeyi 031223.jpg
Anlatı

DÜNYANIN EN KOLAY ŞEYİ

Sorular ve cevaplar! Binlerce yıldır benzer arayışlar, hikâyeler, masallar… Kimine kurbağa prensi öpmektir kolay, diğerine pamuk prensesin ciğerini sökmek. İnce Memed’in satırlarını okursak eğer, en zor olan “İnsan olmaktır.” yazar. Devam edilirse gezintiye, Victor Hugo’ya kulak kabartılır. Kendisi,

Nurten Tosun-Balığın bedduası101223.jpg
Anlatı

BALIĞIN BEDDUASI

“Yerkabuğunun çukur bölümlerini dolduran, birbirleriyle bağlantılı olarak yeryüzünün beşte üçünü kaplayan tuzlu su kütlesidir.” sözlük anlamı olarak “Deniz.” Uzaktan bakıldığında kimine mavi, kimine yeşil. Dalgası, mercanı, sirenleri ilham verir. Nice aşk hikâyelerine konu olur. Hele bazılarının evi

Nurten Tosun-EMU SAVAŞI171223.JPG
Anlatı

EMU SAVAŞI

Tarih, nice savaşlara sahne olmuştur. Çeşitli kaygılar sebebiyle yaşanan bu muharebelerin hepsi insanlar arasında geçmemiştir. Hatta bazıları şaka niteliğindedir. Şöyle ki, yıl 1932 vahşi yaşam operasyonu kapsamında birkaç düzine deve kuşu Avusturalya ordusuyla karşı karşıya gelmiştir. Afrika’daki d

Nurten Tosun-Hoşafın yağı kesildi 241223.jpg
Anlatı

HOŞAFIN YAĞI KESİLDİ

Kurutulmuş meyveler ve şekerli su ile hazırlanan bir tatlıdır, hoşaf. Dilimize Farsça kökenli hoş ab’dan gelmektedir. Tarifi, seveni, sevmeyeni değişir ama Türkçe birçok atasözüne özne niteliğiyle eşlik etmektedir. Örneğin; “Eşek hoşaftan ne anlar, suyunu içer tanesini bırakır.” cümlesi dilimize pe

Nurten Tosun-kokina.jpg
Deneme

KOKİNA

Kokina; yemyeşil yapraklarının arasında bulunan kırmızı boncuklara benzeyen çiçekleriyle her yeni yılda popüler olan bir bitki. Bakımı oldukça kolay ve zahmetsiz. Aslen Yunanca “Kokino” kelimesinden gelmekte. Avrupa ve Asya topraklarına özgü olan bu çiçek, ülkemizde halk arasında “Tavşanmemesi” ismi

Nurten Tosun-MİSKET TÜRKÜSÜNÜN HİKÂYESİ 070124.JPG
Anlatı

MİSKET TÜRKÜSÜNÜN HİKÂYESİ

Ankara’da meşhur şu elma türüdür, misket. O yıl meyve verirse, diğer yıl vermez. Bir yüzü kırmızı, diğer yüzü ise sarı ila yeşilimsi bir renk taşır. İnce kabuklu hoş kokuludur. Fakat cümlelerimizin temeli misketin özellikleri değildir. Anadolu’nun nice âşık, şair ve ozanlarına ilham olan dağı, taşı,

Nurten Tosun-Hamlet ve İntikam 140124.jpg
Anlatı

HAMLET VE İNTİKAM

İntikam: “Öç.” Trajedi: “Bir tiyatro deyimi ağlatı.” Shakespeare’in en ünlü oyunu Hamlet, işte bu iki kelimenin birleştirilmesiyle kurgulanmıştır. Basit ifade şekliyle, bir intikam trajedisidir. Hamlet’in Danimarka Kralı olan babası, hem tacına hem de karısına el koyan kardeşi Claudius tarafından öl

