Lavinya Dergisi

KOLEKTİVİZM GÜCÜ
Nurten K. TOSUN

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

“Kendi ışığına güvenen, başkalarının parlamasından rahatsızlık duymaz.” cümlenin sahibi Victor Hugo, romantik akıma bağlı Fransız şair, roman ve oyun yazarı. İyi olmak, en iyisi olmak, başarmak, başarıyı sindirmek. Ya paylaşmak! Bilgiyi, yeteneği, kazanılmış yetileri, toprağı, tohumu, hatta bir kuple kazanılmış özgüveni. Kim ne kadar kendisinin olanı verebilir ki? Özünde nasıl bir mantık yaşatılabilir sahi? İçimizdeki metrekareye düşen haset miktarı ölçülebilir mi? Bir mısır tanesinden yola çıkılırsa, okura nasıl bir hikâye sunulurdu sahici. Kahramanımız bir çiftçi, her yıl ödül alması söz öbeğinin yüklemi. En kaliteli mısırı üretmesi bir yana, aynı tohumları ekmeleri için komşularına dağıtması tuhaf değil mi? Yıllar sonra dayanır kapısına durumu epey ilginç bulan bir gazeteci. Röportaj başlar, ilk soru alenen belli: - Sizinle her yıl aynı yarışmaya giren komşularınıza, birincilik kazanan tohumları vermeyi nasıl göze alıyorsunuz? - Yoksa bilmiyor musunuz? Rüzgâr olgunlaşan mısırlardan polen alır ve tarlalara dağıtır. Rakiplerimin kötü mısırları çapraz tozlaşma ile benim ürettiğim mısırların kalitesini bozar. En iyisi olmak istiyorsam, onlara yardım etmeliyim. Cevap ve sonuç: Hayatın kendisi… Aynı gemide olanların kaybetmemesi, başarı ilkesi, kolektivizm gücü, kendi ışığına olan güveni. Zayıf halkalarda “en” ile başlayan sıfatlar yeter değil sanki. Çoğunluğun iyi olduğu topluluklarda yıldız olmak daha keyifli. Paylaştıkça, aktardıkça, bütünün değerini artırmak gibi. Dünya hepimizin çünkü. Haklı çiftçi! Paylaşmak çok sahici. Basit bir denklemle; bireysel olup kendimize saklarsak bilgiyi, veremezsek kimseye sevgiyi ve bilmezsek oksijenin kıymetini. Artar beton kalıpları, kaplar mısır tanelerini. Konar tarlamıza polen yerine çimento, işte o zaman gör halini. Dünyanın birbirine benzeyen bütün şehirleri gökdelenlerle gökyüzünü kapatırsa bulutları insanoğlu göremez ki! Sen mükemmel olmaya çabala ama bırak iyi olsun diğerleri.