Lavinya Dergisi

İLK ÇİÇEK
Nurten K. TOSUN

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

“Menekşe, lale, hanımeli; güzel huyun yoktur bedeli.” ile dile gelen dizeler. “Papatya gibisin beyaz ve ince, eziliyor ruhum seni görünce.” ile başlayan nameler. Çiçekleri şarkılara ve bilhassa aşka hediye eden cümleler. Kokusu, dokusu, rengi, iklimi… Hangisi çeker insanoğlunu, tarif edilmez! “Ey sevgili nedir senin çiçeğin?” Tek bakışta söylenmez! “Sanki benim mor sümbüllü bağım var. Zemheri ayında gül ister benden.” sitemi türkülere konu olmuştur. Yâr ki, felek gibi terk edilmez! Masumiyettir beyaz lale. İçtenliktir pembe karanfil ve görkemli güzelliktir nergis zambağı. Belki de bilinmez! “Gülünce dudakların bir gonca güle benzerdi. Ben dudakları, sense gülleri severdin.” der yazar. O çiçektir ki, bir çift söz ile birleşince mutluluk doğar, asla gizlenmez! Kitaplar arasında soldurulur, hatıralara konu olur, sevmekten vazgeçilmez! “Ayva çiçek açmış yaz mı gelecek? Gönül bu sevdadan vaz mı geçecek?” soruları döner zihinde, cevaplar seçilmez! “Seni seviyorum.” anlamı taşır çoğu zaman lakin dile gelmez! Şiirler de gizlidir mısralar; ihtişamı temsil eder gelin çiçeği, güçtür kardelen, bolluktur antoryum. Şair anlatır duyguları sezilmez! Tüm çiçekleri koparsan da bahar gelir. Onun gelişi engellenemez! Yürekteki zarif acılara şifadır yasemin ve umut getirir kır çiçeği, ada kokar mimoza, bakılmazsa keşfedilemez! Gelelim yeryüzünde açan ilk çiçeğe; orkidedir onun adı, başka isimle seslenilmez! Tüm çiçekler onun soyundan gelir ve bu yüzden birine orkide hediye etmek: “Benim için dünyada açan ilk çiçeksin.” demek. İfadesi değişmez!