Nurten Tosun-Winnie the pooh 210124.JPG
Anlatı

WINNIE THE POOH

Çiçekleri sever mi insanoğlu? Nergis, menekşe, lale, sümbül… Hangisini koklayınca başkalaşır gönül? Kır, bahçe, sera, vazo nerede mutlu olurlar bir ömür? Koparılan çiçeklerin hikâyesini süsleyip anlatmak mıdır? Su ve besin alamadıkları için yaşama kabiliyetlerini yitirdiklerini itiraf etmek midir ha

Haşlanan kurbağa-Nurten Tosun 290124.jpg
Anlatı

HAŞLANAN KURBAĞA

Metafor mu? Gerçek mi? Kaynayan su acıtır mı? Kaç derece kaçış planı yaptırır? Hangi sıcaklık bedeni alıştırır? Sessiz ve yavaş gerçekleşen değişimlere verilen tepki mi yanıltır? İnsanoğlu neye niçin duyarsız kalır? Çağdaş bilimcilerin kimi bu deneye katılır, kimi söylem olarak kaldığına inanır. Fak

Nurten Tosun- Örgü Masalı 04022024.jpg
Anlatı

ÖRGÜ MASALI

Mitoloji bu, yazılır, çizilir, anlatılır. Hatta aynı olaylar, farklı versiyonlar ile nesillere aktarılır. Kimi hikâyeci mutlu sonla biten cümleleri kullanırken, bir diğeri hazanı yaşatır. Başarı, güç, cesaret alkışlanır. Bilinir ki; her canlının yeteneği farklıdır. Fakat kıskançlık ve kibir ışığı da

Nurten Tosun-Çizmeli Kedi 11022024.jpg
Anlatı

ÇİZMELİ KEDİ

Aldatır mı? Ummadık taş baş yarar mı? Zenginlik ve saygınlık peşinde koşulur mu? Sonuca giden tüm yollar mubah mı? Masallar gerçek hayatı yansıtır mı? Miras olarak insana bir kedi kalır mı? Kulaktan kulağa anlatılan, yazılan, çizilen kahramanların hikâyesinden ders çıkarılır mı? Tünelin ucunda üç el

Nurten Tosun-ÇİÇEĞİN COŞKUSU 18022024.JPG
Anlatı

ÇİÇEĞİN COŞKUSU

Çiçekler, pek çok özel günün mimarları. Kimi aşkı anlatır, kimi özlemi veyahut hatıraları. Onlar mitolojik hikâyelerin de kahramanları. Yazılır, çizilir sembolik önem ve anlamları. Nergislerden, sümbüllere, karanfillerden günebakanlara süslerler masalları. İnsanları çiçeklere çevirir Yunan ve Roma t

Nurten Tosun-Ormanların Kralı 25022024.jpg
Anlatı

ORMANLARIN KRALI

Orman ve kral… Aslanlardan daha güçlü, hızlı ve yetenekli hayvanlar vardır. Lakin onlar varken neden aslanlar kral olmuştur? Bu basit cümleye cevap aramış mıdır zihinler? Var mıdır bu konuda bilinen veyahut bilinmeyenler? Üstelik hepsi savanada yaşarken! Ormana bu kadar uzak ve ilgisizken. Bir de kr

Nurten Tosun-Umur 03032024.JPG
Anlatı

UMUR

Aldırış, önem verme gibi açıklamalar “umur” kelimesini getirir belleklere. Türeyen kelimeler ile “umursamak” olursa anlam bekleyen. Ona da aldırış etmek, önemli saymak cümleleri tanımlanır hecelere eklenen. Peki, iyi midir, kötü müdür umur-samak? Kimi der ki, bir insan ne kadar güçlenirse, o kadar e

