Lavinya Dergisi

YORGUNLUK DEDİKLERİ
Nurten K. TOSUN

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

Bitmiş yoğurt kaplarına çiçek ekilen yıllar, çok mu geride kaldı? Ya annelerimizin permalı saçları? Dakikası sekmeyen pembe dizi; yalan rüzgârı! Kartondan bebek giydirme sevdası, mahallenin bekçisi, ağlayan çocuk resmi, tüplü televizyon sesi, ah o kokulu silgi! Arasam geçmişi, hani nerde jeton? Daha mühimi telefon kulübesi? "Alo" diyen sese kendimi tanıtmadan, girsem söze. "Çok yorgunum!" desem. Döndürürler mi önce ruhumu, sonra bedenimi o günlere? Eski, çok eski! Belki de bu bir "Her şeyi kendin yapmak meselesi." Şarkılar dahi yorar mı insanı bu denli? Kendime getiremedi beni, ne yaprak sarması ne de kabak mücveri. Hani çok severdim ben bu ikisini? Ah tadına vararak yemesini. Bak sen, hevesim mi geçti? Öteye, bir adım dahi atamamamdan belli! TÜ-KEN-Dİ. Benim gücüm yitti. Belki de o da dinlenmek istedi. Uyumayı diledi. Terk etmeyi seçti. O ya da bu şekilde ne fark eder ki? Şimdilik gitti! Acaba ıssız bir ada mı tercihi? Gemiye mi bindi? Ama gemiler fazlasıyla baş dönmesi yapardı. Yıllarımız beraber geçti. Hay aksi! Yoksa "Nasılsa her şeyi ben başardım neden bir Robinson Crusoe olmayayım!" mı dedi? Avaz avaz bağırma, sus ve kabullen bensiz bir hiçsin, bilmiyorsun sanki! Hey ahizenin ucundaki, gücüm kayıp, gördünüz mü kendisini? Kavga edip duruyorduk son günlerde, hep haklı kendisi! Kibirli! Hiç alttan almaz ki! Kulağıma gelen Dallas’ın jenerik sesi. Aklın fikrin orada, anladım bu yüzden sorularımı yanıtlamazsın, seni gidi seni. Hey telefonun ucundaki! Anlatsana kelebekli tokan da var mı, hala moda mı yeşilimsi? Fotoğraf stüdyosundaki çağlayan şelale önünde çekilmiş resmimi postalasam hatırlar mısın beni? Şişt bir düşünsen bari. Meşgule atmış birde görüşmeyi! Duy, duy! Kimseden bir şey bekleme, sen aynadaki. Söyle ona; erkenden kessin tatilini. Dinlendiği yeter, toparlanmış belli. Zor sırtlanmak! Evet, her şeyi. Geçer yorgunluk dedikleri. Ve bitti dediğimiz anda uyanır: "Her şeyi kendin başarmanın sefasını süreriz." illa ki...