Aslında her başlangıç sancılı, korkulu ve sarsıcıdır. Kolay olarak başladığımız ne var ki şu hayatta? Daha doğarken ağlayarak başlamışız biz insanlar bu hayata. Başlangıç, daha o zamandan gözümüzü korkutmuş; ciğerlerimize dolan ilk oksijen yakmıştır tüm yakıcılığıyla bedenimizi. Şimdi ise o olmadan
27 yaşında, İstanbul’da hemşirelik yapmaktayım. Bir evin ortanca kızıyım. Vanlıyım. Kimi farkındalık, kimi hassasiyet dese de, ben “sinir uçları açık olmak” diyorum kendi halime. Bu halimdi dünya’yı olduğundan ağır hissettiren. Ve yazmak… Nefes almak gibiydi bunların yanında. Nefes almak ve anlaşılmak dileğiyle…
Öyle bir farkındalık ki, bir yanı delilik diğer yanı ise dahilik. Sahi ben hangi yanına savruldum sonunda.
Lavinya Dergisi
Yazarlarımız
Hikaye
EN SESSİZ VEDA
Yazın, insanı sıcaklarıyla bunalttığı bir ağustos gününden…Her şeyden habersiz, abisi Mehmet ile evlerinin balkonunda oynayan küçük bir kız çocuğuydu Melis.Bir zil sesi ve gelen, teyzesi Feride… Ağlayarak annesine bir şeyler anlattığını ve sonra annesinin de ağlamaya başladığını gören Melis ve abisi