Lavinya Dergisi

ZAMAN MAKİNESİ
Nurten K. TOSUN

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

Gelecekten gelen bilinmeyen yaratıklar mı korkutur beni? Geçmişten gelen gölgeler mi? Sahi bir zaman makinesine binsem yolculuğum nereye olur? Hangi zamanda bulurum kendimi? İşte seçeneklerden biri: "Rotam ileri!" emri ile nasıldır gelecek dedikleri? Tanıklık eder miyim alacakaranlığa? Kalmış mıdır insan ya da insanlık belirtisi? Bıraksam geride bir elin parmaklarını geçmeyen sevdiklerimi. Güvensizlik bitirmiş midir uzak evrendeki oksijeni? Çözmüş müdür gelişen teknoloji yaraların panzehrini? Yıldızlar yaklaşmış mıdır dünyaya? Onlara baktıkça kendi dertlerim küçülmüş müdür bari? Çiçekler bile farklı mıdır? Kalmış mıdır kaktüs bitkisi? Yoksa ciğerime batan dikenlerin nedeni o değil mi? Üç boyutlu olsa ruhum; ayak uydursa geleceğe unutur muyum sözlerini? Yine şaşırdım elbet tabelanın çizgilerini. Çıkmaz sokaklar uzaya yol açabilmiş mi? Saklanabilir miyim ardına delirmeden zaman makinesi? İşte seçeneklerden diğeri: "Rotam geri!" emri ile nasıldır geçmiş dedikleri? Tanıklık eder miyim nostaljiye? İzler miyim o eski filmleri? Kalmış mıdır nasibime jön romantizmi? Sahi benim kalbim kırılmaya alışıktır besbelli. Belki güven kokusu gelir burnuma, nefes alırım değil mi? Kabartsam saçlarımı, giysem apartman topukları şansım değişir mi? İnsan alışkanlıklarından vazgeçer mi? O da geçmişe gelir mi? Külkedisi misali bıraksam ayakkabımı! Bulur mu izimi? Ruhumdaki acıyla iki beden küçük olsa da cam kalıp, sığdırmaya değer mi? Buram buram yasemin koksa ada mevsimi. Takvimleri karıştırmaya güç yeter mi? Saklanabilir miyim ardına zaman makinesi? Ne geçmiş ne gelecek dindirir bu alevi. Gittiğim her yere seni götürmemden belli. İyisi mi kalayım bugün de. Öğreneyim açtığın yaralarımı sevmeyi!