Nurten Tosun-Süpürgeye binmek 10032024.JPG
Deneme

SÜPÜRGEYE BİNMEK

Hikâyeye başlamak! Kız çocukları, doğduğu günden itibaren çeşitli misyonlar yüklenen eşsiz varlıklar. Uyku öncesi dinlenilen masallardaki hem prensesler hem de cadılar. Kahramanlar! Bir prensin kurtardığı ve üç elmanın birinin sahibi olarak tanımlananlar. Naif, hassas, duygusal olarak dillendirilip

Nurten Tosun-Yan yattı17032024.JPG
Anlatı

İSTEMEMEK KELİMESİ

“Yan yattı, çamura battı. Lastik patladı, şoför atladı.”, “Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül muhabbet ister kahve bahane.” dilimize dolayan tekerlemeler. Mazur görmek, sözcüğünden türetilen mazeret. Bir şeyi yapmamak için öne sürülen sonsuz sebep. Hastayım, yastayım, yorgunum, meşgulüm, traf

Nurten Tosun-The Dolphin 24032024.JPG
Anlatı

THE DOLPLIN

O eşsiz ışıltı; parladı, kaydı ve gecemizi aydınlattı. Kâh romantizme eşlik etti, kâh dilek tutturdu. Kimi insanoğlu, herkesin bir yıldızı olduğuna inandı. Küçük Prensin onlarla konuşmasına çocuk okurlar tanık oldu. Umudun tanımını aldı, ateş böceğiyle karıştırıldı. Gece ile dost sayıldı fakat ne el

Nurten Tosun-Gölge Oyunu 3032024.jpg
Anlatı

GÖLGE OYUNU

İki karakter; gerçekten yaşayıp yaşamadıkları, yaşadılarsa nerede ve nasıl yaşadıkları kesin olarak bilinmez. Rivayetlere dayanır, nam salar, nesilden nesille aktarılır. Taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanır, iki boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılır. Oynatıcısına “Kurgusal” veyahut “Hayali”

Nurten Tosun-İncir ağacı 07042024.JPG
Anlatı

İNCİR AĞACI

“Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu! Düşüncemizin katlanması mı güzel, zalim kaderin yumruklarına, oklarına? Yoksa diretip bela denizlerine karşı dur, yeter demesi mi?” Satırlar William Shakespeare’in Hamlet adlı eserinde geçen küçük bir monolog. Yolunu bulmak veya kaybolmak, susmak veyahut k

Nurten Tosun-Benjamin Button'un Tuhaf Hikâyesi Gibi.JPG
Anlatı

BENJAMİN BUTTON’UN TUHAF HİKÂYESİ GİBİ

Sıra dışı bir hayat onunkisi. Yaşlılıktan gençliğe doğru ilerlerken yaşamın cilveleri ile karşılaşmak başka kimin bahtına düşer ki? Rutinimiz doğum, bebeklik, çocukluk, gençlik diye devam ederken denklem değişmez ki. İş hayatına atılırken, âşık olup evlenirken, ebeveynliği tadarken insan daha deney

Nurten Tosun-Çöp kamyonu 21042024.jpg
Anlatı

ÇÖP KAMYONU

Güne nasıl başlar insanoğlu? Günaydın kuş, çiçek, böcek, camdaki teyze, servis bekleyen çocuk, heybetli çınar ağacı, göz kırpan bulut ve diğerleri gibi onca olumluma ile gülümseyerek mi? Peki bu neşe saçan hali, olumsuzluklar eksiltebilir mi? En sevdiğin bluzuna kahve dökülmesi, otobüs kaçması, yağm

Nurten Tosun-Hayal portakalı ve kurbağa ve28042024.jpeg
Anlatı

HAYAL PORTAKALI VE KURBAĞA VE…

Çocukluk! Yazar Jose Mauro de Vasconcelos, yıl 1968 ve on iki günde satıra alınan fakat yirmi yıldan fazla yürekte taşınan düşle gerçek arası o hikâye. Beş yaşındaki kahramanımız Zeze’nin dilinden birinci tekil şahıs paragraflar. Zor bir hayat, sefalet, şiddet, ikinci plana atılmak fakat her şeye r

