En derin arzumuzdur aslında yalnızlık. Her ne kadar inkâr da etsek bazen çevremizdeki insanlardan uzaklaşmak için birçok yol ararız. Yoruluruz, sıkılırız kaldıramayız onca yükü. Her şey üstümüze gelir. Bizi yavaş yavaş boğmaya başlar. İşte böyle zamanlarda bir kaçış yolu olarak düşünürüz yalnızlığı.
Bu karanlık dünyada kendi ışığı ile yolunu aydınlatmaya çalışan o ışığı ise ilimde kitaplarda ve edebiyatta arayan, Ankara aşığı, okumayı, yazmayı, gezmeyi, her gün yeni bilgiler edinmeyi seven ve ailesini gururlandırmak için çok çalışan bir genç kız.
En derin arzumuzdur aslında yalnızlık.
Lavinya Dergisi
YazarlarımızBENCİL İNSANOĞLU
Hayatları hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadan insanları yargılamak ne kadar da kolay değil mi? Bir insanı tanıyıp anlamak bize her zaman zor gelir. Çünkü biz biraz bencil varlıklarızdır. Yalnızca kendimizi düşünür etrafımızdaki insanları asla umursamayız. Sanki dünyada yalnızca biz varmışız gibi ha
KISKANMAK
Kıskançlık, sadece insanlara mahsus olmamakla beraber en yegâne özelliğimiz. Küçüklüğümüzden beri baş gösterir bu kıskançlık. İlk başta kardeşlerimizi kıskanırız. Bizden daha güzel, daha yakışıklı, daha zeki, daha çok ilgi odağı olmalarına tahammül edemeyiz. Ardından büyüdüğümüz zaman biraz da olsa
ALIŞMAK
Ne kadar da zordur sevdiğin birini kaybetmek. Onun kaybı ile yüzleşmek, kabullenmek ve alışmak. Öyle derinden acır ki kalbin anlam veremezsin ne olup bittiğine. İlk inkâr aşaması gelir. Belli bir süre kabullenmezsin bu kaybı. Aklın bir türlü almaz dün yanında olup bugün olmadığını. Ve bir daha asla
GÖR(E)MEDİĞİMİZ DEĞER
Hepimizin hayatında sevdiğimiz insanlar bulunur. Hayatımızın belli dönemlerinde bu insanlar hayatımızdan çıkabilir veyahut yeni insanlar girebilir. Her insan sevdiklerini hayatında belli bir yere koyar. Bazen bizim için ön planda, hayatımızın merkezinde olan insanlar farklılık gösterebilir. Kimisi i
SEVDİĞİMİZ İNSANLAR İÇİN NE KADAR İLERİYE GİDEBİLİRİZ?
Bizim için hayatta kendimizden sonra en değer verdiklerimiz sevdiğimiz insanlardır. Ailelerimiz, arkadaşlarımız, eşimiz ve çocuklarımız. Bu insanları sever, değer verir, önemseriz. Her zaman onları destekler onlara yardım etmek için çabalarız. Bu insanların üzülmesi bizi de olukça üzer. Hayatta ölüm
YALAN
Yalan: Hani şu bize söylendiğinde ortalığı ayağa kaldırıp karşımızdakini hain ilan ettiğimiz ama kendimiz yaptığımızda bahaneler uydurup renklerle kategorize ettiğimiz yalan. Bize göre masum olan beyaz veya kendimizi korumak için söylediğimiz pembe yalan. Ne kadar da akıllıyız değil mi ya da bencil
BÜYÜMEK
Gerçekten büyüdüğünüzü ne zaman anladınız? Büyümek hem fiziksel hem zihinsel hem de duygusal bir durumdur. Büyümek yalnızca yaşımızın artması, boyumuzun uzaması değildir. Büyümek aynı zamanda sorumluluk almak, gelecek için kaygılanmak, çocukken çok masum gelen hayatın ve insanların masum olmadığını
TERK ETMEK
Ne kadar zor gelir insana doğup büyüdüğü şehri terk etmek. Zor olmasının birçok sebebi vardır ama başlıca sebep sadece o şehri terk etmediğindir. En başta çocukluğunu terk edersin. İlk adımlarını attığın, ilk sözcüklerini söylediğin, ilk okula gittiğin, ilk kez hata yaptığın, ilk kez acı çektiğin, i
