Lavinya Dergisi

KARANLIK
Nurten K. TOSUN

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

“Karanlık” üzerine yazılan yüzlerce benzetme vardır elbette. Sözcük biraz korkutur dimağı. Karanlık gece, karanlık taraf, zifiri karanlık, sessiz karanlık… Sorular sorsak yersiz mi? Bu bir melankoli hali mi? Titretir mi bedeni? Sözlükte ne gelir karşısına? Sadece ışığın bulunmaması demek mi? Renk alanında siyahın oluşturduğu görüntü nasıl etkiler hücreleri? Neden ürkütür geceleri? Işıkları kaldırıp atamaz kimileri. Dolunay uykudaysa karanlık baskın bil ki! Gölgeni dahi göremezken yalnızlık sarar en derini. Bir ses, bir nefes, mum ışığı. Belki de ararsın parlak bir cismi. Muhakkak bilir kurşuni renk sırrı sendeki. Şahit olmuştur sabahın ilk ışıklarına kadar bekleyişlerini. Çileyi, işkenceyi en çok çok da hasreti. Sahi karanlık sadece korkutmaz; niye düşündürür hep kaybettiklerini? Ölümü anımsatır ışıksızlık. Hayat dediğin çok da adil değil ki! Hangi dilek kuyusunda uyuyor düşlerimiz belli mi? Gökyüzü güneş olsa ısıtsa her daim bedeni. Uykuya dalınca, gece ölmek ve sabah uyanmak doğmanın kendisi mi? Keşfedilmiş matbaa, yüzlerce satır sana arkadaşlık etmez mi? Aslında kimse görmese de yıldızlar hep vardır, bir de ateş böcekleri. Karanlıkta seni aydınlatan aşkı bulmuşsan yetmiş yılda bir dünyaya gelen kuyruklu yıldıza sahipsin öyle ki! Yıldızları bu kadar severken; gecenin ona dost olduğunu unutmamak gerekli. Herkesin bir yıldızı olduğu söylentisi gerçek mi? Günün birinde kaymak korkusuyla yaşamazlar ki. Say sayabilirsen kaç tane var ki? Karanlığın en güzel yanı onlar değil mi? Her karanlığa düştüğümüzde bir yıldız, prens, kurtarıcı, ışık isteriz, gelir mi? Meşaleyi kim tutsa yönümüzü aydınlatan o mu? Beklenti dediğimiz hayallerimizi karşılar mı? Peki, sonsuz karanlıktan çıkmak için biri gerekli mi? Son satırlar bir sesleniş mi? Yoksa serzeniş mi? Ey insanoğlu: Karanlığı aydınlatmak zor mu? Çabuk yorulur mu? Yoksa tembel mi? Kendisini sevmez mi? Unutkan mı? Bilmez mi? Dinlemez mi? Düşünemez mi? Oysaki kimse senin karanlığını aydınlatmayacak. Ne uçan halıyla Alaattin gelecek ne yıldızlardan Küçük Prens, sen kendin için ışık ol; yetmez mi?