
Lavinya Dergisi 4. Sayısı
Lavinya Dergisi Melis Gülcan Kapağı İle Sizlerle! Mayıs 2022 Aylık Kültür, Sanat, Edebiyat Dergisi! Şimdi Dergimizi Okuyun!Lavinya Dergisi
NOKSANLAR KENTİ RADYO DİNLE
Lavinya Dergisi
Son Eklenen Yazılar
YAK BİR TÜRKÜ, YAN-AYDINLAN!

SARKAÇTA ASILI HAYAT
Bazen hayat, eski bir duvar saatinin içindeki sarkaç gibi geliyor bana. Hep ileri geri. Hep aynı çizgide. Ne tam bir başlangıç, ne de bir bitiş. Sadece salınan bir an: geçmiş ile gelecek arasında sıkışmış bir şimdi. Ve biz, o anın tam ortasında, hep bir karar eşiğinde, hep biraz eksik, biraz fazla…<

EN SESSİZ VEDA
Yazın, insanı sıcaklarıyla bunalttığı bir ağustos gününden…
Her şeyden habersiz, abisi Mehmet ile evlerinin balkonunda oynayan küçük bir kız çocuğuydu Melis.
Bir zil sesi ve gelen, teyzesi Feride… Ağlayarak annesine bir şeyler anlattığını ve sonra annesinin de ağlamaya başladığını gören Meli

SENDE Mİ BRUTUS?
İtalya’ya gittiniz mi? Gittiyseniz bilirsiniz, Roma bir şehir değil, bir yankıdır… Taş duvarlarındaki suskunluktan yükselen bir tarih, mermerin içinden konuşan bir zaman vardır. Sokaklar dar ama görkemlidir. Bir köşede dondurma

SİYASETTE KADIN
Kadının siyasette var olması toplumun hem sosyal ekonomik hem de politik açıdan kalkınmasını sağlar. Kadınların karar alma süreçlerinde yeterince bulunamaması öncelikle bir demokrasi meselesidir. Demokrasinin temel unsurlarından biri eşit temsildir. Siyasete geçmişten günümüze bakacak ol

KÜF
Bazı duygular küf tutar.
Tıpkı uzun süredir açılmamış bir sandığın içinde unutulmuş mektuplar gibi.
Tozla değil, zamanla kaplanırlar. Sessizlikle, bekleyişle, gözden kaçmış bakışlarla…
İçlerine işleyen bir rutubet vardır; kimse görmez ama hep oradadır. Ve insan ancak içi kabardığında anlar: bir şey,

KÜÇÜK BİR MERHABA
Her zamanki gibi birbirinden anlamsız rüyalar gördüğüm bir gecenin daha sonuna geldiğimi,
odamdaki yabancının ayak seslerinden anlamıştım. Gözlerimi açtığımda o yabancının ayak
ucumdan yavaşça sıyrılıp banyoya gittiğini gördüm. Hayatımda ilk kez hiç tanımadığım
insanlarla kişisel alanımı, odamı p

HAYALİN ÖTESİ
Aklıma gelmeyecek şeyleri
Önce bir fısıltı gibi düşlüyorsun
Hiç bilmediğim sokaklara davet eder gibi
Gözlerimin önüne hayaller seriyorsun
O hayaller ki birer düş değil yalnızca
Gerçeğe kurduğun ince köprüler
Ben daha adını koyamadan duygulara
Sen çoktan yüreğime izler düşürürsün
Sessizli

TEMMUZ: BİR GÜNEBAKMA MESELESİ
Yaz geldi. Takvimler böyle söylüyor şimdi. Güneş tepemizde, yakıcı bir sıcak ile sınıyor bizi. Yanıyor otlar, ağaçlar, rengârenk çiçekler… Bağırlar yanıyor… Çaresiz bir sancı saplanıp kalmış göğsümüze. Nefes almak her zamankinden daha güç… Oysa, serinlemek lazım biraz! Bu hararet fazla! Hazır, tatil

KENDİNİ DOĞURMAK
Aslında her başlangıç sancılı, korkulu ve sarsıcıdır. Kolay olarak başladığımız ne var ki şu hayatta? Daha doğarken ağlayarak başlamışız biz insanlar bu hayata. Başlangıç, daha o zamandan gözümüzü korkutmuş; ciğerlerimize dolan ilk oksijen yakmıştır tüm yakıcılığıyla bedenimizi. Şimdi ise o olmadan

KARANLIKTAKİ İNSANLAR
Mutlak güven duygusunu
tatmak için çabalayan
birbirine iyi gelen iki kalp
Aydınlık zamanları sadece
yan yana olduklarında açığa çıkan
iki kalpsiz romantik
Koşar adım kaçan birbirinden
koşar adım dönen birbirine
vücudu lekelerle kaplı iki ruh
Sonsuzluğa uzanan bir döngü
çıkışı olmay

SON KEZ
Kaç kere geçtik o sokağı,
Kaç kere selam verdik aynı gökyüzüne,
Gel diyorsun şimdi bana inan gelemem
Gitmek mi? İnan hiç beceremem.
Bilirsin beni sen,
Kalabalıkların içindeki yalnızlığımı,
Hiç oldum ben,
Varken yok oldum kimi zaman.
Sen yitik bir öyküsün şimdi,
Ben ise yüreğimdeki can kı
Lavinya Dergisi
KISA YAZILARLavinya Dergisi
RÖPORTAJLARLavinya Dergisi
SON EKLENEN YAZI
YAK BİR TÜRKÜ, YAN-AYDINLAN!
Gece, kendi şarkısını mırıldanmaya başladığında, içimizde demlenen fısıltılar da bir musikiye evrilir. Yükü ağır gelir ansızın kederin. Taşar, neşe duda .........