Nurten Tosun-Çelme takmak.jpg
Deneme

ÇELME TAKMAK

Biri yürürken ayakları arasına ayak uzatıp düşürmek olarak tanımlar sözcükler “Ayağa çelme takmak.” deyimini. Mecaz anlamına değinilirse kişinin işinde yükselmesini önlemek, sıkıntı vermek gibi kelime bütünleri listeye eklenir. Edebiyat literatürlerine sözcükler uzanır, insanoğlunun kendilerine çelm

Nurten Tosun-SAHTE OTOBÜS DURAKLARI12052024.jpeg
Anlatı

SAHTE OTOBÜS DURAKLARI

“Çocukluğum”; Maksim Gorki’nin muhteşem eseri ve devamında gelen “Ekmeğimi Kazanırken”, “Benim Üniversitelerim” üçlemesi. Acımasızlık ve hoyratlık içindeki tertemiz o çocuk kalbi. Kahramanları, hayatın zorlukları bir yana dursun, yine de yıllar renkli ve gizemli. İnsanoğlunun sadece edebiyat satırla

Nurten Tosun-Yaşlı balıkçı tablosu 19052024.jpg
Anlatı

YAŞLI BALIKÇI TABLOSU

İnsan doğası ne kadar karmaşıktır? İyi ve kötü kavramları bu karmaşanın neresindedir? Peki, iyi nedir? İyi kelimesi üzerine çok şey söylenebilir. Örneğin felsefe der ki; “iyilik iyidir.” Bununla da yetinmez “herkes doğuştan iyidir.” Cümlesi okunur satırlarda, filozoflar dile gelir. Kimileri aksini s

Nurten Tosun-Züğürt Tesellisi.JPG
Anlatı

ZÜĞÜRT TESELLİSİ

Elde ettiği önemsiz bir şeyin, elde edemediği önemli şeyleri aratmadığını beyan ederek insanoğlunun kendini avutma şekline; “Züğürt tesellisi” denilmektedir. Halk arasında sıklıkla kullanılan züğürt kelimesinin ise sözlük anlamı; fakirdir. Dilimize Ermeniceden geçtiği bilinmektedir. Hayatın sürprizl

Nurten Tosun-Kırmızı Ringa Balığı02062024.JPG
Anlatı

KIRMIZI RİNGA BALIĞI

1800’lü yılların başına uzanan kelimeler, akabinde tazıların tilki avı için eğitildiği o günler ve onlardan her türlü dikkat dağıtıcı şeyden kaçınma veyahut kokudan etkilenmemeye dair olan beklentiler. Bu nedenle bir köpeğin yeteneğini test etmek için yem olarak kullanılan kırmızı ringa balığı ve da

Nurten Tosun-Renklerin Ustası 09062024.jpg
Anlatı

RENKLERİN USTASI

Bir insanı, bir konuyu, bir yapıtı, doğru ve yanlış yönlerini bulup göstermek amacıyla ereğiyle inceleme işine “eleştiri” denir. Olağan akışta, koşan yürüyeni, yürüyen duranı, duran yatanı eleştirir fakat çoğu zaman yatan, herkesi eleştirir. Hiçbir şeyi beğenememeyi kendisine amaç edinir. Yetkinlik,

Nurten Tosun-Arthashastra.jpg
Anlatı

ARTHASHASTRA

Ne ölçüde mit, ne ölçüde gerçek bugün dahi bilinmeyen hikâyeler vardır. Kulaktan kulağa anlatılır. Rivayetler bu konuda “Arthashastra” isimli eseri temel alır. Eser, günümüz Hindistan’ı geçmişteyse Maurya İmparatorluğu kurucusu Çanakya’nın kaleme aldığı siyaset ve devlet bilimi üzerine iyi bir kitap

