Yapay zekâ çağı; herkes yorgun, çoğunluk mutsuz, fazlası öfkeli, her şey karmaşık. Varoluşun içinde yok oluş, arayış. Kendinden ve sevdiklerinden uzaklaşış. Kapanıp bir odaya saatlerce uyumayı kurtuluş sanış. Sanal âlemde saatlerce dolanış. Dönüp dolaşıp aynı yerden yeniden başlayış. OKUMAYA DEVAM ET
Lavinya Dergisi 4. Sayısı
Lavinya Dergisi Melis Gülcan Kapağı İle Sizlerle! Mayıs 2022 Aylık Kültür, Sanat, Edebiyat Dergisi! Şimdi Dergimizi Okuyun!Lavinya Dergisi
NOKSANLAR KENTİ RADYO DİNLELavinya Dergisi
Son Eklenen YazılarROBİNSON CRUSOE
YAŞAM TERZİHANESiNDE DİKİŞ TUTMAYAN SORULARA DAİR
Takvim, yaprak dökmeye hazırlanıyor. Dakikalar, birbiri üzerine biniyor. Geçen zaman, bir ayı daha geride bırakıyor. Bu sürekli devinim, sayıları çoğaltırken nasıl da eksiltiyor bizleri aslında. Zamanın ikiliklerle dolu evreninde yaşamak diyorum buna. Gözüm dışarıda, bahçemdeki yalnız a
BİR YUDUM SİHİR
Ellerinizin arasında avuçlarınıza yayılan sıcaklıkla kalbinize dokunan bir akışkan. Sabahın erken saatlerinde yeni bir güne başlama cesareti veren bir tetikleyicidir kahve. Uykulu gözlerle seni mutfakta bekleyen güzel bir anın habercisidir. Muazzam aroması ile gecenin izlerini silen bir temizleyicid
SOL Y/ANAHTARI
Hangi ezginin nakaratında geçiyor adın?
Şarkıların eslerine diz çöküp
en çok orada kavuşuyorum sana.
Sen uzakları aralarken,
sözler beni anlatmaya çabalarken
işittiğim her müziğin
sol anahtarı ile açılıyor
sol yanım
anlasana...
Kuru dilimde ıslak bir ıslığı
YÖNSÜZLÜĞE İTHAFEN ÇARESİZLİK
Pavlov’un köpeğinin ağzı yemek zamanı gelince çalınan çan ile sulanır, bir süre sonra peşinden yemek gelmese bile köpeğin ağzı sulanır. Beyninde oluşan bu kodlama hayatı boyunca onunla kalır, bu deneyi okuyan insan belki bu deneyi absürt ve saçma bulur, sonra saatine bakar ve yemek saatinin geldiği
ZAMAN DÖNGÜSÜNDE YOLCULUK
Zaman, hayatımız boyunca bize bahşedilen en değerli armağanlardan biri; fakat çoğu zaman onu nasıl geçirdiğimizin farkında olmadan akıp gidiyor. Her dönem, içinden geçtiğimiz süreçlerle ruhumuzda farklı izler bırakıyor. Değişiyoruz, dönüşüyoruz; kimi zaman kendimizi yeniliyor, kimi zamansa içimizdek
AYNADA YANSIMAYAN DEĞER: İÇSEL GÜZELLİK
Birçoğumuz, hatta belki hepimiz, aynaya baktığımızda gördüğümüz insandan memnuniyetsiz kalmışızdır. Boyumuz, kilomuz, kaşlarımız, gözümüz; dışarıdan belki kimsenin umurunda olmadığı fakat bize fazlasıyla batan fiziksel özelliklerimiz zaman zaman canımızı sıkmıştır. Aslında bunun o kadar çok sebebi v
BOŞLUK
İçimde kocaman bir boşluk var
Ne yaparsam yapayım dolmuyor
Eksikliğin hissini kapatamıyorum
Zamanı geçiyor yaşamanın
Ve ben boşluğumla birlikte yaşamaya çalışıyorum
Sabah oluyor önce
Geceyi bitirip güneşe dönüyorum
Gün geçmek bilmeyen bir huzursuzluk
İçimi boğuyor güneşin sıcaklığı
Her yer aydınlık
SİSİFOS
Tıpkı hayat gibi…
Yunan Mitolojisinde adı geçen Sisifos (Sisyphos), hilekârlığı ve sahtekârlığı ile nam salmış bir kraldır. Hakkında öyle şeyler anlatılır ki tanrıları çok zorlar ve sinirlendirir. Yaptıklarının sonucu olaraktan ömür boyu sürecek enteresan
KABUKTAKİ HAZİNE: KAŞIKÇI ELMASI
İnsan zihni, değer ve anlam atfetmede oldukça karmaşık bir mekanizmaya sahiptir. Kaşıkçı Elması’nın hikayesi bu psikolojik gerçeği net bir şekilde gözler önüne seriyor. Efsaneye göre, bu devasa elmas bir adam tarafından çöplükte bulunmuş ve fark edilmeden, birkaç basit kaşık karşılığında el değiştir
VEDA
Ağır bir katran gibi ilerliyor zaman
Akrep yelkovanla kavgalı belli.
Veyahut bana meydan okuyorlar. Bilmiyorum!
Vedâ makamı çalmaya başladığından beri
Ruhum asılı kaldı saatin kadranında. İlerlemiyor!
Hızlı ilerlemiyor zaman gözlerinin gözlerime değdiği vakitlerdeki kadar.
Sen gülünce çıkardı benim
UMUT ÇIKMAZI
Bildik bir yolun başı. İlk adımı attığın an seni karşılayan, havaya karışmış melisa kokusu. Bastığın her taşa aşinalığın yıllardır süregelmiş gibi. Yine de bu defa farklı bir esintisi var rüzgarın. Ait olduğun şehrin dört mevsimi iliklerine işlemişken bu tanımadığın rüzgarların farklılığı ile yürüyo
Lavinya Dergisi
KISA YAZILARLavinya Dergisi
RÖPORTAJLARLavinya Dergisi
SON EKLENEN YAZIROBİNSON CRUSOE
Yapay zekâ çağı; herkes yorgun, çoğunluk mutsuz, fazlası öfkeli, her şey karmaşık. Varoluşun içinde yok oluş, arayış. Kendinden ve sevdiklerinden uzaklaşış. Kapanıp bir odaya saatlerce uyumayı kurtuluş sanış. Sanal âlemde saatlerce dolanış. Dönüp dolaşıp aynı yerden yeniden başlayış. “Şu eskiler ne güzeldi.” cümlelerini sıralayış. Sadece konuşup, sıradanlığı depresyonla karıştırış. Kime neden âşık olduğunu, üstüne yüklenen sıfatların sorumluluklarını unutup, hatta her birini yük olarak algılayış. Pek .........