Hayat bir nehir gibi aslında, doğumunla başlayıp ölümünle bitiyor. Kaynağından çıkan su ile kuruyan bir su birikintisi gibi … İkisi de su ama biri başlangıç biri ise son… Nehir, başlangıçta çok tatlı gelse de üstüne yağmurlar yağıyor, taşıyor. Durmadan hızla akıp ilerliyor. İçinde yosunlarla her g
Lavinya Dergisi
Yazarlarımız
YAŞAM

FESLEĞEN KOKUSU
Her gün tek başına bir cam kenarında otururdu Aysel. Küçük evinin penceresinden yoldan gelip geçene bakar, insanlar geçtikçe iç çekerdi. Kimisi çocuğuyla el ele, kimisi nenesinin kolunda, kimisi sevgilisiyle…
Karşı apartmanda oturan yaşlı teyze, her gün balkondaki çiçeklerini sulamaya çıkardı. Nadi

EKSİKLERLE TAMAMIZ
Her zaman en mükemmeli istiyoruz. Her şeyde tam olalım, eksiksiz, kusursuz… Biri bir şey yaptıysa biz neden eksik kalalım? O yapabiliyorsa biz ondan daha iyisini yaparız. Hep tam olmak için çabalar durur ama hiç tamamlanamayız. Kendi eksikliklerimizi tamamlayamayız bir de üstüne kalkıp başkasının ek

YOLCULUK
Bir yolculuğa çıksam diyorum.
Otursam cam kenarına, dayasam kafamı,
Hızla giden arabanın titreyen camına.
Düşse yine aklıma hatıralar,
Duygulansam yine gözlerim dolsa,
Özlemden burnumun direği sızlasa...
Bir müzik çalsa radyodan,
Alıp götürse bizi yol boyu,
Çocukluk hatıralarıma

BİLMEKLE GELEN BİLİNÇLENMEK
Hep bilmek isteriz, her zaman onun için uğraşır, didiniriz. Bir şeyler öğrenince kendimizi bilgili hissederiz. Ama bilmeyiz ki bilmek sonsuz bir nehir gibidir. Bir şeyi bilsek öteki eksik kalır. Bundandır ki ne zaman bir şeyi biliyorum desem, düşünürüm içimden…
Bilince üstün sayarız kendimizi diğer

BİR ÇOCUK SENFONİSİ
Bir çocuk var yalnız, yapayalnız.
Tanıdık geliyor mu? Sandınız…
Vücudu topyekun acılara sığınak,
Kalbi kan ağlayan yüzü gülen çocuk.
Dünyaya geldi ayın son dördünde,
Gördü bütün acıları hayatının ilk gününde…
Sevgiye aç kalan yumuşacık kalbiyle,
Hasret tüm dünyadaki iyiliğin sesine…
Yaşa

BENİ YETİŞTİREN DOMATES
Derme çatma bir evin bahçesinde oyunlar oynardım. Okula başladığımda ayakkabım yırtıktı ama aklım hala muzırlıktaydı. Bir günü yaramazlık yapmadan geçirmezdim. Evdekiler artık benden usanmıştı. Hurdadan aldığımız bisikleti tamir edip kullanılacak hale getirebilmiştim. Tamir işlerinden çok iyi a

İÇİMDEKİ OKYANUS
Acılar birikiyor içimde.
Yağmur gibi yağıyor göğsüme,
Yıkansam bende dertlerimde…
Döküldükçe tepeden dertlerim,
Akıp gitse içimdeki kirlerim…
İçimde biriktirip neyleyim?
Arınsam diyorum, gitsem uzaklara.
Kendi kendimi bile tanımadığım diyarlara.
Bıraksam tüm anıları, kalanlara…
Açılsa

CİLALI CEVİZ
Geçen cumartesi Sebahat Hanım evi süpürecekti. O gün dizlerinin ağrısından sürekli şikayet ediyordu. Ama onda da her yaşlı teyzenin tez canından vardı. Elektrikli süpürgeyi bir oraya bir buraya savurmaya başladı. Bugün bir özensiz yapıyordu. Hepimiz şaşırmıştık. Esasında titiz bir hanımdı Sebahat. H
.jpg)
GÖZYAŞI
Ağlıyorum bugün yine. İçim dolmuş, durduramıyorum kendimi. Karardım gece gibi… Yılların birikmişliği var sanki üstümde. Düşüncelerim düşündükçe sinirlendiriyor beni. Fırtınalar kopuyor içimde. Dışarıya bağırıyorum çığlık çığlığa. Kendi halimden korktuğum kadar korkutuyorum da… Ama ne zaman geçse bu

SEVGİ
Sevmek ne ile ölçülür hayatta? Bir ölçüsü var mıdır sevmenin? Seni çok seviyorum derken derecesini ölçebilir miyiz sevmenin. Hani bana değer vermedin deriz. Sevmek en büyük değerdir aslında bunu hiçbirimiz bilmeyiz. Çünkü yetinemeyiz. Derecesini bile bilmediğimiz sevginin hesabını kitabını yapmayı ç

İNSAN KALMAK
Duygularımı içten yaşamayı severim ben. İçten dediysem kimse anlayamaz beni, sevinince çok içten gülerim ben, üzülünce sağanak yağmur gibi ağlayabilir, sinirlenince toprağın çatladığı o an gibi yeri oynatabilirim ben… Kaygılarım vardır benim; geleceğimin denizinde ilerlerken kayığın beni götüreceği