Nurten Tosun-Çırak, tuz ve diğerleri.jpg
Anlatı

ÇIRAK, TUZ VE DİĞERLERİ

Şikâyet, sızlanmak, söylenmek… Çağın getirdiği olumsuz davranışlar silsilesi. Müşteki; mızmız, uyumsuz tavırların tanımladığı şikâyetçi insan profili. Oysa zaman ağlama zamanı değildi. İnsanoğlu olumsuz cümleleri terk etmeliydi. Bir zalim, kurbanının serzenişlerini çok uzaktan duyabileceği gibi, sab

-Nurten Tosun-ANTHONY BURGESS 07072024.jpg
Anlatı

ANTHONY BURGESS

İnsan kendisine bir yıl ömür biçildiğini öğrenirse hayatı nasıl gelişir? Köşesine mi çekilir? Yasa mı bürünür? Varsa ölmeden önce yapılacaklar listesi, tamamlamaya mı soyunur? Çok sevdikleriyle mi vakit geçirir? Görmek istediği diyarların rotasını mı çizdirir? Mirasında kime neyi yazdırır? Dimağ nel

Nurten Tosun-HASTALIK HASTASI 14072024.JPG
Anlatı

HASTALIK HASTASI

Soren Kierkegaard “Meseller” kitabında şöyle yazar: “Sanırım dünyanın sonu, her şeyin bir şaka olduğunu sananların yüksek alkışları arasında geçecek.” Peki, geçmek filine hangi anlamlar yüklenecek? İnsanoğlu ne zaman uyanacak? Kimi durumları gerçek kesitlere yoracak? Üç asırdır birçok topluluk taraf

Nurten Tosun-LAKTİK ASİT FERMANTASYONU 22072024.jpg
Anlatı

LAKTİK ASİT FERMANTASYONU

Çatlamak: “Parçalara ayrılıp dağılmayacak bir biçimde yarılmak.” tarifini yapıyor sözlük. Sert cisimlerin, kırılgan nesnelerin ve hatta insanların çatlakları olabileceğini yazıyor günlük. Deri, kılcal damar, el, kol, vücut… Peki, kalp ve ruh? Sahi “Her şeyi ben yapabilirim!” ile başlayan şu yorgunlu

Nurten Tosun-ciğer.JPG
Anlatı

CİĞER

Karaciğerin ılık, kanlı, sulu zemini ve sağlık üzerindeki etkisi söz konusu olunca, pek çok kültürde odak noktasına oturtulmuş. Babil’de ruhun karaciğerde ikamet ettiğine inanılırmış. Milattan önce iki binli yıllar organa altın çağını yaşatmış, hurafeler birbirini kovalamış. Koyun ve keçi gibi küçük

Nurten Tosun-Armudun sapı üzümün çöpü 04082024.jpg
Anlatı

ARMUDUN SAPI ÜZÜMÜN ÇÖPÜ

“Haset”in borusu var mı? Sesi yüksek çıkar mı? İnsanoğlu sahip olmak isteyip olamadığı her beden, ilişki, başarı, maddi varlık, enerji gibi lütufların eksikliğinin acısını olandan çıkarır mı? Mutlu aileler, güzel kadınlar, kariyer basamaklarını tırmananlar, hayallerine sahip çıkanlar, sevilmeyi baş

Nurten Tosun-AVCI VE AKREP11082024.jpg
Anlatı

AVCI VE AKREP

   Milattan sonra 56 - 120 yılları arasında yaşamış olan Romalı avukat, senatör, hatip Gaius Cornelius Tacitus (Genel bilinen adıyla Cornelius): “Dünyadaki çirkinliklere tahammülünüz kalmadığı zaman gözünüzü gökyüzüne çevirin.” demişti. Ne güzeldir her Yaz boydan boya geceyi kaplayan saman

