Hiç başkasında kendine rastlanır mı? Bakışlar, hayatlar, amaçlar, istekler… Acaba insanoğlunun benzer hayalleri var mı? Neyi çok diler? Hangi rüyayı düşler? Bazen o kadar ister ki onu hayatına çeker veyahut iter. Şans gerçek mi? Dört yapraklı yoncayı bulmak yeterli mi? Birinde baht çoksa, diğerinde
Lavinya Dergisi
Anlatı YAZILARI
DOSTOYEVSKİ VE HAYATIN İPLERİ
İnsan; içinde nice duygular barındıran ve amacına ulaşmak için dönüşen varlık. Öz değerlerinden uzaklaşan, zaman zaman itibarsızlaşan, güzel şeylere erişmek için gözünü hırs kaplayan benlik. Sebep ve sonuç. Suç ve ceza kavramını adil bulan ruhumuz ve dünya klasiklerinin çok konuşulan kitabının k
ASILIN KÜREKLERE
“Asılın küreklere!” diye kükreyen bir veya daha fazla Ahab vardır insanoğlunun hayatında; kin, öfke ve intikamla bezenen. Hayatının odağını bu hislere kaptırıp; bir martı çığlığından, nefis kahve kokusundan, taze çörek tadından mahrum yaşayan. Kaçırılan yüzlerce an. Geçmişe takılıp kalmak zaman kayb
IHLAMUR ŞİFASI
O gün ıhlamur şifasıydı. Canım cumartesi çabuk geçmişti. Kış ise tüm soğukluğuyla geri gelmişti. Sobalı pazarlar değişmezdi ve hiç sevilmezdi, o pazar akşamları. Eski bakır güğüm kaynardı fokurdayarak. Sonra bir kestane ya da mandalina kabuğu kokusu sarardı evi. Sobanın demir askılıklarına asılmış m

GÖBEK BAĞI
Göbek bağı kesilir, yeni doğanın ilk solunum hareketiyle ağlama sesi duyulur. Sorular başlar! Bebek kime benzeyecektir? İştahlı mıdır? Sakin midir? Cesaretli midir? Kıskanç mıdır? Anne karnında hırslı olmayı öğrenmiş midir? Hayırlı bir evlat olabilecek midir ve dünyanın en kadim kafa karışıklıkların
KRALİYET PİTONU
Sıradan bir gündü. İnsanoğlu her zaman yaptığı gibi koşturuyordu. İçlerinden biri değişiklik yaparak sözde nefes açmak için evine yakın o ormana gitti. Aynı ritimle yol geri dönülecekti. Rastlantı bu ya! Kuş, böcek, sincap değil minik bir yılan buldu. Nefeslenmek için geldiği bu yerde yavru öyle

KIRIK CAM TEORİSİ
İlk yalan, ilk görünüş, ilk kırık, ilk aldatma… “Bir kereden bir şey olmaz.” cümlesi ve benzerleri, insanların çekindikleri ve çekinmedikleri. İncinecek olanların üstüne mi gider birey dedikleri? İzler herkese gösterilir mi? Laf yığınları korkuları kapatır mı? Kaç kırık cam barındırır bedenimiz? Hay

WABİ SABİ
“Yeni yılda, yeni bir ben.” kararlarının henüz gündemde olduğu günlerde insanoğlu çeşitli hedefleri yazar ajandasına. Aslında tüm takip ettiği trendlerin temeli, yaşam kalitesini artırmaktır. İlham kaynakları arar durur beden. Kimi zaman daha havalı bir araba, hayalini kurduğu o şehre seyahat, sürek

KIRLANGIÇ ÖMRÜ
Pencerenizden kaç kırlangıç kovaladınız? Kaç insanın değerini bilmediniz? Karşınıza çıkan kaç fırsatı teptiniz? Yarın, diyerek kaç hayali ertelediniz? İnsanoğlu uçsuz bir deniz! Ama birçoğu; hep elinde kalacakmış gibi hayatı seyretmiş ve göçmüş ve gitmiş…
Hikâye şu ki; günlerden bir gün kırlangıcın
İLK ÇİÇEK
“Menekşe, lale, hanımeli; güzel huyun yoktur bedeli.” ile dile gelen dizeler. “Papatya gibisin beyaz ve ince, eziliyor ruhum seni görünce.” ile başlayan nameler. Çiçekleri şarkılara ve bilhassa aşka hediye eden cümleler.
Kokusu, dokusu, rengi, iklimi… Hangisi çeker insanoğlunu, tarif edilmez! “Ey s
DAPHNE
Aşk nedir? Sorusuna “Bir kimseye ya da bir şeye karşı duyulan aşırı sevgi ve bağlılık duygusu.” olarak cevap veriyor sözlükler. Çeşitleri dersek; tutkulu, arkadaşça, mantıklı, sahiplenici, bencil olmayan, platonik gibi cevaplar çıkar karşımıza. Platonik aşkın ünlü düşünür Platon’un adından geldiği h

