Gecenin koynuna yasladığında başını
İçine kapanır insan
Çarşafın kırılgan soğukluğunda
Boynunu bükmüş bir küstüm çiçeği gibi
Huzursuzluğun kıyısından uyku sularına bırakmaya hazırlarken kendini
Boyunu aşacak…
Belki de genzinden aşağı yuvarladığı sessizlikte boğulacak…
Zamanın sesi bölüverir
Lavinya Dergisi
Son Eklenen Yazılar
HUZURSUZ SAAT SENDROMU

BİR YUDUM ŞARAP ÇOKÇA SEN
Her gün bir önceki günü eskitiyor,
Dilim tozlanmış,
Ciğerden konuşmayalı asırlar olmuş sanki.
Notlarım, masanın üzerinde seni sayıklıyor,
Masa, odanın pencere kenarında,
Pencere kırık,
Saçların savruluyor karanlıkta.
Boş kadeh kadar doluyum,
Sözlerim kalem ucunda tükenmiş
Aydınlanmakta olan

BİR KAKTÜSÜN İÇİNDE BÜYÜSEYDİM
Cinayetlerinin sadece öldürülerek olmadığını öğrendim.
Nefis öyle kuvvetli bir hal almış ki
Sarmış çoğumuzun kalbini
Bir nefis uğruna kaç kadının kalbi kırılmaya mahkûm?
Faydalanmak dediğimiz iğrenç şey uğruna kaç gözyaşı feda?
Sevgi kadar kuvvetli bir erdemlik ne ara kandırılmak adına basit b

SATSAM YENİ GÜNE
Bu aralar öyle hasretim ki sabaha,
Gün ışığını yudum yudum koklamaya,
Geceler esir aldığından bu yana,
Gönlüm güneşi göremedi kana kana.
Yorulmuşluk da var bir o kadar,
Belki herkes kadar, belki herkese zarar.
Ne de olsa hep anlatmak isteyip de,
İşin sonunda susmak var…
Çöreklendi gecenin

OKEY 101 OYUNU VE HAYAT
Ben hayatım boyunca çok fazla bilgisayar oyunu oynamadım. Ama oynadım mı da tam oynarım. Yıllardır oynamayı bırakamadığım bir oyun var. O da Okey 101 oyunu. Telefonumdan ya da tabletimden ara ara oynadığım bir oyundur. Ve bu oyunu oynarken hayatla ne kadar benzer yönleri olduğunu farkettim.
İlk ol

2021
Yağmurlu bir güne uyanmak çok depresifseniz sizi mutlu eder, içten içe kemiren mutsuzluğunuzu beslemek adına. Belki mayıştırır, belki iyi hissettirmez. Gridir yağmur aynı kış gibi. Ve bu gri günler adına yazmak istediğim birkaç şey var bu yeni gelen yıla. Biraz geç oldu bu sefer, seni zamanında karş

BU GECE...
Sana gelmeliyim bu gece,
Yalnızca sana adımlar atmalıyım,
Sokağın başında duran ağaçlara,
Odanı aydınlatan lambaya,
Pencerenin önündeki çiçeklere bile,
Selam verip selam almalıyım,
Bu gece kaçırmalıyım seni bana,
Bu gece yalnızca senle olmalıyım,
Işıklardan yoksun,
Kelimelerden yoksul,
Ses

BİR SABAH, BİR YAĞMUR...
Bir sabah solgunluğu dudaklar
Bir yağmur geceden kalma
Göğsüne yaslanmış düşlere bulanmış
Yankılanır damlaların sesi yastığında
Daha uyanamamış yorgun gözlerde saklı
Islanmış sokakların gizli kokusu
Bilirsin yağmurlu günler biraz yorgunluk içerir
Biraz da yalnızlık, muhakkak.
İçinde ısl

ZAMANIN İÇİNDE ZAMANIN DIŞINDA
Akşam yedi suları, tren sekiz buçukta kalkacak. Ben de garda oyalanıyorum. Bir banka yerleştim. Önümden gelip geçen insanlara bakıyorum. Kimisi bir şehre gidip yeni maceralara yelken açarken arkada bıraktıklarıyla ilerliyor. Kimi de gittiği yerden anılarıyla geri dönüyor. Düşününce hangi seçenek dah

YEDİ YIL UĞURSUZLUK
Dünya; Güneş Sistemi’nin Güneş’e en yakın üçüncü gezegenidir. İşte bir tanım. Devam edersek; Dünya nüfusu her yıl bir önceki yılı geçerek katlanıyor. Farklı milletler, kara, deniz, ada parçaları, dinler, diller. Farklılıklara rağmen insanlar tuhaf batıl inançlarda buluşuyor. Baget ekmeğin masaya ter

YORULDUK
Kimi zaman olandan, çoğu zaman olmayandan,
Gelenden, gidenden,
Var olmuş ve yok olmaya yüz tutmuşlardan,
Epeyce yorulduk...
Burası dünyaydı meali fanilik, tefsiri yokluktu...
Var ile yok arasında, belirsizlikler gölgesinde
Hallice yorulduk...
Gündüzlerin hengamesi yordu çoğu zaman,
Ve

KENDİMDEN KENDİME
Heyy puja dün geceden çıkman
Kışı sevdiren havaların işi
Artık çocuk değiliz
Anlıyoruz çünkü
Ölü bir zamandan doğan fısıltıları
Üçüz kedi yavruları günahsız
Yağmayan kar, yapılmamış pansuman
Sabahlar değiyor tütün kokusuna
Birinin adına kazınmış gözlerimiz
Burada böylece
Çelimsiz kayal
Lavinya Dergisi
KISA YAZILARLavinya Dergisi
RÖPORTAJLARLavinya Dergisi
SON EKLENEN YAZI
HUZURSUZ SAAT SENDROMU
Gecenin koynuna yasladığında başını
İçine kapanır insan
Çarşafın kırılgan soğukluğunda
Boynunu bükmüş bir küstüm çiçeği gibi
Huzursuzluğun kıyısından uyku sularına bırakmaya hazırlarken kendini
Boyunu aşacak…
Belki de genzinden aşağı yuvarladığı sessizlikte boğulacak…
Zamanın sesi bölüverir o anda ve susmak bilmez
Tarihin tozlu sayfalarından yükselen bir Tanrı gibi
Karanlığın yıkadığı duvarlardan yayılır
Elinde çekici ve mütemadi sesi…
Andırır zihnine mıhlanan bir çiviyi
Her şeyin hiçbir şeyliğinde
Ya da hiçbir şeyin her ş .........