Lavinya Dergisi

İPLER KİMİN ELİNDE?
Nurten K. TOSUN

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

Önceleri! Ah önceleri! Hayat basit bir sahneydi! Âşıktı adam kadına, üstelik tek taraflı değildi hisleri. Kadın da âşıktı adama, nicedir birleşmişti elleri. Hayat bir tiyatroydu adama göre, Kadınsa başrolü kapmış olmanın hevesinde. Günün sonundaki alkışlar için yarışmak gelmemişti akıllarına böylece. Replikleri kimin fazla yazıldıysa aşkla oynamıştı. Beraber selamlamışlardı alkışların sahiplerini. Müzikli, danslı, hüzünlü, neşeli, sesli ve sessiz oyunlarını. Bazen tek kişilik, bazen çift kişilik, bazen de oldukça kalabalık tiyatrolarını. Sonraları! Ya sonraları! Hayat karmaşık bir sahneydi! Gölge kuklası gösterisine çıkmışlardı sanki. Sahnede başka, sahne arkasında başka olmuştu halleri. Bir ip sevdası dertleri. Ve bitmeyen sorularla baş başa kalmıştı kaderleri. Sahnede mutsuz günlere gebe olan susmaz tiz sesleri. Sahi bugün en çok alkışı kim almıştı? Hangisinin repliği daha fazla yazılmıştı? Kim daha iyi oynamıştı? Kadın adamı yalancılıkla mı suçluyordu? Pinokyo gibi yalan mı söylüyordu adam sahnede? Ondan mıydı uzayan burnunun anlamı mahlede? Adam kadını bencillikle mi suçluyordu? Kadın bütün iplerin elinde olmasını mı istiyordu? Ondan mıydı sahnede rol çalması her seferinde? Peki, o büyük aşk nerede? Şimdi! Ya şimdi! Hayat değişken bir sahne! Adam ve kadın sayısız güç gösterisinde. Müzikli, danslı, neşeli, hüzünlü, sesli ve sessiz oyunlarda. Bazen tek kişilik, bazen çift kişilik, bazen de oldukça kalabalık tiyatrolarda. Galip gelebilirse aşk, o gösterilerin birinde. Hesaplanmaz alkışlar içten içe. Suçlamaz kadın ve adam birbirlerini her seferinde. Ve; Belki sorulmaz bir daha o malum soru sahnede, İpler kimin elinde?