Bir düş içindeyim. Önümde upuzun, uçsuz bucaksız bir yol var. Kim bilir, belki kasvetli belki güneşli bir havada yürüyorum o yola doğru. Havaya derin bir sessizlik hâkim. Bunun yanı sıra içim ürperiyor bir anda. Etrafı kolaçan ediyorum lakin benden başka kimse yok. Koca dünyada yapayalnızım sanki. S
Lavinya Dergisi 4. Sayısı
Lavinya Dergisi Melis Gülcan Kapağı İle Sizlerle! Mayıs 2022 Aylık Kültür, Sanat, Edebiyat Dergisi! Şimdi Dergimizi Okuyun!Lavinya Dergisi
NOKSANLAR KENTİ RADYO DİNLELavinya Dergisi
Son Eklenen YazılarYANIK TOST TEORİSİ
“The Burnt Toast Theory” az bilinmeyenli bir denklem meselesi gibidir: “Tost makinasında unutulan ekmek, artık sadece yanık tost değildir.” Teoriye göre durum bize hayatın sunduğu fırsatların veyahut koruma kalkanının
KENDİME GİDEN YOLDA
Cebimde söylenmemiş sözcüklerle gitmek istemediğim bir hayattan yazıyorum.
Umarsızlığın keskin makası ile beklentilerimi kestiğim gündeyim. Ne yaşım ruhuma eş ne de bendeki umut cüzdanıma beleş. Benim inadıma çare var da; insanlığın bu kör zihniyetini hangi küfeye dökeceğiz?
İllaki anlad
HAYAT YÖNETİMİ DERSİ HAYÂL Mİ, GERÇEK Mİ ?
Sınıf yönetimi şüphesiz eğitim fakültelerinde okuyan öğretmen adaylarının en çok zorlanacaklarını düşündükleri konuların başında gelir. Öğretmenliğe adım attığımdan bu yana üzerinden epey bir zaman geçmesine rağmen hâlâ benim için her gün farklı bir formatla karşıma çıkan bir bilmece niteliğinde. Ba
BİLİNMEYEN YOLLAR
Hayat, planlar ve beklentilerle dolu bir yolculuk gibi görünse de gerçekte önümüzde uzanan yolun çoğu zaman bilinmezlerle örülü olduğunu fark ederiz. Adım attığımız her yeni kavşakta, beklemediğimiz sürprizler ve belirsizliklerle karşılaşırız. Kimi zaman önceden belirlediğimiz yoldan sapar, bizi bam
BEN ARTIK...
Bir kere kötüye gitti mi her şey?
Ardı kesilmez bu sıkıntıların
İçimi dağlar şu dünya hayatı
Ben artık nefes almaya halsizim
Yüreğimin içinde taşıdığım hayat
Kâh beni yaralayacak kâh beni büyütecek
Büyüdükçe attığım adımlar azalacak
Ben artık nefes almaya meçhulüm
Yürü şimdi diken kaplı yolların iç
OKYANUSTA KARŞILAŞMAK
Atlas ve Pasifik Okyanusu Alaska Körfezi civarında birleşir, eriyen buzul suları ile okyanus sularının birbirlerine karışmadıkları söylenir. Bazı bilim adamlarına göreyse az veyahut çok ama karışır, iki su arasındaki mineral farklılığı nedeniyle karışım sadece zaman alır. Bu ve benzeri pek çok suyun
PSİKOLOJİK DESTEKLE YENİDEN DOĞUŞ
Şiddet, fiziksel izler bırakmanın yanı sıra derin psikolojik yaralar açan bir olgudur. Her yıl sayısız kadın, maruz kaldıkları şiddetin ardında ağır duygusal yüklerle mücadele eder. Bu mağdurlar, yalnızca bedenleriyle değil, aynı zamanda ruhlarıyla da iyileşmek zorundadır. İşte bu noktada psikolojik
6284'Ü UYGULA!
Aynaya bak, asıl katil o, o sesini çıkarmayanlar, elimizden bir şey gelmez diyenler, asıl katil sizsiniz, bu cinayetleri ilmek ilmek siz kurguluyorsunuz. Geriye çekilip eserinize bakın, mutlu musunuz yaptığınızdan? Zamanında çıkmayan sesinizi şimdi kestiler, bağırsanız bile duyulmuyor. Sizin eserini
KÖR IŞIKLAR
Yırtık zamanların aksi vuruyor kör ışıklarıyla ülkeme. Zulmün başka başka yönleri çıkıyor bir bir ortaya. Her gün bir yenisi ekleniyor istatistiklere, her bir kadının adı unutulmasın diye bağırıyoruz ama ne kadar duyuluyoruz?
Ataerkil yapının yozlaşmışlığı ve denetim trajedisi altında ezilen t
KADIN KADININ YURDUDUR
Hikayesi yarım kalan tüm kız kardeşlerime,
Bu yıl ülkede 297 kadın öldürüldü. Bu yıl 297 kadının hikayesi yarım kaldı. Bu yıl 297 kadın, hayallerini gerçekleştiremeden hayattan koparıldı. Ve sen sessiz kalırsan, ben sessiz kalırsam bir kadın daha hayattan koparılabilir. Sen bu yazıyı okurken l
TİKSİNTİ
Midem bulanıyordu, soğuk terler dökülüyordu alnımdan. Ne zaman oraya gitsem ardından midemde sancılı bir bulantı başlıyordu. Tiksintimi aniden üstlerine kusmamak için balkonun demirlerine doğru yaklaşıyordum. Midemin bulantısı bir an önce geçsin diye derin derin nefes alıyordum. Eski tren raylarında
Lavinya Dergisi
KISA YAZILARLavinya Dergisi
RÖPORTAJLARLavinya Dergisi
SON EKLENEN YAZIÇELİK DUVARLAR: ÖZSEVGİ(SİZLİK)
Bir düş içindeyim. Önümde upuzun, uçsuz bucaksız bir yol var. Kim bilir, belki kasvetli belki güneşli bir havada yürüyorum o yola doğru. Havaya derin bir sessizlik hâkim. Bunun yanı sıra içim ürperiyor bir anda. Etrafı kolaçan ediyorum lakin benden başka kimse yok. Koca dünyada yapayalnızım sanki. Süratle ilerliyorum. Karşıma uzun, çelikten bir kapı çıkıyor. Girmek istiyorum içine fakat korkuyorum. Düşünüyorum, tekrar bir ürperti kaplıyor içimi. İçimden bir ses girmem gerektiğini söylüyor. Giriyorum yavaşça. Daha uzanmadan ben kapıya, ardın .........