Lavinya Dergisi

AYNA
Nurten K. TOSUN

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

Aynada kendime seni seviyorum diyerek başlıyorum güne. Seviyorum evet, kime ne? Bakıyorum dakikalarca gözlerime, “Bugün biraz yorgun musun?” diyen komşum. Ay deme! Kaz ayaklarım biz geldik konuşmasına başlamış yine. Tamam, arkadaşım durma sen de söyle! Bu neyin süsü yaşın kaç? Kelamı daha senden bahsetmedim bile. Cebimde de taşıyorum bir ayna, çekmecemde de. Taşıyorum evet, kime ne? Saat başı tazeliyorum rujumu, sürüyorum pudramı, fırçalıyorum saçımı. “Bugün biraz makyajını abarttın mı?” diyen hemcinsim. Ay deme! Maskaramı da yeni sürdüm, simli ojemi de. İsterseniz fazlası da var bende. Paylaşabilirim renksiz hey sen, seninle de... Aynada bakıyorum aşkla yine kendime. Bakıyorum evet, kime ne? Kırmızı ile yeşili kombin yaptım. Renkli çoraplarımı ayağıma taktım. Giyindim apartman topuklarımı. Ben beğendim. “O kombin hiç olmamış.” dercesine bana bakan site sakini. Ay deme! Ben böyle seviyorum işte. Kırmızıyı da, yeşili de. Fazlası ile yakıştırdım bedenime... Ayna ile konuşuyorum tatlı dille. Konuşuyorum evet. Kime ne? Kendimle arkadaş oldum sayesinde. “O etek çok kısaymış!” diyen sevgili. Ay deme! Etekte benim, ne giyeceğimin tercihi de. Dünyaya bir daha mı geleceğim. Söylesenize? Baktığım her köşeden kendim çıktıysam karşıma ve acımı tek başıma göğüslediysem her defasında. Burnum havada, elim yine aynada! Ne var ne?