Ey dalgalanan al,
Ey rüzgârın nefesiyle bile sarsılmadan duran sancağım…
Sana bakarken bir alnın teri gelir aklıma —
cephelerde güneşin altında parlayan,
çocuğunu ardında bırakıp giden bir askerin alnı.
Senin rengin, o alınlarda doğan bir büyü gibidir:
kaderiyle, cesaretiyle ve sessiz dualarıyla kar
 
            Lavinya Dergisi 4. Sayısı
Lavinya Dergisi Melis Gülcan Kapağı İle Sizlerle! Mayıs 2022 Aylık Kültür, Sanat, Edebiyat Dergisi! Şimdi Dergimizi Okuyun!Lavinya Dergisi
NOKSANLAR KENTİ RADYO DİNLE 
    
Lavinya Dergisi
Son Eklenen Yazılar 
                        ALIN BÜYÜSÜ
 
                        CEZALI MIYDI? ÖZEL Mİ?
Her birimiz, birbirimizden farklı ve kendine özgü yaratıldık. Parmak izlerimiz kadar özel ve değerliydik. Düşünüş biçimlerimiz, olaylara bakı
 
                        PSİKİYATRİNİN BİLİNMEYEN YÜZÜ
 Bir psikiyatri koridorunda bulunduğumda gördüğüm tek şey iyi insanlardı, savaşçı ve dünyayla barışmaya çalışan insanlar peki ya siz hiç soludunuz mu bir psikiyatri servisi havasını? 
Kimisi kaygılı öne arkaya doğru savruluyor bedeni düşüncelerinin şiddetinden mi acaba bu denli kendini k
 
                        ZİLİN ÖTESİ
Bir çığlık sesi ile yorgun göz kapaklarımı yavaş yavaş araladım. Gözlerimi açar açmaz ellerim ve ayaklarımın ne kadar üşümüş olduğunu fark ettim. Gözlerim çığlığın kaynağını arar gibi etrafta gezinirken televizyonda bir korku filminin oynadığını fark ettim. Kanepede esnerken soğuk bir kış günü telev
 
                        ELPİS
Bir zamanlar, yeryüzü ve gökyüzü arasında bir kadın yaşardı. Bugünün insanları gibi ama eski zamanın ışığını taşırdı teninde. Adı Elpis’ti. Yunan mitolojisinde umut tanrıçasıydı. Annesi Nyx ise Gece Tanrıçası. Pandora’nın kutusundan çıkan bütün kötülüklerin arasında kalan tek iyi şey El
 
                        “EVRENİN İNCE AYARI VE YANLIŞ ÇALAN MİKRODALGA”
 Evren, mükemmel bir orkestra gibi çalışır derler. Gezegenler ritmini şaşırmaz, yıldızlar zamanında parlar, kara delikler bile görev bilinciyle yutar.
Ama sonra bir insan gelir, mikrodalgada pizzayı fazla ısıtır ve tüm denge bozulur.
Kozmos genişler, insan tost yakar. İşte uygarlığın kısa özeti.
 
                        SÜRGÜNÜN ‘BEN’ HALİ
 Küsebilir miydin kendine?
Ya da kendini cezalandırabilir miydin?
Kızsan, terk edebilir miydin?
                            OKUMAYA DEVAM ET
                        
 
                        SÜREKLİ BİR ŞEYLERİ BAŞARMAK ZORUNDA MIYIM? - DEĞERSİZLİKLE GELEN HIZ
Bazı insanlar için yaşam, sürekli bir maraton gibi devam eder. Bir bitiş çizgisine varır varmaz diğer hedef için yeniden yola çıkarlar. Hatta bazen bir işi tamamlamadan diğerine başlar, kimi zaman da biten her proje yerini daha büyük ve daha iddialı bir hedefe bırakır. Kısa molalar yaln
 
                        BEYAZ GÜL
 Bir beyaz gül bıraktım ardından
Ne kokusu kaldı ne sıcaklığı elimde
Yalnızca sessiz bir sitem gibi
Usulca soldu kalbimin dibinde
Konuşmadık hiç, biliyorsun
Sözleri susarak aştık biz seninle
Bir sessizlik büyüdü aramızda usulca
Sözsüz bir aşkın, en ağır bedeli gönlünde.
Gözlerin, karan
 
                        GEYİK VE İNSAN
Geyik… Ormanın sessiz bekçisi, gözleri uyanık ve adımları narin. Alageyik dağın doruklarında süzülür, boz geyik uzak tepelere dağılır. Her biri varlığıyla yaşamın kırılgan ritmini taşır. Anadolu’da adı geçtiğinde, bir efsane titrer havada, izine rastlamak uğur sayılır. Bakışıyla büyülenmek huzur ver
 
                        YÜKSEKTEN UÇANLAR
Efsaneye göre, İkarus balmumundan kanatlarını takıp göğe yükselmişti. Babası Daidalos ona tembihlemişti: “Ne çok yüksel, ne de çok alçaktan uç. Aksi hâlde güneş kanatlarını eritir, deniz seni yutar.” Ama gençlik, her zaman uyarılardan hızlıdır. İkarus, rüzgârın coşkusuna kapılıp yükseldikçe yükseldi
 
                        HAKİKAT
         Hakikat nedir? Söyleyenin sesi mi, duyanın yüreği mi belirler onu? Bir söz ne kadar doğruysa, o kadar tehlikeli midir sonu? Ve gerçekten aranan doğru mu? Yoksa duyulmak istenilen yalan mı, hakikat diye süslenip duruldu?
                        
Lavinya Dergisi
KISA YAZILARLavinya Dergisi
RÖPORTAJLARLavinya Dergisi
SON EKLENEN YAZI 
                ALIN BÜYÜSÜ
Ey dalgalanan al,
Ey rüzgârın nefesiyle bile sarsılmadan duran sancağım…
Sana bakarken bir alnın teri gelir aklıma —
cephelerde güneşin altında parlayan,
çocuğunu ardında bırakıp giden bir askerin alnı.
Senin rengin, o alınlarda doğan bir büyü gibidir:
kaderiyle, cesaretiyle ve sessiz dualarıyla karışmış bir büyü.
Kırmızın kan değildir yalnız,
bir milleti ayakta tutan utançsız onurun rengidir.
Senin beyazın, kar değil sadece —
bir annenin kefeniyle dua ettiği gecenin ışığıdır.
Ve o yıldız, sanki alnımıza kazınmış bir mühür gibi parlar: .........

 
                             
                                 
                                 
                                 
                                 
                                 
                                 
                         
                         
                         
                         
                         
                         
                         
                         
                         
                        