Lavinya Dergisi
SUSANLAR DAHA İYİ ANLAŞIYORLARSes: “İşitme organının duyabildiği titreşim.” diyor sözlüğünüz. Tiz, gür, kalın, yumuşak. Sonra heceleme, eskiden “A-li a-ta bak.“ ile fişlenen. Şimdilerde “Ela ve Lale el ele.” dünya keşfinde. Sonra başlangıç cümlelerine ek büyüme ve beyne eklenen vizyon, misyon kelimeleri. Yirmi birinci yüzyıl, teknoloji, internet, ışık hızı ve insanlık. Şimdi sesten nasıl veyahut neden buraya geldik sorusu ile yüzleşmeniz. Oysa kâh kafanızda, kâh etrafınızda duymak için neler vermeyeceğiniz o kaybedilmiş sesler. Kimisini de tam tersi susturmak için çabalar. Ah unutmadınız! Şu size ait havada uçuşan konuşmalar! “ler-lar.” Yine sorular: “Nasıl bir sese sahipsiniz? Seçtiğiniz sözcüklerin neresindesiniz? Sustuklarınızı anlatmalı mısınız? Uçurumdan atılan sessizliği hangi valize koymalısınız? Özlemlerinizi rüzgârlara mı fısıldamalısınız? Bakışarak konuşan yârdan nasibinizi almış mıydınız? Nefeslendiğiniz şehirde kimlere ulaştınız? Anlattınız mı derdinizi? Buldunuz mu dermanınızı? Sevdiniz mi solgun bir menekşeyi? Eski yoğurt kaplarına dikilen küpeli çiçeğiyle tanıştınız mı? Sevdiğinizin adını başkasının sesinden duyunca kıskandınız mı? Bir uçurum kenarına gidip avazınız çıktığı kadar bağırdınız mı?” Peki ya cevaplar: Yine “ler-lar.” Sadece konuşarak anlaşmaz ki insanlar. İçiniz kor gibi yanarken onu hissedenler. Siz söylemeden orman meyveli pastaya dayanamadığınızı bilenler. Yağmurda ıslanmak için sizden teklif beklemeyenler. Tavşankanı demenize gerek kalmadan çayınızı demli dolduranlar. “Bir kahveye gel.” cümlesini kurmanıza fırsat vermeden sabırsızlıkla zilinizi çalanlar. Ses olmadan sizi dinleyenler. Aklınızdan geçeni okuyanlar. Beden dilinizi keşfedenler. Öfkenizin altındaki nedeni gözlerinize bakınca çözümleyenler. Sessizliğinizi bilenler. İşte onlar çok değerliler. Bir de bu sayfaya gönül verenler. Benim sesimi de duymadan okuyan ey güzel gözler. Bir kez daha haklıydı Sebahattin Ali: “Ve dikkat ettim, susanlar daha iyi anlaşıyorlar.” derken. Sessiz alkışlara yürekler gebeyken. Sadece kelimelere yüklemeyin anlam. Susmak ya da konuşmak ikisi de olur lisan. Ve sevmenin özü bulmak dilinden anlayan insan.