Lavinya Dergisi
BARTLEBY SENDROMUVazgeçebilmek, tıpkı yapmayı seçmek gibi kudret gerektirir mi? Bir sanatçıyı sanatçı kılan, unsurları yazmak ve bu yeteneğini hala kullanabiliyor olma şansına sahipken bırakmak, diğer bir deyişle sanatın intiharı sanat mıdır?
Yazmak, bir bakıma ertelemek midir?
Slavoj Zizek bir röportajında “İntihar edebilirim ama bitirmem gereken bir yazı var.” ifadesini kullanmıştır. Dünyanın en zor işlerinden biri olan yazmak fiilini, bırakmak veyahut ölümü dahi ertelemek kimi zaman yazarların dünyasının karmaşıklığını mı ifade etmektedir? Nihayetinde yazmak, dünyayla beslenmek gerektirir.
Örneğin, kelimelerin esrarengiz işleyişinde mesleğinin zirvesinde kaleminin tadına doyum olmazken erken ya da geç yazmayı bırakan isimler vardır. Eserlerini mürekkep hokkasının içine vücudundan etler bırakarak yazan Tolstoy, inanılmaz başyapıtlar çıkarmıştır. Fakat yaşamının son döneminde, edebiyatın bir uğursuzluk olduğuna inandığını anlatmış. O günden sonra yazmama kararı almıştır. Çocukluğundan o güne yaşadığı evi terk etmiştir. “Bir yabancıdan daha yabancı yaşıyorum.” diyen Kafka, umutsuzluğunu eserlerine yansıtmıştır. Çok başarılı romanlara imza atan yazar, artık yazmak istemediğini ve ölmeye karar verdiğini düşündüğü anda yazmayı bırakmıştır. En yakın arkadaşı ve yayıncısı olan Max Brod’a tüm yazılarını emanet etmiş ve onları yakmasını istemiştir. Fakat Brod yazıları yakmamış ve dünya edebiyatına armağan etmiştir. “Moby Dick” gibi edebiyat tarihinin önemli yapıtlarından birine sahip olan Herman Meville yazmayı bırakma sendromunun da adı olan “Bartleby Sendromu” nun isim babasıdır. Yine bir diğer ünlü eseri Kâtip Bartleby ile sendrumu okurlara aktarmıştır. Şöyle ki:
Çalıştığı ofiste Bartleby isimli bu kâtip, pencere önüne dikilip boş boş tuğlalara bakmaktan başka bir iş yapmamaktadır. Pazar günlerini ve tüm tatillerini de bu ofiste geçirmektedir. Kendisine bir iş verildiğinde yanıtı şöyle olmaktadır: “Yapmamayı yeğlerim.” Kovulma tehditlerini ise: “Gitmemeyi yeğlerim.” şeklinde yanıtlamaktadır.
Bu garip kâtip, aradığı bir sıfatı yıllarca bulamayınca yazmayı bırakan şair Pedro Gorfias ve yazmayı reddeden diğer yazarlar için de kullanılmıştır. Karakterin yazarı Meville ise otuzlu yaşların ortasında yazmayı bırakarak New York’ta bir büroda ruhunu karartıp sıkıcı işler yapmıştır. 1891’de unutulmuş olarak ölü bulunmuştur. Belki de öyküsünde kendisini anlatmıştır.
Nice isim ve kabiliyetli yazar isteyerek vazgeçmiştir. Dev isimler için vazgeçiştir. Yolda durmak, mola vermek, etrafa bakmak ve yeniden yola revan olmayı tercih etmemişlerdir. Eylemleri bilinçlidir. Belki de yolun dışına çıkmak daha cazip gelmiştir. Kelimeler anlamını yitirmiştir, cümlelerini kendilerine saklamışlardır ya da susmak istemişlerdir. Bazıları Bartleby ’in davranışını majör depresif bozukluğuna bağlasa da yazar nedenini açıkça ortaya koymamıştır. Okuyucunun yorumuna bırakılmıştır. Kim bilir?