Yıllarca ertelenmiş çocukluk hayaliniz hayatınızın aşkını karşınıza çıkarsaydı, buna tesadüf mü derdiniz?
Bence çok daha fazlası olurdu adı.
Yıllar sonra Roma'da onu ilk gördüğümde kalbimde uçuşan kelebekler gerçek aşkın habercisiydi.
Oysa ilk görüşte aşka inanmazdım. Şimdi bu hissettiklerim de neyi
Lavinya Dergisi
Yazar Tavsiyesi YAZILARIROMA'DA BİZ OLSAK
SEN Mİ GELDİN
AŞK DA NEYMİŞ DİYE KAÇARKEN SENDE BULDUM KENDİMİ,
AŞK HER ŞEYMİŞ SEVGİLİM, AŞK SENMİŞSİN…
Kesinlikle olmaz dediğimiz şeyleri mutlaka yaşadığımız olmuştur değil mi?
İşte Ada tam olarak bunu yaşıyor. Ahmet’le kesinlikle olmaz derken ve aşkın ne demek olduğunu dahi bilmezken şimdi aşkın en g
BEN İNCİ
Hepimiz başkalarının isteklerini kendimizinkilerin önüne koymuyor muyuz? Neleri erteliyoruz veya hiç yapamıyoruz? Kabuğumuzu ne zaman kıracağız? Belki de hiç. Olmak istediğimiz kişi veya yapmak istediğimiz iş… Peki ya aşk? Kendimiz belirleyebiliyor muyuz seveceğimiz kişiyi? Yönleniyor muyuz? Yönlend
BİR FİLM ELEŞTİRİSİ: PHILOMENA
Bu filmi bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine izledim ve arkadaşımın tavsiyesini dinlediğime memnunum çünkü gerçekten güzel ve etkileyici bir film. Bu film gerçek olaylar ve karakterler üzerine kurulu. Film, genç yaşta evlilik dışı hamile kalan ve manastırda yaşamak zorunda kalan ve gayrimeşru olan çoc
FEMİNİST MANİFESTO
Kitabın adı insana çok iddiali gelebilir, özellikle de feminizme karşı önyargısı olanlar için. İlk olarak, feminizm erkek düşmanlığı olmadığını, kadınların her alanda erkeklerle eşit haklara ve fırsat eşitliğine sahip olması gerektiğini savunan bir akım. Ve bu kitap bunu çok güzel anlatıyor. Kitabın
BELKİ DE SENSİN GÜZEL KARDEŞİM!
İçinde her şeyi barındıran bir başlık attım size…
İçerisinde umut var, çare var, çaba var ve sonucunda koskocaman bir HAYAT var aslında…
4 yıl önce başladı benim hikayem, Belki de Sensin’le yolumun kesiştiği zaman dilimi…
Kimilerine göre upuzun bir zaman, kimilerine göre kısacık belki bir “an” k
GASLIGHT
Bu filmden bir arkadaşım sayesinde haberim oldu. 1944 yılında çekilmiş bu siyah beyaz filmi onunla beraber izledim. Filmin adı ‘Işıklar Sönerken” şeklinde çevrilmiş Türkçe’ye. Gaslight, 1938 yılında oynanan ‘Angel Street’ adlı tiyatro oyununun film uyarlanması olarak çıkıyor karşımıza. Yönetmen Geor
KADINLARIN NESİ VAR?
Bir arkadaşım bu kitabın İngilizcesini okuyup benim de okumamı tavsiye etmişti. Kitabın orijinal adı “The Trouble with Women” ve ben bu kitabın Türkçe çevirisini bir kitapçıda gördüğümde hemen zihnimde bir ışık yandı ve bu kitabın arkadaşımın bahsettiği kitabın Türkçesi olduğunu anladım ve kitabı sa
THE BOLD TYPE
Size son günlerde izlemeye başladığım bir diziden bahsetmek istiyorum. Şu anda dizinin 6. bölümündeyim ama şimdiden diziye bayıldım. Diziyi izlemeye başlayalı henüz üç dört gün oldu fakat bu dizi daha şimdiden iki tane yazımı yazmamda esin kaynağı oldu ve bu diziyi izlemeye devam ettikçe daha kaç ta
ELBET BİR GÜN
DEĞERLİ OKURLARIMA VE TÜM İNSANLIĞA İTHAFEN,
Ben bu eseri yazmaya küresel dünyanın geldiği noktada, insanların karakter hal ve hareketleri tavırları davranışlarının. Geçmişten günümüze ne gibi veya nasıl değişiklikler gösterdiğini. Buna nelerin sebep olduğunu, toplumu nasıl etkilediğini her alanda
CHOCOLAT
Uzun zamandır izlemek istediğim bu filmi daha yeni izleyebildim. Filmin afişine aldanıp bir aşk filmi olduğunu düşünmüştüm. Ancak Chocolat bir aşk filmi değil, iyiliğin ve şefkatin gücünü anlatan sıcacık bir film. Film ilk andan itibaren sizi sarıp sarmalıyor. Filmin başrol oyuncusu Juliett Binoche
SİSİFOS SÖYLENİ: BUNALIMIN İNCİSİ
Albert Camus’un kitabını baskılayacağı sene: 1942. O dönemlerde II. Dünya Savaşı gün geçtikçe daha kötü bir hâle gidiyor. Birey ve varlık, değeri kül olurmuşçasına yok oluyor. Hayatta bir gün önce nefes alabilen, dünyayı görebilen insanlar iki gün sonra yok, ülkelerin kaderi desen... Bir muammada.
THE READER (OKUYUCU)
Bu hafta sizlerle izlediğim bir filmden bahsetmek isterim. Gece uykumun kaçması üzerine internetten yaptığım taramalar sonucunda ilgimi çekmesi üzerine izlediğim ve izledikten sonra etkisinde kaldığım bir film bu. Lafı çok uzatmadan filme geçmek isterim. Filmimiz, Alman yazar Bernhard Schlink’in "Th