Lavinya Dergisi

BİR KIZIM OLURSA
Nurten K. TOSUN

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

"Coğrafya kaderdir." demiş İbn-i Haldun. Var mıdır kaderini yenen? Baş kaldıran ya da kabul eden! Her soruya yüzlerce, binlerce "Evet." cevabı, eminim verilen. Bir de o, bu, şu, ben kuzey yıldızına bakarken, meteor fırtınası içinde dilek tutma telaşına giren. Ey hayat! Kainat! "Bir kızım olursa..." cümlelerini dolunay dinlerken. Sus değil! Sahi senden farklı ne yapacak dilediğin; dünyaya o tatlı telaşla gelirken? Sen "Yaşayamadıklarımı yaşayacak..." cümlesi ile söze başlarken. Nasıl bir kız çocuğu büyüteceksin hayata tutunurken? Masal prenseslerine mi benzeyen. Sırma saçlı, kalem kaşlı, edalı, zeki, astronot, bilim kadını, anne, eş, cömert, adil, sakin, haylaz... Hayalin nedir? Dünya bu kadar zorluğa gebeyken. Kadınlar hala eşitlik için savaşırken! Giydiği mini şort ile yargılanırken! Kahkaha atmak suç sayılırken! Öldürülürken! Pes değil! Yıldırır mı bu seni ya da dileğindeki kız çocuğunu, bizde bu cesur yürek varken? Prensi mi anlatacaksın gece uyuturken? Öpülen kurbağanın dönüşümü, uyuyan güzel, sindirella... Belki de bulacaksın kendini Disney prenseslerini güçlü karakterlere dönüştürürken. Kaç raf dizeceksin odasına? Heyecanlanacak mısın yeni kitaplar alırken? Okula başlarken. Minik ayakları gün geçtikçe büyürken. O durmadan topuklu papuçlar isterken. Saçına papatyadan taçlar yaparken. Karşı cinsin yaptığı her işin üstesinden gelebileceğini öğretirken. Üstüne ""Elinin hamuru..." ile başlayan o saçma sözleri duyarken. Pas değil! Kapa kulağını şarlatanlara; başarırsın, hiç fark etmez amatörce veyahut profesyonelce ama daima! Kaç yaşını bekleyeceksin tarihe damgasını vurmuş kadınları anlatırken? İlham verirken! Kendi ayakları üzerinde durmayı aşılarken. Aydınlık yoluna ışık tutan Ata'sı ile tanıştırırken. Mutlu olmasını hiçbir şarta bağlamamayı konuşurken. Çeyizinin sağlam karakteri olduğu gerçeğiyle sarmalarken. Her şartta yanında olduğun hissini verirken. "Kız kısmı..." diye söylenen o kinayeli cümleleri at. Baz değil! Kim vuracakmış esaret, yolumuza; sıkar! Değer görmediğin yerde kalmazken! Nezaketi hak etmeye çalışmazken! Çocukluk düşlerini yazacak mısın kağıtlara? Olur da unutursa hatırlatayım endişesinden! Yürümeyi öğrettiğin gibi, kendini korumasını belletecek misin zaman eskirken? Ne kıymetli olduğunu tüm belleğine işletirken! Gönül almasını bilene sevdalanmasını umarken. Ah yazılacak onca satır daha beklerken. Bırakın yapsın ne ise içinden gelen. Dünyayı gezmek, Jüpitere seyahat ya da yeni bir kıta keşfetmekse aklına esen. "Çok şımartmışsın..." ile birleşen o üstten bakışlar fırlatılacakmış. Yas değil! Kimse dileğin kadar parıldamayı hak etmezken!