Lavinya Dergisi
ARTHASHASTRANe ölçüde mit, ne ölçüde gerçek bugün dahi bilinmeyen hikâyeler vardır. Kulaktan kulağa anlatılır. Rivayetler bu konuda “Arthashastra” isimli eseri temel alır. Eser, günümüz Hindistan’ı geçmişteyse Maurya İmparatorluğu kurucusu Çanakya’nın kaleme aldığı siyaset ve devlet bilimi üzerine iyi bir kitap olarak anılır. Sayfalara göre hükümdarlar, rakiplerini yok etmek için Visna Kanya kadınlarını kullanır. Zehirli bakire, kadın suikastçı olarak bilinen bu savaşçılar yılan zehri ve kız anlamının birleşiminden mayalanır. Bilinene göre dönemin astrologları, yeni doğan kız bebeklerin falına bakarak ileride dul kalıp kalamayacakları konusunda tahminde bulunur. İşte bu elenen bebekler büyürken “Visna Kanya” eğitimine tabi kılınır. Ergenliklerine kadar azar azar yılan zehri verilerek onlara bağışıklık kazandırılır. Bir nevi biyolojik silaha dönüşen kızlar gönderildikleri hükümdarları veyahut başka bir şahsı zehirlemek suretiyle öldürür. Yakın temasta bulundukları herkesin nefesini kesecek miktarı onlar vücutlarında taşır. Bilimsel olarak ne kadar mümkün bilinmez ama dönem Orta Çağ, yer Hindistan, Antik Yunan ve Antik Roma olarak konumlanır. Yavaş yavaş, az az verilen doz bedeni doldurup taşırır. Belki de günümüzün öfke, kırgınlık ve birikmiştik gibi kavramlarıyla bahsi geçen kurgu aynıdır. Peki, beden hangi noktada dolmaktadır? Sabrın sınırı ne kadardır? Saklanıp, kurda kuşa, çiçeğe kelebeğe anlatılan cümleler nerede kalır? Nice telaşlar, umutsuzluklar ve serzenişlerde geçmişin birikimlerinin etkisine mi bakılır? Dönüp dolaşıp aynı eksendeki özneler ve yüklemler anlamsız filler oluşturduysa bünyede anlaşılamamak hak mıdır? İnsanoğlu kimlere maruz bırakılmaktadır? Bardak damla damla dolduysa, son damlada “zehirlisin” yaftasını yapıştırmak reva mıdır? Geçmişi unutmamakla suçlananların da kırmızıçizgilerine de mi basılır? Bugünkü tepkilerin temelinin dün yaşatılanlar olduğu bilmem ki ne kadar hatırlanır? Aynı şeyleri tekrar tekrar yaşatıp farklı sonuçlar beklemek delilikle orantılıdır. Dejavu, çok tanıdık bir kavramdır. Visna Kanya’lara rastlamak şart değil milenyum çağında. Çanakya sözlerinde çok haklıdır. Zehirlenen hükümdarlar ile eşleşir sonları, milim milim, aylarca, yıllarca hazırlanıp şu sakinliğini çaldıklarınız!