SANDIKTAKİ İZLER
Geçmiş gelecekle apayrı gelir bize. Bugün şimdideyiz, dün geçmişteydik, yarın ise gelecekte olacağız. Biz her zaman geçmişe bir adım geri, geleceğe ise bir adım ileriyiz. Zaman gelip geçiyor. İnsan ardı ardına geçen günleri anlayamıyor. Günler geçerken insan kendini sürekli teselli ediyor. Peki o te

KAVUŞMA
Karlı bir aralık ayının akşamında elem içinde yürüyen bir kadın, üzerinde uzun paltosu, kışlık örme elbisesi ve çizgili atkısıyla tipinin getirdiği rüzgardan uçuşarak yürümeye çalışıyordu. Sokağın en köşesinden önünü görmeye çalışarak gelirken hızlı hızlı yağan kar ayak izlerini siliyordu. Bu şehird

KİTLE KÜLTÜRÜ VE POPÜLER KÜLTÜR
ÖZET:
Kültür insanlığın oluşumundan bu yana şekillenmesini sürdürmüş ve içinde bulunduğumuz toplumun değerleriyle birlikte yeni nesillere taşınmaya devam etmiştir. Bu bağlamda kültürün kişinin özünde olmamasına rağmen sonradan edinilen ve bizden sonraki nesillere aktarılan bir değerler bütünüdür. H

ÖZDEMİR ASAF KİMDİR?
Cumhuriyet dönemi şairlerinden olan Özdemir Asaf, 11 Haziran 1923’ de Ankara’da doğdu. Gerçek adı Halit Özdemir Arun’dur. İlk-orta öğrenimini Galatasaray Lisesi’nde yaptı. Devamında Eğitimini Kabataş Erkek Lisesi’nde tamamladı. 1942 yılında Kabataş Erkek Lisesi’nden mezun oldu. İstanbul Ünive

ZAMANIN İÇİNDE ZAMANIN DIŞINDA
Akşam yedi suları, tren sekiz buçukta kalkacak. Ben de garda oyalanıyorum. Bir banka yerleştim. Önümden gelip geçen insanlara bakıyorum. Kimisi bir şehre gidip yeni maceralara yelken açarken arkada bıraktıklarıyla ilerliyor. Kimi de gittiği yerden anılarıyla geri dönüyor. Düşününce hangi seçenek dah

SEVGİLİYE MEKTUP
Aynaya bakıyorum ve kendi yüzümü görüyorum. Gördüğüm yüz her gün aynı olmasına rağmen farklı görünüyor bana. Gün geliyor çok sevimli geliyor yüzüm, aynaya girip sevesim geliyor. Gün geliyor yansımamdan sıyrılıp gitmek istiyorum. Anlamıyorum her günkü ben neden ben gibi hissetmiyorum? Baktığım zamanl

ANSIZIN SEVİN
Ansızın olan şeyleri sevin;
Bir an da boynunuza sarılanları,
Üzerine çok düşünülmeyen iltifatları,
Ağaçtan düşen o kuru yaprağı.
İlk düşen kar tanesini sevin mesela,
Camınızı buğulayan yağmur damlasını,
Çıkarı olmayan nasılsınları,
Saksıdaki ilk filizin yaprağını.
Bazen de bir gün d

BUKLE
Küçüktük ikimizde. Onu ilk gördüğümde çok heyecanlanmıştım. Sanki bir şey olmuştu kalbime. Annem okula götürüyordu, okulun ilk günü kapıda karşılaştık. Bir anda başım döndü, bir rüzgar çarptı yüzüme. İçimi şenlik kapladı; ona bakınca, tüm okul stresimi unutuvermiştim. Anneler tanıştı girişte, sonra

BENDEKİ SEN
Gözlerin bakışlarımla karıştığında kendimi bulurdum her anında,
Karmaşık duygularım anlam bulurdu göz pınarlarında,
Saklandın sanmışım, meğer kalbini kapatmışsın bana.
Seni görseydim nasıl dönerdim divane-i aşka
Bir silüet yaşıyor sanki içimde aşkla
Bir bebek gibi büyütüp gururlandığım hisse

ÇERÇEVE
Annemle birlikte her hafta sonu anneannemi ziyarete giderdik. Bugün de o günlerden yalnızca biriydi. Biz ona her gittiğimizde kapıyı çok büyük bir ümitle açar sonra da yüzü düşer, bizi içeri alırdı. Birkaç sene önce buna anlam veremiyordum. Üzülüyordum da içten içe. Bende üzülmesin diye ona minik re
.jpg)
SAYFANIN ARKA YÜZÜ
İnsanların görünen yüzlerinde ne var hiç kimse bilmiyor. Bazen en yakınlarımız bile… Kimi insanlar arka yüzümüzdekileri görmemeyi tercih ediyor, kör kalıyor o sayfaya. Kimileri açıp okusa da anlamıyor bizi ya çeviriyor sayfayı ileri ya da karalıyor orada yazan cümlelerin üstünü…
Hiç kötü bir kapağı

YAŞAMAK DEDİĞİN
Kaldırsam ellerimi gökyüzüne, bulutlarla buluşur muyum?
Belki o uçsuz bucaksız semada hayallerimle kavuşurum.
Yeryüzü acımasız çekiyor içine kara toprağın,
Oysa gökyüzü öyle mi? Umutlar hep yarınların.
Toprağın kokusunda yaşamı bulduğun vakit,
Bil ki insana bahşedilen en değerli duygu bu ümit