Lavinya Dergisi
SANA KİMİN EŞLİK ETTİĞİ
Seyahat ve hayat… İki terim birbirlerine ne kadar benzer? Hangi kümenin ortak alanında buluşurlar? Camdan dışarı bakmak, geçilen yolları izlemek, şehirlerin değişmesi, manzaraların kayması, tabelaların arkada kalması… İşte bu denklemde yollar tanıdık gelir mi? Zamanın neye, ne kadar yeteceği bilinir mi? Ama bir başka soru şu: “Yolculuğun kendisi mi önemli, yoksa varılacak yer mi?”
Peki ya kimin eşlik ettiği? Yanındaki kimdi? Onun isminin yanına koyduğun sıfat-lar neydi? İyi zamanının kahkahasını paylaşan, kötü zamanında omuz uzatan şu kişi… Sessizliğin içinde huzur bulduğun, öfkeni kustuğun, yükünü hafifleten, geriye dönüp baktığında gözlerinin önünden film şeridi gibi geçen. Esas soru: “Gidilecek yer mi daha anlamlı, yoksa oraya kiminle yüründüğü mü?” Bir başka deyişle; yolun güzelliği manzaradan mı gelir, yoksa yan yana atılan adımlardan mı? Ve her adım, her durak, her dönemeç aslında birlikte çizilen yeni bir hikâye mi?
Oysa soru ve cevap net, Büyük Panda ve Küçük Ejderha kitabında olduğu gibi:
“Hangisi daha önemli?” diye sordu Büyük Panda. “Yolculuk mu, yoksa varacağın yer mi?”
“Sana kimin eşlik ettiği.” dedi Küçük Ejderha.
Yazar son bir cümleyle bitirmeli, okur düşünmeli:
“Yolların sesi duyulmalı, eşlikçilerin değeri bilinmeli, ilk günkü gibi.”
“Yolların sesi duyulmalı, eşlikçilerin değeri bilinmeli, ilk günkü gibi.”