Lavinya Dergisi

SESİMLE GİDERİM
Nurten K. TOSUN

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

Anlattım maviye, dalga sesine, Sıcak kumu her gün aynı saatte ziyaret eden yan gezen yengeçe, Gölgesinde serinlediğim kavak ağacına, Elime konan uğur böceğine, Okuduğum şu beyaz kapaklı kitabın son sayfasına... İnsanoğlu kör, sağır ama değil dilsiz. Evet bu tam da bir serzeniş! Bendeki ağır, masum olmayan derin bir iz. Yarayı açan ne fark eder ki belki ben, biz, belki de sadece sen ya da siz... Başım uçsuz, izbe bir nehir. Beni sesimden değil, sessizliğimden bil. Sesim konuşur; maviyle, dalga sesiyle, yan gezen yengeçle, kavak ağacıyla, uğur böceğiyle, kitabın son sayfasıyla, seninle bile! Oysa sessizliğim, sessizliğim sadece konuşur benimle. Ne çok şey anlatır yılmışlığın edasıyla, Ve ithaf eder tüm veda şarkılarını gönül haneme: Ciğer desen kaç bin pare, Git der kulağıma eğilince, Dinlerim ben de onu hece hece, Bir mektup yazarım, bir şiir seçerim, O siyah tüllü sevmediğin elbisemi yas niyetine giyerim, Değil bizden, senden, sizden, Bu şehirden bile vazgeçerim, Dönerim son defa maviye, dalga sesine, yan gezen yengeçe, kavak ağacına, kitabın son sayfasına, 'Hoşça kalın' derim, Ve unutmam uğur böceğini de, 'Uç uç böceğim annem sana terlik papuç, bana gelişi güzel tıkmak için yaşanmışlıkları tekerlekli valiz alacak' cümlesini son bir çaba ile fısıldarım, Sen daha duyamadan, Uyanamadan... Vedalaşamadan... Sesimle giderim...