NARKİSSOS
Narsisizm bir başka deyişle özseverlik. Kişinin kendini sevmesi başlığı altında sınırlandırılırsa alkışlanabilir. Lakin bu seviye kabaca tabirle, salt kendisine âşık olmaksa düşündürücü gelebilir! Hatta yolculuk yaparsak geçmişe bedeni ve ruhu bir nergis çiçeğine bile dönüştürebilir! Dinle! Başlangı

SİMURG
Simurg! Anka kuşu! Tuğrul kuşu! İsimler farklı olsa da yüklenen misyon aynı, o varlığa. Küllerinden doğmak! Pers, Fars, Türk mitolojileri, Kaf Dağı, bilgi ağacı gibi kelimeler hikâyesinde yer alsa da sonuç umut görmek, o duruşta! Tekrar ayağa kalkmak! İnsanoğlunun yaşadığı zorlukları üzerinden atmas

LOKMAN HEKİM
Hayatta hep matematik denklemleri olacak değil, şu x ve y ile başlayan. O kafa karıştırıcı çözemediğimiz her an. Çok daha basit neden ve sonuç ilişkileri var mesela! Yaşamı ertelemek denilen iki kelimeyle sözcüklere tutunan. Sabah çalan sinir bozucu saatin alarmı, nihayetinde bir düşman. Oysa uykusu

AT GÖZLÜĞÜ TAKMAK
Atlara neden gözlük takarlar? Bu sorunun cevabını bilen var mı veyahut hiç düşündünüz mü? Atın daha havalı görünmesi, mevcuttan hızlı koşması ya da gözlerinin güneşten rahatsız olmaması seçeneklerinden biri işaretlenebilir mi? Büyük puntolarla bir “HAYIR!” kelimesi yazılsın o zaman. Sadece önlerine

NAİF SÖZCÜKLER
- Acılarım kaç gün sürecek Portuga?
- En fazla kırk gün Zeze.
- Kırk gün sonra geçecek mi?
- Hayır, alışacaksın.
“Şeker Portakalı” insanoğlunun gönlüne taht kuran o kitabın iç sızlatan satırları. Sahi acının tarifi var mı? Evrensel mi? Kişiye göre değişir mi? Dili, dini, ırkı, cinsiy
EKSİK ETEK!
“Coğrafya kaderdir.” der İbni Haldun. Nerede doğarsan oranın güneşiyle uyanır, iklimiyle ve kültürüyle yoğrulursun, yazar kitaplar. Örneğin Hindistan’da insanlar kast sistemi ile sınıflandırıldı. Derisinin rengi ile ayrıldı, Amerika’da. Kendi ırkından olmayanları ötekileştirdi, çok modern olduğunu i

AKREP VE KURBAĞA
Fıtrat: Tabii eğilim, huy, kişilik, cibilliyet, içgüdü, istidat gibi anlamlar taşır. İslam dinindeyse bu kavram özellikle tasavvufta önemli bir yer alır. “Fatr” kökünden türemiştir. “İlk yaradılış” manasına gelir. Yani mutlak yokluğun yarılarak içinden varlığın çıkmasıdır. Karakter ve henüz dış tesi

İNCİ KÜPELİ KIZ
İllüzyon; diğer değişlerle gözbağı, yanılsamak. Algının yetersiz kaldığı durumlarda boşlukları beyinle doldurmak. Suyun içindeki nesneleri olduğundan büyük ya da küçük görmek. Karanlıkta net görüş alanı olmadığı için varlıkları başka cisimlere benzetmek. Çeşitli resimleri farklı anlamlandırmak. Alda

NALINCI BABA
Peşin veyahut veresiye. Peşin alan, veresiye satan. Peşin satan, veresiye alan. Her bir kelime öbeğinin para, mal, mülk, senet, sepet gibi karşılığı veyahut anlamı var elbette. Yediden yetmişe vakıfız bu dengelere. Ya peşin hükümlü olmak denilirse? O da yazılır mı bakkal defterine? Ayın kaçında mahs

PANDORA'NIN KUTUSU
Masallara inananlar ve inanmayanlar. X, Y, Z farklıdır kuşaklar. Kötülük veyahut iyilik, keskindir sınırlar! Bir de şu çok derinde saklananlar. Bir deyim, bakış, olay, örgü, merakla ortaya çıkanlar. Hikâyeler dolanır dilden dile; yine de farklıdır versiyonlar. İnsanoğlunun kendi kutusunda sakladıkla

