Lavinya Dergisi

ÇERÇEVE
İlke Aslı ERDOĞAN

Durupta bakmalı akıp giden zamanda, yaşamdaki ufak detaylara...

Annemle birlikte her hafta sonu anneannemi ziyarete giderdik. Bugün de o günlerden yalnızca biriydi. Biz ona her gittiğimizde kapıyı çok büyük bir ümitle açar sonra da yüzü düşer, bizi içeri alırdı. Birkaç sene önce buna anlam veremiyordum. Üzülüyordum da içten içe. Bende üzülmesin diye ona minik renkli şekerlerden alır götürürdüm, çok sevinirdi, çocuklar gibi… İçeri girdiğimde hep o her gün oturduğu tekli koltuğun üstünde bir çerçeve olurdu. Eski bir çerçeveydi bu, çok zamandan beri bu evde olduğu belliydi. Annem hep anneannemle dedemi anlatmıştı küçükken bana; dedem askermiş anneannemi görüp aşık olduğunda sık sık izin koparmaya bakar mahalleye gelirmiş. Camdan bakan anneannemi görüp cebinde taşıdığı şekeri anneannem içeri girince açık pencereden içeri atarmış… Anneannem her koltuğa oturuşta çerçeveyi eline alır… Bir gün camdan mahalleyi izliyordum. Aşağıda oynayan çocuklara bakardım. Ben onlara göre biraz daha büyüktüm. Ama oyunlarını izlemek çok hoşuma giderdi. Bir genç çocuk geçiyordu her sabah mahalleden, nereye gittiğini bilmezdim, fark etmemiştim bile çocukların oyunlarını izlerken. Camdan içeri geçince arkamdan şeker düşerdi içeri. Bu da nerden çıktı diye şaşırırdım, her seferinde? İkinci kez olduğunda iyice merak edip takip etmeye başlamıştım. Ben camdan ayrılınca geriden seyrediyordum ama bir türlü göremiyordum. Bir gün şekerin yanında bir not geldi. Ela gözlerine bir ömrümü veririm… Anneannem gençliğinde çok güzel bir kadınmış; uzun kirpikleri varmış… Dedem asker olduğu için uzun süre mektuplaşarak aşklarını sürdürmüşler. Daha sonra evlenmişler. Eskiler ne güzelmiş küçük bir şekerden bile koskocaman anlamlar yeşertirlermiş. Anneannem, dedem hastalanıp ölünce ardından hastalanmış. Ben ancak büyüdüğümde anneannemin bizi neden mutsuz karşıladığının farkına vardım. Çünkü her kapı çaldığında dedem gelecek sanırmış. Bizi görünce hayal kırıklığına uğrarmış. Koltuktaki çerçeveyi her gün eline alır dedemle fotoğrafına bakar ağlarmış. Bugün bana bu hikayeyi tekrar anlatalı altı sene oldu. Her hafta sonu sıkılmadan dinlediğim en güzel aşk hikayesi. Bunu bilince renkli şekerleri yerken tatları bir başka oluyor benim için…