Nurten Tosun-PARİS SENDROMU .18082024jpg.jpg
Anlatı

PARİS SENDROMU

Paris; romantizm, aşk, moda, şanzelize, Eyfel Kulesi, nefis kokular, şen kahkahalar, muhteşem tatlılar, güzel müzik, temiz sokaklar, şaşaalı filmler... Popüler sanat ve sinemanın tekrarlı bir biçimde ideal şehir olarak yansıttığı çerçevenin görseli. Turistlerin en çok ziyaret etmekten hoşlandığı baş

Nurten Tosun-KÖRLERİN FİL TARİFİ 25082024.jpg
Anlatı

KÖRLERİN FİL TARİFİ

Hakikat nedir? “Bir işin doğrusu, gerçek.” olarak yanıtlar pek çok Türkçe sözlük. “Gerçekliğin aynadan yansıyan resmi.” ifadesini kullanır felsefe. “Zahirin altındaki gerçeklik ve gizli mana.” Şeklinde açıklar tasavvuf. Peki, hakikat için gerekir mi bütün? Bir ucundan tutmakla, yarım yamalak bilmekl

Nurten Tosun-PETER PAN SENDROMU010092024.jpg
Anlatı

PETER PAN SENDROMU

İskoç roman ve oyun yazarı James Matthew Barrie’nin yazdığı karakter Peter Pan; büyümeyi reddeden haylaz bir çocuktur. Var olmayan ülke (Neverland) adında küçük adada yaşamıştır. Tinker Bell ve Kayıp Çocuklar Çetesinden arkadaşlarıyla maceralara koşmuştur. Durmaksızın Korsan Kaptan Hook ve müretteba

Nurten Tosun-AŞK-I HİKÂYE08092024.jpg
Anlatı

AŞK-I HİKÂYE

İnsanoğlu yıllar yılı gerçek aşkın ne olduğunu tanımlamaya çalışmadı mı? Bu beyhude çabası hangi amaçlaydı? Destansı onca aşk hikâyesine şahit olmak dimağına ne kattı? Aşk dediğin yaşatır mı? Can acıtır mı? Bir zamanı veyahut sırrı var mı? Kul, onu bulacak kadar şanslı mı? Bulmak kadar sahip çıkmak

Nurten Tosun-TELGRAFIN TELLERİNE KUŞLAR MI KONAR15092024.JPG
Anlatı

TELGRAFIN TELLERİNE KUŞLAR MI KONAR?

Telekomünikasyon çağı, dijital yaşam, sanal dünya, sosyal platformlar, anında yapılan görsel ve işitsel bağlantılar, konum takipleri ve diğerleri. Peki, iletişim her zaman böyle miydi? Ah şu eskiler daha güzeldi dedikleri. Telgraf, çevirmeli telefon ve mektup kâğıtları çok içten değil miydi? Sahi d

Nurten Tosun-nilufer çicegi22092024.jpg
Anlatı

NİLÜFER ÇİÇEĞİ

Ağlamak ve gülmek, ışık ve zifiri siyah, nilüfer ve bataklık… Var mı kelimelerde bir terslik? Dört başı mamur hayat ve imkânsızlık. Geçmişin acısı ve gelecek kaygısı arasındaki şu sıkışmışlık. Pişmanlıklar, keşkeler, niçinlerle geçen ömür arası, hissedilen koca bir kıymetsizlik. İnsanoğlunun maruz

Nurten Tosun-Prometheus29092024.jpeg
Anlatı

PROMETHEUS

Mitleri konu alan, doğuşlarını araştıran, anlamlarını inceleyen, yorumlayan bilime “Mitoloji” adı verilir. İnsanlık tarihi nice mitolojik ders verici hikâye içerir. Kök salmış, birçok farklı kültürün kendi inanç ve yaşamlarını yansıtan tanrıları, doğaüstü varlıkları, kahramanları ve kâinata ilişkin