DON KİŞOTÇULUK
Hayaller ve gerçekler. Daima hayal kuranlar, gerçekten vazgeçmeyenler. Mantıkla sarmalananlar, düş dünyasında bile düşman yaratıp, onunla mücadele edenler. Boşa adımlar veyahut yanılsamalar. Ayaklarını sağlam basmayı öğütler kitaplar. Düş mü? Düş kurmayı da anlatır masallar. Vazgeçmemeyi seçer çoğu

KOYUNUN BULUNMADIĞI YERDE KEÇİYE ABDURRAHMAN ÇELEBİ DERLER
İtibar; saygı görmek, değerli bulunmak ve güvenilir olmak gibi unsurları birleştiren kavram. Bu durumda; itibarlı insan olmak da paha biçilemez. Ehil; bir işi en iyi biçimde yapacak düzeyde bilgisi olan usta, yeterli, yetkili kimse. Akabinde, ehil olan da kıymette geçilmez.
Atasözleri, gelenek

GÜZEL AMA...
“Sanat için sanat.” veyahut “Toplum için sanat.” tartışmaları hala süredursun, bilinmesi gereken bir gerçek vardır dünyada. Yeteneği geliştirmek, öğrenmek, faaliyete geçirmek, kültür eserleri öyle gökten zembille inmez yere. Belli bir birikimin sonucu olarak ortaya çıkar. Bazı sanat eserlerini görün

FİLLER VE İPLER
Filler, hortumlular takımının filgiller familyasını oluşturan memeli hayvanlardır. Geleneksel olarak Asya fili ve Afrika fili olmak üzere iki türü tanınır. 4000-6000 kg arasında ağırlıkları, 5,5-6,5 m arasında uzunlukları vardır. Jumbo, fillerin kralı olarak adlandırılan, türünün en ünlüsüdür. Sembo

BRİOCHE
Kraliçe, çoğu hayatı zenginlik içinde geçen güzel bir kadın ve Avusturya arşidüşesi. Tarihi boyunca sayısız devrime sahne olan Fransa. Masal gibi bir yaşam ve trajedi içeren bir ölüm. On dört yaşında nişanlanan, saray adabını öğrenmek için hızla eğitime tabi tutulan Marie Antoinette…
Gelin olduğ

"YALNIZLIK SULARINDA BİR NİLÜFER:BEHÇET NECATİGİL" ADLI SÖYLEŞİDEN ARTAKALANLAR
Moderatörlüğünü şair Ercan Yılmaz ve Öğr. Gör. Dr. Serhat Demirel’in yaptığı “Yalnızlık Sularında Bir Nilüfer: Behçet Necatigil” adlı söyleşide şair ve yazar Hilmi Yavuz’u dinledik. SAÜ FEF Dekanı ve Alegori ve Şiir Topluluğu akademik başkanı Prof. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu, topluluk üyelerimiz, Cemil Me

KÖKÜNE KİBRİT SUYU
Ne var bu kibrit suyunda? Dillere pelesenk olmuş yıllar içinde. Hepsine, köküne, topuna diye başlayan basit, bileşik, türemiş kelimeler sıralanır ağızda. Bir nevi sülfürik asit, eski deyimleri incelersek zaç yağı dolanır sayfalarca. Kibritinde Arapça kbrt kökü olan “Kükürt” sözcüğünden alıntı olduğu
KAPTAN SWING VE GAMLI BAYKUŞ
Ünlü bir çizgi roman. Başkahraman Kaptan Swing, en yakın arkadaşları Kızıldereli Gamlı Baykuş ve Mr. Blöf. Öyle ki hikâyeler akıp gider ama gamlı her olayda uğursuzluk arar. Bu döngüye sebep olarak büyük dedesinin anlatılarını gösterir. Sudan nefret eder, iyi ok atar. Mr. Blöf ’ün köpeği ile hiç anl
ALYANS
İki şeyi birbirine ya da birçok şeyi topluca tutturmak, bağlamak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel gibi düğümlenebilir nesne olarak tanımlanıyor, bağ. Aşk, sevgi, söz vermek ile ortaya çıkan bağlılık ise bir sembol istiyor ilişkide. Kısaca tanımlarsak; “Parmağa takılan madeni halka.” şeklinde o

PAREIDOLIA YANILSAMASI
Karpuz kabuğundan bozma tekne olur mu? Bulut, tavşana benzer mi? Kahve telvesinde balık görünür mü? O şarkıyı dinlerken, olmayan bir kelime duyulur mu? Beyin kandırılır mı? Hasta gibi görünen patates, dondurmanın içinde eriyen bir kutup ayısı, kelebek şeklindeki domates ve bunun gibi onlarca örnek s

