Lavinya Dergisi

WABİ SABİ
Nurten K. TOSUN

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

“Yeni yılda, yeni bir ben.” kararlarının henüz gündemde olduğu günlerde insanoğlu çeşitli hedefleri yazar ajandasına. Aslında tüm takip ettiği trendlerin temeli, yaşam kalitesini artırmaktır. İlham kaynakları arar durur beden. Kimi zaman daha havalı bir araba, hayalini kurduğu o şehre seyahat, sürekli modeli değişen bu telefon, tüm arzularını karşılayacak şu sevgili, çok para kazanacağı başka iş, kıvrımlı beden, dolgulu dudak, elmacık kemiği törpüsü… Liste uzayıp gitse bile, hatta dilekler kısmen ya da tamamen gerçekleşse de bir mutsuzluk var yüzlerde. Bu yılın arama listelerinde en çok aratılan sorularından biri “Ben neden güzel değilim?” sorusu olduğuna göre! “Neden” ile başlayan sorular incelik ister. Bazılarının cevabı sadece insanın içindedir. Dümdüz ve öylece görünmektedir. Kusur aramak, moda oldu nicedir. Fakat bir felsefe var ki; cümleleri özenle çizilidir; “Wabi sabi.” Felsefe, bin beş yüzlü yılların ortalarında ortaya çıkmıştır. Kökeni Çin olsa da; sonrasında meşhur çay törenleriyle Japon hareketine dönüşen bir terimdir. “Rustik basitlik”, “Kusurlarıyla güzelleşmek.”, “Sade şıklık.” kavramlarını barındırır. Mükemmeli ve yeni olanı savunan batı kültürlerinin aksine; “Yaş alma.” gibi doğanın akışıyla ortaya çıkan değişiklikler sevilir. Mutluluk kusurlardan keyif almayı öğrenmektir. Sağlam karakter onların kabulü ile başlar. Anlayış Budist öğretisinden türetilmiştir. Fakat dünyadaki tüm dinlere bakılırsa; birçoğu yalın olanın güzelliğine değinir. Herkes sık sık; “Hiç kimse mükemmel değildir!” der ama laf havada kalır. Gerçek kriterleri ve beklentileri hep ulaşılmazdır. İnsanoğlu sıklıkla kendisinin yapabileceği hataları başkası yaptığında acımasızca eleştirir. Bedeninde veyahut hayatında bazı şeyler mükemmel olsun diye üstün bir çaba gösterir. Kimsenin kusura tahammülü yoktur. Böylece “Kısır döngü” içerisinde sıkışır kalır. Sadece kendi benliği değil, durumu toplum dayatır. “Kusur olarak gördüğümüz pek çok şey aslında eşsiz bir güzelliktir.” der felsefe. Bir obje kırılabilir, bir ahşap eskiyebilir, en önemlisi insan kırışabilir. Cildinin kırışması onun yaşanmışlıklarını gösterir. Hayatın akışında durum yaşam döngüsünden ibarettir. Her şey simetrik olmak zorunda değildir. Doğa; zahmetsiz ve gösterişten uzak bir şekilde sonsuz güzelliklerle bezelidir. Fark etmek, takdir etmeyi öğrenmek asıl mutluluk kaynağı demektir. Yanı başınızda yaşlanan yol arkadaşınızın saçlarının beyazladığını görmek şanslı olduğunuza işarettir. Yapay güzellik anlayışı, genç kalmak! “Ben neden güzel değilim?” sorusu can acıtıcı değil midir? Çiçekler mesela; bir semboldür wabi sabi’de. Felsefeyi benimsediğinizde solmaya başladıklarında dahi onları taze ve mükemmel göreceksiniz. Dönün kusurlarını söylediğiniz insanlara; bir kenarda tuttuğunuz eşyalara, güzel çıkmadığınız için paylaşmadığınız fotoğraflarınıza bir bakın! Ölmeye hazır yaşıyorsunuz. Hayatınızı değerli kılın.