Lavinya Dergisi
DENİZE ÇIKAN SOKAKLARKaranlık biter, doğar gün. Denize çıkar sokaklar. Aydınlıkla sarmalanır dalgalar. Güneşi gördüğü için midir bilinmez dans eder martılar. İşte benim tam da o anlara ihtiyacım var. Ah o sabahlar! İçimdeki bitmek bilmez fırtınalar. Yine geceden kalmalar. Her adımda yatışsa da, solmadılar! Bak işte şarkı da söylüyor balıklar. Anlatsam duyarlar mı? Hüznü mü? Huzuru mu anımsattılar? Nehirde büyük görünen gemiler denizde neden bu kadar küçükler? Kaç kişi iyilik yapıp mavisine attılar? Yunuslar meltemlere mi âşıklar? Sorular sorular… Peki ya cevaplar? Belki de denizin dibindeki inciler beni çağırırlar. Sirenler, sis, musiki ve o bilindik notalar. Eski günlere mi hasretim var? Vurdukça kıyıya yosun kokusu, gamsız günleri mi çağrıştırırlar? Yolumu aydınlatacak bir deniz fenerine mi ihtiyacım var? Nerede o kafa karışıklığıma alkış tutanlar? Hiç mi rotaları şaşmadı? Salt yalnız kalmadılar? Sadece bir kaptanım gemiyi terk edemeyen. Çok mu şaşırdılar? Daldırdım testimi denize su alıyorum. Benimle mi batıyorlar? Ah o akşamlar! Yerlerini gam ve kedere mi bıraktılar? Bir zamanlar mutluydular. Sorular sorular… Peki ya cevaplar? Anlatsam kelimeler sayfalar doldururlar. Efsaneler, kefaller, beyaz balinalar ama en çok yakamozlar. Tek gözlü korsanlar. Yaz aşkları. Yalın ayak basmak kumlara, kavrulmak tuzuyla. Ah o zamanlar! Tüm ruhum ıstırap çekse de, umut dolduranlar... Çeker beni adımlar, yollar, haritalar... Cevap çoklar arasında tek: “Zaafım size; denize çıkan sokaklar!” Ve selamlar: “Önce ‘Mavi bir renkten fazlası.’ diyen Cemal Süreyya’ya. Sonra bu söze yürekten katılan tüm dostlara.”