HATA
“Son pişmanlık fayda vermez” diye bir atasözü vardır. Bu atasözü de diğerleri gibi oldukça doğru olmakla beraber herkesin bildiği fakat kimsenin uygulamadığı bir atasözüdür. Elbette hepimiz insanız ve hiçbirimiz mükemmel değiliz. Hayatımız boyunca birçok hata yapmış birçok pişmanlık yaşamışızdır. Ya
IRKÇILIK
Sabah işe gitmek için erken kalktım. O kadar geç kalmıştım ki ne kahvaltı yapmaya ne de özenli kıyafetler giymeye vaktim olmuştu. Acele ile evden çıktım. Otobüs durağına geldiğimde küçük bir kız ve annesini gördüm. Küçük kız bana baktığı vakit ona gülümsedim. Ona gülümsediğimi gören annesi çocuğunu
BABA
Hani derler ya kızların ilk aşkı babasıdır diye bu acaba doğru bir söz mü? Hayata gözlerimizi açtığımızda ilk gördüğümüz kişiler anne ve babamız olur. İlk onları tanırız. Birçok ilkimize onlar şahit olur. Bebekken belki bizi çok severler fakat yaşımız ilerledikçe bu durum değişebilir. Ya da bebekke
SİZ HİÇ
Siz hiç insan olmaktan utandınız mı? Sokakta gördüğünüz ve yanına yaklaşıp sevmek istediğiniz kedi siz yaklaşınca kaçtığında ya da bir sokak köpeği açlıktan size saldırdığında, binanın önüne sokak hayvanları su içsin diye koyulan kabın içinde çöp gördüğünüzde utandınız mı? Sokakta bir kadını döven b
KEŞKE
Sevdiğimiz bir insanı kaybetmek bize çok korkutucu geliyor değil mi? Onu kaybettikten sonra üzüntünün yanı sıra birçok pişmanlık da duyuyoruz. Mesela onunla keşke daha çok vakit geçirseydim, son anlarında yanında olsaydım, onu üzmeseydim, kırmasaydım, o gün o kavgayı etmeseydik gibi keşkelerle dolu
ARKADAŞ
Arkadaşlık söylenişte basit bir kelimedir değil mi? Peki söylendiği kadar basit midir? İnsan fıtratı gereği sosyal bir varlık olduğundan hayatımıza ister istemez birçok insan girmektedir. Bu insanlar kimi zaman doğru kimi zaman da yanlış insanlardır. Öncelikle çocukluğumuzdan itibaren birçok arkadaş
ÖN YARGI
Akşam üstü okuldan çıkıp eve gitmek için yola koyulmuştum. O sırada annem marketten ekmek almam için bana mesaj atmıştı. Hava çok soğuktu ve ellerim üşümüştü. Bugün yanlışlıkla kendi cüzdanım yerine babamın cüzdanını alıştım. Babam ekmek parasını cüzdanından alabileceğimi söylemişti. Hem biraz ısınm
KIYMET
İnsan bazen bazı şeylerin kıymetini bilmez. Bu kıymetini bilmediğimiz şey çok küçük veya büyük bir şey de olabilir. Bu insanın kendi hayatında değer verdiği olaylara, insanlara veya varlıklara bakış açısına bağlıdır. Bazı insanlar için gülümsemek bile çok değerliyken bazı insanlar için pahalı arabal
KIRMIZI IŞIK
Hava oldukça kasvetli ve yağmurluydu. Eda annesinin oyun oynarken uyuya kalmasını fırsat bilip evden dışarı çıktı. Eda daha 7 yaşındaydı ve ayakkabı bağcığını bile zar zor bağlayabiliyordu. Buna rağmen üzerine montunu alarak dışarı çıktı. Akşam olmak üzereydi, hava da gitgide kararmaktaydı. Eda yolu
EV
İnsan nereye ait hissediyorsa evi orasıdır. Ev denildiği zaman aklımıza ne gelir? Benim aklıma huzur, güven, rahatlık, mutluluk geliyor. Ev illaki çatısı ve dört duvarı olan bir yapıdan mı ibarettir? Ev kavramın bence insandan insana farklılık göstermenin yanı sıra herkese farklı da hissettirebilir.
