Lavinya Dergisi
HER ŞEY DENGEDE SAKLIGüzel şeylerin gelmesini her gün bekleriz, umut ederiz veya sürekli yakınırız. Bir söz vardır bununla ilgili: hayatta güzel şeylerin olmasından vazgeçince bizi bulurmuş diye. Aslında bu tam olarak böyle oluyor diyemeyiz, yaşamda her şeyin bir dengesi varsa; nasıl ki ayaklarımız bizi yürümek için dengede tutuyor ama bu dengeyi kendi içinde durarak değil hareket ederken yapıyorsa, hayatta kendi dengesini bulana kadar dinamiklerini sürdürüyor. İyi kötü başımıza gelen her şeyden sonra hayatımız nötr hale gelip dengelenince içimizi bir huzur kaplar “İşte artık her şey olması gerektiği gibi…” deriz. Tam da burada hayat dengeyi sağladığında gelir isteklerimiz ve beklentilerimiz… Her şey zamanını bekler ne geç ne erken. Zaman her şeyin ilacıdır dedikleri belki de buradan geliyor. Zamanın bizi olmasını istediğimiz yere götürmesi için sabırsızlanıyoruz sürekli ama o biz istediğimiz zaman değil uygun koşullar ve hayat dengesini sağladığında bizi o noktaya eriştiriyor. Zaman her şeyin ilacı, ya da sabır. Maneviyatta olduğu gibi sabretmek, zamanın geçmesini beklemek ve aslında istemeyi hiçbir zaman bırakmamakta her şeyi yoluna sokan ve bizi dengeye ulaştıran birkaç değer. Ne zaman istediği şeyleri elde edip gerçekten mutlu biri görsem, gitmek istediği yoldan hiç vazgeçmeden, istemeyi bırakmadan yoluna devam etmişti. Çünkü ayaklar sadece yürüyebileni bir yerlere götürür… Bizden istenilen şey dengeyi bozarken denge sağlamak; yürümek ya da koşmak… Güzel günlerin veya güzel isteklerin gerçekleşebilmesi için hayatın dengesini bulacağın güne yürümek. Bulduğumuz vakit ise üst üste gelen güzelliklerin, beklenmedik anda gelen iyiliklerin, gelişmelerin ve değişimlerin önüne serildiğinde hayatın büyülü anlarına şahit oluyoruz.