ALBATROS
Bir albatros kadar âşık ve yalnız olmak! Işık girmeyen, fırtınaların bile kendi içinde savaştığı güney okyanuslarının sahipleri. Denizcilerin korkusu, rüzgârların hâkimi ve coğrafyacıların kutup hattı tarifi. Rekoru üç yüz kilometre/saat olmakla birlikte seksen kilometre ortalama yazan ibreler. Onla

POLENTE FENERİ
Karanlığın hükmü ve gece, kimilerine eşsiz huzur verir. Kimileriyse gökler siyaha boyanırken korkar, çekinir. Göz gözü görmezken ışığı bulur mucit. Ateşle başlayan serüvenin sonu gelmez. Teknolojiyse güneşe yetişemez. İnsanın karada başlayan adımları denizlere ulaşır. Balıklarla yarışmak için değils
THESSALONIKE
Eski çağlardan bu yana yeryüzünün çok ayrık noktalarında farklı milletler, benzer hikâyeler anlatmışlardır. Zaman hızla değişmiş, cümleler aynı kalmıştır. Andersen masallarından bugüne bu kural değişmemiştir. Hele ki mevsimlerden yaz olunca deniz, dalga, kum aşkıyla yeni fısıltılar başlamıştır. Deni

YALANCI VE MUM
Bir varmış, bir yokmuş çok eski zamanlarda küçük bir kasabada Geppetto Usta ve Pinokyo yaşarmış. Doğrular ve yalanlar hikâyenin içinde saklanmış. İnsanoğlunun zihninde bu ikili yüzyıllarca yer almış. Çıplak gerçekler, süslü yalanlar şekil değiştirmiş. Bu uğurda nice atasözleri yazılmış. Mesela kelim
YENGEÇ SEPETİ
“Ben sahip değilsem, sen de sahip olamazsın!” veyahut “Ben başaramıyorsam sen de başaramazsın!” rekabetçi duygular, hasetlik ve kıskançlık sarmalı. Kurumsal veya özel hayatta ortaya çıkan emeğin sabote edilme çabası. Üretene gem vurma hastalığı. “Yengeç anlayışlı kişilerden uzak durun!” tavsiyeleriy

MALEFİZ
“Hiçbir zaman bize gerçek hastalar gelmez. Gerçek hastaların hasta ettikleri gelir.” Psikiyatri servisleri çoğunlukla bu cümleyi deklare eder. Belki bir bencille, narsistle, arsızla, empati yoksunuyla yaşamak zorunda bırakılanlar. İyilik ve kötülük dengesi gibi çok narin teraziyi tutan dimağlar. İyi

KOLEKTİVİZM GÜCÜ
“Kendi ışığına güvenen, başkalarının parlamasından rahatsızlık duymaz.” cümlenin sahibi Victor Hugo, romantik akıma bağlı Fransız şair, roman ve oyun yazarı. İyi olmak, en iyisi olmak, başarmak, başarıyı sindirmek. Ya paylaşmak! Bilgiyi, yeteneği, kazanılmış yetileri, toprağı, tohumu, hatta bir kupl

DÖRT AYAKLI BİR TERAPİ
Evet doğru, benimkisi dört ayaklı ve tüylü.
Terapi dediğimiz şey bir insanın kendini iyi hissetmesi için hayatına farklı pencerelerden bakabilmenin farklı bir adı, özel bir kelime. Kimisi bunu bir psikolog, kimisi arkadaş, kimisi seyahat, kimisi kişisel bakımla uygular. Bense bir canlı tüy yumağ

ŞARJIM BİTMEDEN
Hayatın yeni bir başlangıç noktasındayım. Bir süredir kendime gerçekten vakit ayıramadığımı farkettim. Bedeni varlığım masada olsa da ruhani varlığım genelde reenkarnasyona girmiş gibi dolanıp duruyor. Yapmaktan hoşlandığım şeyler koşarak benden kaçıyorlar...
Okuduğum yazılar yerçekimine karşı gele
BARTLEBY SENDROMU
Vazgeçebilmek, tıpkı yapmayı seçmek gibi kudret gerektirir mi? Bir sanatçıyı sanatçı kılan, unsurları yazmak ve bu yeteneğini hala kullanabiliyor olma şansına sahipken bırakmak, diğer bir deyişle sanatın intiharı sanat mıdır?
Yazmak, bir bakıma ertelemek midir?
Slavoj Zizek bir rö

RÜZGÂR TELEFONU
Yas, evrensel şu duygu ve insanların onu yaşama şekli farklı olsa da hayata tutunma çabaları benzerdir. Yitirilenlerin ardından rutine dönmek için zaman ve çözümler devreye girmektedir. Tıpkı yaşlı bahçıvan Itaru Sasaki’nin hikâyesi gibi, başlangıçlar beyinlere resmedilmiştir.
Kuzenini ölümcül b