KENDİMİZİN KATİLİ: TOPLUMUN BEKLENTİLERİ VE İÇSEL FARKINDALIK
Siz hayatınız boyunca hiç, bir katil gördünüz mü ya da bir katille tanıştınız mı? Ya da kendinizin katili olduğunuzu düşündünüz mü? Evet kendinizin diyorum çünkü bence insanın en büyük katili aynaya baktığında gördüğü yüzdür. Hayatımız boyunca hep bir amaç uğruna yaşarız. Doğduğumuz andan itibaren e
ANNELİK: SEVGİNİN SONSUZ HÂLİ
Bir anne; evrenin en derin sırlarını, en yüce sevgilerini barındıran kutsal bir varlıktır. O, bir çocuğun hayatındaki ilk dost, ilk öğretmen ve en güvenilir limandır. Onun sevgisi, yaşam boyu süren bir destek ve rehberlik kaynağıdır. Bir anne, sadece biyolojik bir bağla değil, kalpte derin izler bır
ÇOCUKLUK: KEŞFETMENİN,ÖĞRENMENİN VE BÜYÜMENİN BAŞLANGICI
Sizinde sık sık çocukluğunuzu özlediğiniz veya çocukluk dönemini düşündüğünüz oluyor mu? Çocukluk hayatın en masum ve önemli dönemlerinden biridir. İnsanın karakterinin ve kişiliğinin temellerinin atıldığı, keşfetmenin, öğrenmenin ve büyümenin başladığı bir zaman dilimi. Dertlerimizin, hüzünlerimizi
TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI VE İNSAN İLİŞKİLERİNİN KAYBOLUŞU
Teknoloji sizce iyi bir şey mi yoksa kötü mü? Ya da siz iyi bir amaç için mi kullanıyorsunuz kötü bir amaç için mi? Teknoloji hayatımıza girdiğinden beri hayatımızın değiştiği ve bize birçok şey kattığı aşikâr. Bu hayatımıza kattığı şeyler konusuna gelirsek bunlar hem iyi hem de kötü şeyler diyebili
MASKELERİN ARDINDA: GERÇEK İNSANLARI TANIMAK
Ömrümüz boyunca hayatımıza birçok insan girer. Sevgilimiz, arkadaşlarımız, mecburen konuştuğumuz akrabalarımız. Biz belli bir süre sonra onları tanıdığımızı düşünürüz. Onların bizimle olan ilişkilerinin samimi, gerçek olduğunu düşünürüz. Belki de kendimizle mukayese ederiz. Birde bunu daha kendimizi
KAYIP AİDİYET: KENDİNİ HİÇBİR YERE AİT HİSSETMEMEK
Sizin de kendinizi hiçbir yere ait hissedemediğiniz oldu mu? Hiçbir yerin eviniz, yuvanız olduğunu hissedemediğiniz? Hayattaki en güzel duygulardan birisidir aidiyet duygusu. Güzel olduğu kadar kıymetlidir de aslında bizim için. Çünkü bir şeye ait olmak veyahut bir şeyin bize ait olması bizi olduğum
İLİŞKİLERİDEKİ SORUNLARI KENDİMİZDE ARAMA EĞİLİMİ: GERÇEK SUÇLU KİM?
Bazen oturup sadece sorunun bizde olduğunu düşünürüz. Hayatımıza giren çıkan herkes, hayatımızda yaşadığımız olaylar, kırgınlıklar, küslükler, şanssızlıklar, kazalar… Bunların hepsi bizim suçumuz mu gerçekten, ya da bizim sorunumuz mu? Ömrümüz boyunca hayatımıza birçok insan girer ve sadece girmekl
MEDYADA MANİPÜLASYON VE GERÇEKLİK
Günümüzde medya, toplumlar üzerinde derin bir etkiye sahip olan güçlü bir araç haline gelmiştir. Ancak, bu güç bazen bilgi ve gerçeklik ile ilişkisini zorlayıcı şekillerde kullanabilir. Manipülasyon ve gerçeklik arasındaki bu karmaşık ilişki, modern iletişim ve bilgi teknolojilerinin hızla geliştiği
KENDİMİZE SAKLADIKLARIMIZ: İÇSEL SIRLAR VE YALNIZLIK
Aslında söylemek isteyip de söyleyemediğimiz ne kadar çok şey var. Başkalarıyla paylaşmak yerine kendimize sakladığımız sırlar, mutluluklar, hayal kırıklıkları, umutlar…Hatta bazen kendimize dahi söyleyemediğimiz, söylemekten korktuğumuz ya da inanmak istemediğimiz o kadar çok şey var ki. Bazen bir
İLİŞKİLERDEKİ MASKELER: TANIŞTIĞIMIZ İNSANLARIN GERÇEK YÜZÜNÜ GÖRMEK
