Lavinya Dergisi

ÖRGÜ MASALI
Nurten K. TOSUN

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

Mitoloji bu, yazılır, çizilir, anlatılır. Hatta aynı olaylar, farklı versiyonlar ile nesillere aktarılır. Kimi hikâyeci mutlu sonla biten cümleleri kullanırken, bir diğeri hazanı yaşatır. Başarı, güç, cesaret alkışlanır. Bilinir ki; her canlının yeteneği farklıdır. Fakat kıskançlık ve kibir ışığı dahi gölgede bırakır. Ağızdan çıkan söz, haset eden göz taş olsa çatlatır. Nitekim çatlattı! Tarihte sayısız örnekleri vardı. Son, ceza veyahut lütuftu. Öyle sayıldı. Örümceğin ağ örme yeteneğini Lidya’lı kız Arakne’den aldığına inanıldı. O, Tanrıça Athena’yı çok kızdırmıştı. Gurur ve gerçeklik arasında sıkışıp kalmıştı. Yunan mitolojisinde kız başrol olup, örgü masalı ünlenip, merak uyandırmıştı. Athena, insanların yaptığı sanat işlerinin koruyucusuydu. Sadece bununla kalmayıp, ince nakış işlemeleri konusunda çok başarılıydı. Hatta bu birikimini öğretici olarak ölümlülerle paylaşmaktaydı. Fakat yalnız değildi. Dokumacı bir anne ve çoban babanın kızı Arakne de bu alanda çok başarılıydı. Babasından kumaş boyama, annesinden dokuma yeteneğini almıştı. Dillere destan dokuma işleri yapmaktaydı. Zamanla tanrıçayı geçebileceği hususu da konuşulmaya başlanmıştı. Kız da her önüne gelene Athena’dan daha iyi olduğunu anlatmaya koyulmuştu. Hatta bir dokuma yarışması olursa kesin kazanacağından bahseder olmuştu. Tanrıça, kızı uyarmak için yaşlı bir kadın kılığına girerek kapısına dayanmıştı. Karşısındakinin bir tanrı olduğunu ve onu kızdırmaması gerektiğini, mütevazılığı öğütlemişti. Fakat Arakne aldırmamıştı. Konuşmasına devam etmişti. Susmamıştı! O anda Athena görüntüsünden sıyrılmış ve yarışmayı başlatmıştı. Tanrıça, Atina kentine kendi adını veren Poseidon’un yendiği savaşın bir sahnesini dokumuştu. Arakne ise Zeus hakkında bir dokuma yapmıştı. Zeus’un Leda, Europ ve Danae ile Hera’yı aldatan sahnelerini dokumuştu. Bu durum yine tanrılara saygısızlık sayılırdı. Athena, Arakne’nin dokumasının kusursuz olduğunu kabul etmiş ama konu seçimi onu çok kızdırmıştı. Sinirden kendini kaybedip, dokumayı yırtmıştı. Arakne utanmış, korkmuş ve kaçmıştı. Bir ağaca kendini asmıştı. Athena kıza acımış ve onu bir örümceğe dönüştürmüştü. İşte ağ örme meselesi mitolojinin anlatılan versiyonlarından bu sona bağlanmıştı. Athena öfkelenmiş miydi? Arakne tanrılarla boy ölçüşmeye mi kalkmıştı? Athena veya Arakne biri, diğeri, her ikisi. Haklı taraf herkese göre farklıydı. Mütevazılığın fazlası zarardı. Kibirse kızı tehlikelerin kendisine dokunamayacağı fikrine vardırmıştı. Geçmişten modernize yaşama, insan davranışları aynıydı. Son, ceza veyahut lütuftu. Unutulmasın ki; örümcekler tıpkı tanrıça Athena kadar becerikli eklemlere sahip minik yaratıklardı. Mitolojide zekâ ve sanatı temsil etmektelerdi. Hırs, öfke, kibir, güven, saygı. Hayatın içinde denge kalkandı.