Lavinya Dergisi

HANGİ SEN
İlke Aslı ERDOĞAN

Durupta bakmalı akıp giden zamanda, yaşamdaki ufak detaylara...

Herkeste birçok yön vardır. Her yaşanan olayda verdiğimiz tepkiler gibi değişiğiz hepimiz. Her an değişebiliriz. Bir bilmecede yer almak gibidir insanların farklı yönlerini anlamak. Herkesi tek kalıba sokmak yerine yaşantılara göre insana değer ve anlam katmak. Gördüğümüz değildir çoğu zaman bir insan. Göremediklerimizden, geriye atıp kapıyı üzerine kilitlediklerinden ibarettir. Bir insanı tanırken de gördüklerimiz yanıltıcı gelir. Göremediğimiz, merak ettiğimiz bilmecelerdir onları özel kılan. Her insanın bir hikayesi vardır yanında taşıdığı, sevmek; hikayesini sevmekle başlar her şey. Hikayenin devamında yer alabilmektir marifeti sevmenin. Ve el ele verince daha güzel hikayeler yazabilmek… Sen bilir misin hangi sensin? Değişen her şeyse sen yine aynı sen değilsin. Birini bilmek en gizli kalan noktalarından sevmek, görüneni değil ondaki görünmeyeni sahiplenebilmekti en güzeli. Dinlemek çoğu zaman anlamak, en çok da “Nasılsın?” ın merakında olmak. Merak etmek tüm anlamların içinden anlam katabilmek, yanında olduğunu hissettirmek, beraber bir sen bir ben olabilmek. Hangi beni sevdiysen gün gelip değişecek. Değişimleri sevmek beraberce değişmek aslında çoğu zaman değişirken sen, ben ve biz olabilmek. Hangi seni sevdiysem sevgimi sonsuz kılabilmek. Sen hangi sendeysen onun zamanına uyumlanmak, aslında yavaşın içinden değişimi beraber yakalamak. Kurduklarında değil gerçek olanı görüp sevmek, sen hangi sendeysen o sende beni de görebilmek. Bütün marifet değişen tüm benliklerin içinde ben ve sen kalabilmek. Görülmeye değer tüm seni görebilmek. Senin hikayenin içinde ben olarak yaşayabilmek. Sen hangi sendeysen her halini olduğu gibi sevebilmek. Ben hangi bende olursam olayım sana el uzatabilmek. Bu değişimin içinde yavaşça biz haline gelmek. En güzel marifet sen hangi sensen onu sevmek.