Hayatımıza aldığımız insanları biz seçiyoruz, fakat zamanla o insanların hayatımıza aldığımız ilk zamanlardaki insan olmadığını fark ediyoruz. Çünkü zaman değişiyor ve buna doğru orantılı olarak insanlar da değişiyor. Bu şekilde düşünmemizin aslında en büyük etkeni de zamandır. Hayatımıza giren biri
YAŞLILIK KORKUSU VE TOPLUMSAL ANLAYIŞ: BİR EMPATİ İHTİYACI
Yaşlanmak size de korkutucu geliyor mu? Birilerine muhtaç olmak, gençlikle ilgili olan her şeyinizi kaybetmek, hareketlerinizin sınırlanması, fiziksel değişiklikler… Bunların tümünü düşündüğümüz zaman hangimiz yaşlanmak isteriz ki? Hayat döngümüzün tamamlanması için yaşlanmak elzemdir lakin seçme şa
KAYBETTİĞİMİZ EN ÖNEMLİ DEĞER: KOMŞULUK
Komşu komşunun külüne muhtaçtır veya komşuda pişer bize de düşer atasözlerini elbette hepimiz duymuşuzdur. Peki bunun üstüne hiç oturup düşündünüz mü? Neden komşulukla ilgili birçok atasözü bulunmakta, komşuluk bu kadar önemli mi acaba? Öncelikle günümüz komşuluğu ile geçmiş zamandaki komşuluk aras
UMUT VE UMUTSUZLUK ARASINDAKİ KÖPRÜ: İKİNCİ ŞANS
Sizce herkes ikinci bir şansı hak eder mi? Ya da insanların ikinci şansı verdiğimizde değişeceklerine inanıyor musunuz? Hayatın kendisi, değişimle örülmüş bir yolculuktur. Eminim biliyorsunuzdur ki Herakleitos’un çok ünlü bir sözü vardır: “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.” Sizce bu söz doğ
KALANA MI ZOR GİDENE Mİ?
Hayatınızda illaki bir kez olsa dahi duymuş olduğunuz “Kalana mı zor yoksa gidene mi?" tartışmasının sizin açınızdan cevabını hiç düşündünüz mü? İsterseniz ben sizin yerinize cevap vereyim: evet düşündüm. Ve eğer hangisi ben isem zor olanın o olduğuna karar verdim. Çoğu insana göre bu sorunun cevabı
SEVGİ VE SAMİMİYET: İLİŞKİLERİN GERÇEK YÜZÜ
Bazı insanların bizi sevdiğini düşünürüz. Bize değer verdiklerini, önemsediklerini, bizim için telaşlandıklarını, bizim mutluluğumuzla mutlu olduklarını. Çünkü bize bazen bunları hissettirirler. Bizim böyle düşünmemizin sebebi ise aslında bizim onları sevip değer vermemizdir. Zannederiz ki sevgimiz
İNSANIN DOĞASI: ZORLAMAK MI BIRAKMAK MI?
Biz insanoğlu olarak nasibimizi zorlamayı çok severiz. Kaderimizde olmayan şeyi ısrarla elde etmek için çaba sarf ederiz. İlla onun bizim olması gerektiği düşünürüz. "Her şeyin bir yeri ve zamanı vardır" cümlesini elbette duymuşsunuzdur. Ama acaba kaç kere bunun ne demek olduğunu düşünmüşüzdür? Her
ÇELİK DUVARLAR: ÖZSEVGİ(SİZLİK)
Bir düş içindeyim. Önümde upuzun, uçsuz bucaksız bir yol var. Kim bilir, belki kasvetli belki güneşli bir havada yürüyorum o yola doğru. Havaya derin bir sessizlik hâkim. Bunun yanı sıra içim ürperiyor bir anda. Etrafı kolaçan ediyorum lakin benden başka kimse yok. Koca dünyada yapayalnızım sanki. S
AYNADA YANSIMAYAN DEĞER: İÇSEL GÜZELLİK
Birçoğumuz, hatta belki hepimiz, aynaya baktığımızda gördüğümüz insandan memnuniyetsiz kalmışızdır. Boyumuz, kilomuz, kaşlarımız, gözümüz; dışarıdan belki kimsenin umurunda olmadığı fakat bize fazlasıyla batan fiziksel özelliklerimiz zaman zaman canımızı sıkmıştır. Aslında bunun o kadar çok sebebi v
BİR DOLABIN ARDINDAKİ YÜK
Oldukça soğuk, ıssız ve karanlık bir odadayım. Önümde, upuzun, meşeden yapılmış bir gardırop var. Uzun bir müddet, gardırobun önünde dikiliyorum. Zihnim, en az önümdeki dolap kadar darmadağın. Korkarak açıyorum kapakları. Karşılaştığım manzara karşısında şaşırmıyorum, çünkü bu kadar dağınık olduğunu