Beni öldüreceksen şayet
Bu gece öldür
Yarına çıkarsam ben
Ben olmaktan vazgeçerim
Sen olan yanım kangren oldu olacak
Beklemek zindanıymış insanın
Bir kadını böylesi beklemek
Döküldü şimdi gözyaşlarım avuçlarıma
Söküldü tüm ciğerim yerinden
Kaçıp kurtarmalıyım kendimi bu cendereden
Sen olan yanım kan
Lavinya Dergisi 4. Sayısı
Lavinya Dergisi Melis Gülcan Kapağı İle Sizlerle! Mayıs 2022 Aylık Kültür, Sanat, Edebiyat Dergisi! Şimdi Dergimizi Okuyun!Lavinya Dergisi
NOKSANLAR KENTİ RADYO DİNLELavinya Dergisi
Son Eklenen YazılarBENİ ÖLDÜRECEKSEN…
AİDİYETİN PORTRESİ
Spiros Usta uzun yıllar bu antika dükkanında tarihin izlerini başka yaşamlara aktarmaya adamıştı kendini. Tarihin geleceğe hizmet eden bir elçisiydi adeta. Spiros Usta, Rum kökenli bir aileden gelmekteydi ve İstanbul’un yaşayan tarihiydi. Balat esnafı ona “zaman yo
TAÇ UTANGAÇLIĞI
“Crown Shyness” yani “Taç Utangaçlığı” görüngüsü daha önce duyulmamış olunsa bile mutlaka şahitlik edilmiştir, sadece başlığı bilinmemektedir. Belki de bu yüzden aksi cümleler ile girizgâh yapılması denenmelidir. Sıkışıklık hissi! Rahatsız, huzursuz, bunalmış insanlığın resmi! Sahi bu hali kim seve
KAHKAHALARDAN DOĞAN KOLEKTİF ÇILGINLIK
Bir kadın, hiçbir fiziksel yaralanma belirtisi göstermediği halde kolunu hareket ettiremiyor. Genç bir adam, bir anda dünyası kararmış gibi hissettiğini, nefes almakta zorlandığını söylüyor. Küçük bir kasabada insanlar, bilinmeyen bir nedenle birer birer aynı rahatsız edici rüyaları görmeye başlıyor
CAM TAVAN
Hayatta bazen, bir odanın içine hapsolmuş gibi hissederiz değil mi? Gözlerimizin önünde bir kapı varmış gibi, sadece bir adım attığımızda dünyamızı değiştirebilecek gibi. Fakat ne zaman o kapıya ulaşsak, elimizi uzatsak dokunduğumuz şeyin soğuk bir camdan olduğunu keşfederiz. İşte bu, cam tavanın ta
YAŞANMAMIŞ HAYATLAR CUMHURİYETİ
Başka yaşamları kıyafetleri gibi çıkarıp giymek isterdi Songül, 65 yaşında ve elindeki tek gerçek balkonundaki çiçekler. Ah ne çok isterdi elinde bir mesleği, seveceği bir torunu, işleteceği minik bir kafesi olsun, hepsini farklı hayatlarda tatsa ne güzel olurdu. Her şeyi deneyip bırakmaktan elinde
SÖYLEME BİLMESİNLER
Zaman su gibi akıp geçerken insan, kendini geliştirmek ya da topluma faydalı işler yapmak gibi yüksek hedeflerle mi meşgul olur? Öyle olmasını hayal ederiz belki, ama bizim toplumda bu pek de yaygın bir alışkanlık sayılmaz. Elbette böyle çaba gösterenler var; ancak onlar da bir elin parmaklarını geç
SU
Yokluğunun yok ediciliğini inkar edemeyeceğimiz sıvı, diyorum ben su'ya.
Kokusuz, tatsız, saydam ve üç atomdan oluşan bu sıvı halden hale girse de özünde hep su kalması ile meşhur. Bulunduğu kabın şeklini alıp, kendine o kaptan bir şey katmayan ...
Dokunduğu yeri yavaş yavaş misk eyleyen...
Ace
BİR DOLABIN ARDINDAKİ YÜK
Oldukça soğuk, ıssız ve karanlık bir odadayım. Önümde, upuzun, meşeden yapılmış bir gardırop var. Uzun bir müddet, gardırobun önünde dikiliyorum. Zihnim, en az önümdeki dolap kadar darmadağın. Korkarak açıyorum kapakları. Karşılaştığım manzara karşısında şaşırmıyorum, çünkü bu kadar dağınık olduğunu
SALINCAK
Boynunda bir zarif kolye,
Elleri pamuktan dokunmuş kumaş,
Sarar yaralarımı geceleri,
Örter tüm korkularımı yanımdayken,
Geceler sen olmalısın diye böyle güzel,
Gündüzün nazı sana kavuşmak için,
Adımlarım bu yüzden bu kadar aceleci,
Kalbimde notası hazır besteler,
Kalemim yerinde duramaz olmuş,
Kağıd
KÜRK MANTOLU MADONNA
Hatipzade Raif, içine kapanık, utangaç ve sessizdir. Berlin günlüklerinde odasına kapanıp kitap okumaktan bir süreliğine sıyrılarak gittiği sergide gördüğü portreye âşık olacak kadar hayalperesttir. Hikâyeye konu olan “Mıhlanmış gibi” o resme bakarak geçirilen saatlerin çokluğudur.
Aşk!
HÜZÜN
Sabahın ilk ışıkları ile uyanan gökyüzüne açtı gözlerini. Akşamdan kalma ağır aksak hüznünü unutmak istercesine aralandı bir çift göz. Kuşların kederli kanat seslerini bile algılıyordu her hücresinde. Kalkmak zorunda idi geceden sabaha ayaz vuran yatağından. Ayaklarını yere basmalıydı takvimin en ağ
Lavinya Dergisi
KISA YAZILARLavinya Dergisi
RÖPORTAJLARLavinya Dergisi
SON EKLENEN YAZIBENİ ÖLDÜRECEKSEN…
Beni öldüreceksen şayet
Bu gece öldür
Yarına çıkarsam ben
Ben olmaktan vazgeçerim
Sen olan yanım kangren oldu olacak
Beklemek zindanıymış insanın
Bir kadını böylesi beklemek
Döküldü şimdi gözyaşlarım avuçlarıma
Söküldü tüm ciğerim yerinden
Kaçıp kurtarmalıyım kendimi bu cendereden
Sen olan yanım kangren oldu olacak
Ben bu yarayla daha yaşayamam
Anla ve gör halimden
Gör ki bitsin
Bitsin bu çıkmaz sokağın buhranı
Fırtınaları dinsin şu gecelerimin
Aynadaki gördüğüm adam
Gülsün ya da ölsün artık
Ortası olmaktan sıkıldım
Bir yeri gözlemek ya da .........