Lavinya Dergisi
HAYAT ŞARKISIHiç fark etmeyiz bazen yaşadığımız çoğu şeyi. Genelde mutlu oluruz o anlarda çünkü mutluyken kendimizden geçeriz. Bir şarkının ritmine kapılıp gitmek gibidir böyle anlar. Ya üzgünken, tüm detayları kurcalar aklımız. İşte o zaman şarkının sözlerini duymaya başlarız. Hayatın pürüzlü akışındaki gibi değil de kendimizi kandırmadan saf gerçekleri görmeye başladığımızda düğümlenir boğazımız, yutkunamayız. Hiç olmadığımız kadar fark ederiz olanların içinde hafifçe esen rüzgarı. Eskiden ritmine kapılıp dans ettiğimiz o şarkıların artık sözlerindeki anlamı aramaya başlarız. Büyümek der kimisi buna bense yaşamak derim, yaşadıkça öğrenmek ve fark etmek… Kolay olmaz hiç fark edişler, çoğu da can yakar zaten. Herkesin gözlerini açması farklıdır hayata. Hepimiz aynı doğsak da aynı kaderle gelmeyiz dünyaya. Kimileri dünyaya kolay açar gözlerini, müziğin akışına kapılırlar ama hiçbir şey fark etmeden yaşarlar. Kimilerinin gözlerini açması çok meşakkatlidir, her şeye rağmen gözlerini dünyaya açtığı ilk günkü gibi yeniden yeniden başlaması gerekir… Her sabah açtığında gözünü yeni bir umutla yeni bir anlamla başlarken güzellikleri de görebilmek için hayatın en derin çukurundan tırnaklarıyla kazıya kazıya çıkması gerekir. Her yeni başlangıçta birçok umut birikir. Hayat hayalden bir tık üstün olsa da hiçbir zaman umut etmek için geç değildir. Bu yaşamın savaşını vermektir. O yıllarca özenle büyüttüğün çiçeğin solması gibi elinden alınan benliği tek başına ama doğrularla kazanırsın tüm yalan yanlışın içinden kendi kendinle zaferini kutlarken… İnsan bir kez doğmaz aslında. Gerçeklere gözlerini açar ikinciye doğduğunda… Başta anılar yolculuk eder bu çetrefilli zamanda, sonra yalandan eşlikçiler katılır anılarla yanına… Herkes çekildiğinde yine senle sen kalırsın baş başa… Kaldırırsın kadehini kendi yaşanmışlıklarına. Aferin der tıklatırsın kadehleri çalan şarkıyla. Çalan şarkı hayattır, kadehteki; yaşanmışlıklar. İçer ve yavaş yavaş kabullenirsin hayat şarkısındaki gerçekleri duydukça.