Lavinya Dergisi

YAŞLI BALIKÇI TABLOSU
Nurten K. TOSUN

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

İnsan doğası ne kadar karmaşıktır? İyi ve kötü kavramları bu karmaşanın neresindedir? Peki, iyi nedir? İyi kelimesi üzerine çok şey söylenebilir. Örneğin felsefe der ki; “iyilik iyidir.” Bununla da yetinmez “herkes doğuştan iyidir.” Cümlesi okunur satırlarda, filozoflar dile gelir. Kimileri aksini savunur. Çünkü “insan bencildir, kötüdür.” Tezleriyle bu görüşler çarpışıverir. Peki, kötülük nedir? Nereden gelir? Rekabet, güvensizlik, şan şeref kazanma isteği, aşk, kıskançlık, intikam gibi varlığını idame ettirme çabası ile insanoğlu şekillenir ve sürekli bir çekişme içerisindedir. Bu varsayım okuru “Homo Homini Lupus”(insan insanın kurdudur) deyişine götürecektir. Hobbes’e göre kişi doğuştan kötüdür. Fakat Rousseau’nun bu noktada itirazı vardır. İnsan iyi ve eşitken zamanla kötüleşmiştir. Sadece kitaplar eşlik etmez bu kavgaya resmedilir. Gizemi ancak yıllar sonra çözülebilmiş bir tablo ortaya çıkıverir. Bahsi geçen Csontvary Kosztka’a ait yaşlı balıkçı adlı ürpertici eserdir. 1902 yılında yapılan tabloya sol tarafını yansıtan bir ayna koyulunca, arkasında sakin denize sahip, yaşlı adam görülür. Aynı tablonun sağ tarafını görecek bir ayna koyulursa, arka tarafta şiddetli bir deniz ve şeytan gibi bir adamla karşılaşılır. Yani insanın iyi ve kötü yönlerini gösteren gizli detaylarla dolu, derinlemesine insan doğasını anlatan ve sanatseverleri derinden etkileyen bu başyapıta şaşırılır ve şapka çıkartılır. İyi ve kötü fırçayla ve renklerle anlatılır. Nitekim insanda görünen ve görünmeyen her iki detayda az veyahut çok mevcuttur, bâki kalır. İkilem, iyilik ve kötülük! Karanlık bir labirentin algı kaynağı. İtici ya da çekici olmak kişinin zihnine bağlı. Hangisini beslerse o ortaya çıkar ama belki de o kötüyü seçmeye çok zorlandı. İyi olduğunu iddia edenler tarafından hırpalandı. Belki Hobbes, belki Rousseau haklıydı. Doğuştan, sonradan beden bir şekilde tanıştı. Salt kötülük, salt iyilik olamaz lakin… Ne yaşarsa yaşasın gönül, ayna yaşlı adam tablosu gibi yüzüne tutulduğunda iyi taraf aydınlanmalı.