Nurten Tosun-Kuyu 06102024.JPG
Anlatı

KUYU

Dip ve tepe… Peki, farkları ne? Biri insanı mest eder, ötekisi yerle yeksan. Sahi daima dört başı mamur yaşar mı insan? Dipte; yankılanır ses, haykırış, isyan. Ya tepe; oldukça yakınsa ve sadece gerekliyse silkinmen ey insan. Mesnevideki hikâye anlatıcısı ders verir ve gelir yine bilgelerden cümlele

Nurten Tosun- Okyanusta karşılaşmak 13102024.JPG
Anlatı

OKYANUSTA KARŞILAŞMAK

Atlas ve Pasifik Okyanusu Alaska Körfezi civarında birleşir, eriyen buzul suları ile okyanus sularının birbirlerine karışmadıkları söylenir. Bazı bilim adamlarına göreyse az veyahut çok ama karışır, iki su arasındaki mineral farklılığı nedeniyle karışım sadece zaman alır. Bu ve benzeri pek çok suyun

Nurten Tosun-Yanık tost teorisi 20102024.jpg
Anlatı

YANIK TOST TEORİSİ

“The Burnt Toast Theory” az bilinmeyenli bir denklem meselesi gibidir: “Tost makinasında unutulan ekmek, artık sadece yanık tost değildir.” Teoriye göre durum bize hayatın sunduğu fırsatların veyahut koruma kalkanının

Nurten Tosun-Sisifos 271024.jpg
Anlatı

SİSİFOS

Tıpkı hayat gibi…Yunan Mitolojisinde adı geçen Sisifos (Sisyphos), hilekârlığı ve sahtekârlığı ile nam salmış bir kraldır. Hakkında öyle şeyler anlatılır ki tanrıları çok zorlar ve sinirlendirir. Yaptıklarının sonucu olaraktan ömür boyu sürecek enteresan bir

Nurten Tosun-Robinson Crusoe31124.JPG
Anlatı

ROBİNSON CRUSOE

Yapay zekâ çağı; herkes yorgun, çoğunluk mutsuz, fazlası öfkeli, her şey karmaşık. Varoluşun içinde yok oluş, arayış. Kendinden ve sevdiklerinden uzaklaşış. Kapanıp bir odaya saatlerce uyumayı kurtuluş sanış. Sanal âlemde saatlerce dolanış. Dönüp dolaşıp aynı yerden yeniden başlayış. OKUMAYA DEVAM ET

Nurten Tosun-Kürk Mantolu Madonna101124.JPG
Anlatı

KÜRK MANTOLU MADONNA

Hatipzade Raif, içine kapanık, utangaç ve sessizdir. Berlin günlüklerinde odasına kapanıp kitap okumaktan bir süreliğine sıyrılarak gittiği sergide gördüğü portreye âşık olacak kadar hayalperesttir. Hikâyeye konu olan “Mıhlanmış gibi” o resme bakarak geçirilen saatlerin çokluğudur.   Aşk! Aslı

Nurten Tosun-Taç Utangaçlığı171124.jpg
Anlatı

TAÇ UTANGAÇLIĞI

“Crown Shyness” yani “Taç Utangaçlığı” görüngüsü daha önce duyulmamış olunsa bile mutlaka şahitlik edilmiştir, sadece başlığı bilinmemektedir. Belki de bu yüzden aksi cümleler ile girizgâh yapılması denenmelidir. Sıkışıklık hissi! Rahatsız, huzursuz, bunalmış insanlığın resmi! Sahi bu hali kim seve

Nurten Tosun-Soba Meselesi 241124.JPG
Anlatı

SOBA MESELESİ

Son günlerde birçok platformda resmi dolaşan o obje, soba. Kimisinin üzerinde bakır bir çaydanlık, portakal kabukları serpiştirilmiş şu koku, kestaneler yer yer pişmiş. Sonra yerde minik bir gırgır, minder, sıcak her yana yayılmış. Kahvaltıda üzerinde ekmek kızartılmış, tereyağı sürülmüş, pazar akş