Bir milletin kalbi, çocukların gözlerinde atar. Ve bazen, bir ulusun kaderi bir çocuğun gülümsemesinde saklanır. 23 Nisan, işte tam da bu yüzden, sıradan bir gün değildir. Bir takvim yaprağının kenarına yazılmış bir tarih değil; bir ülkenin yeniden doğduğu gündür. Çünkü çocuklara bayram vermek, sade

Lavinya Dergisi 4. Sayısı
Lavinya Dergisi Melis Gülcan Kapağı İle Sizlerle! Mayıs 2022 Aylık Kültür, Sanat, Edebiyat Dergisi! Şimdi Dergimizi Okuyun!Lavinya Dergisi
NOKSANLAR KENTİ RADYO DİNLE
Lavinya Dergisi
Son Eklenen Yazılar
BİR NEDENİ OLMALIYDI, AMA YOKTU
Her gün yeni bir güne başlıyoruz. Biliyoruz ki bugünün dünden farklı olacağına dair büyük bir beklenti yok. Rutin devam ediyor; takvim değişse de ruhumuz aynı yorgunlukla sürükleniyor. Etrafımızda “idiopatik ruhlar” var; sebebi bilinmeyen bir hüzünle, donuklukla ya da öfkeyle yaşayan insanlar. Onlar

GÖZYAŞIYLA SULANMIŞ
Şimdi toprağımda yaşlı çiçekler büyüyor,
Gözyaşlarımla sulanmış kökleri…
Ben hâlâ buradayım,
Eksik, yaralı ama hâlâ tutunan.
Bir çığlık gibi açtım geceye,
Sessiz, kimseye değmeden.
Kırıldım bin parça,
Toplayanı ben olmadan.
Bir zamanlar güven derdim,
Adını bilmed

BOZULDU KALBİMİN KİLİDİ…
Bozuldu kalbimin kilidi
İçerde kalanlar içerde
Dışarda olanlar dışarda kaldı
Hani derler ya girebildiğin gönül memleketindir
Giremediğim her gönülde memleket aradım
Girdiğim her gönlü kendimden saydım
Olmadı
Olduramadım bir türlü kendime bir ev
Hep evsiz kaldım sevgi şehrinde
Hep öksüz kaldım
Ne sev

KAPININ ARDINDAKİ BÜYÜK SIR
Sanki biri beni görecekmiş gibi etrafıma bakındım. Halbuki ortalıkta kimse yoktu. Ama gizli bir iş yaparken insan hep yakalanacakmış gibi hisseder, değil mi? Zaten işin büyüsü de bu değil midir?
Gözlerim sürekli o eski ahşap kapıya takılıydı. Sanki her an birisi kapı koluna bastırıp içeri gi

MUM VE İP
Mum, sessizce yanıyordu. Bağrına sardığı ip, sıcaklıkla yavaş yavaş çözülüyordu. Alev, görünmeden işleyen bir bıçak gibi ipi tüketiyordu. Mum ise sarsılmadan eriyordu. Ne mum sıcağından vazgeçiyor, ne ip çözülmekten kurtuluyord

AYRILIKLAR DAHİL DEĞİL
-Düş'tü, ismim gönül kütüğünde...
ilk bakışında gizlenen aşk-ı muamma
silindi zamanın kara tahtasından
yasaktı artık ağlamak sana
üzüldüğünde.
Kor alevdim avuçlarında cismimle
uzandım içindeki boşluğa
ayaklarıma bağladığın taşa sarıldım da
düş'tüm derin sularından ağırlığınca...
Dağıldı

EVRENİN SESSİZ CÜMLESİ
Evren konuşmaz. Hiçbir yıldız sana dönüp de “Nasılsın?” demez. Kara delikler sır saklamaz ama sırlarını da anlatmaz. Galaksiler döner ama dans etmeyi bilmezler. Ve biz, minicik bir gezegende, minicik bir anda, devasa sorular sorar dururuz.
“Ben kimim?”
“Burada ne işim var?”
“Yalnız mıyım, yo

LANETENGİZ ÖRÜMCEKLERİN ARDI 1
Gölge kokulu bir ışık kendi koynunda ışıtıyordu elma ağaçlarını her yandan paketleyen örümcek ağlarıyla giyinmiş araziyi. Ağların sahibi olan küçük beyaz örümcekler hiçbir zaman doğanın bir parçası gibi gelmezdi Kimim’ e. Sanki sürekli kızgın kızgın bakıyorlar ve ördükleri her ağı bir gün Kimim’ in

YAŞAMAK NEDİR?
Her yolun bir dönüşü olmuyor artık. Çocukken gidilen uzaklıklar gibi değil büyüdükçe alınan yollar, gidilen yerler, girilen odalar, aşılan dağlar… Hepsini geçerim dediğin çocuklukta hepsini geçemiyor, çoğunda nefesin kesiliyor büyüdükçe. Hani bir nefes dahi olsa geçersin gibi bir his değil kaldığın

KENDİNİ BİL
“Kendini bil.”
Bir söz bu ama sıradan değil. Bir çağrı bu, içe doğru yapılan uzun ve yalnız bir yürüyüş. Sokrates’in yüzyıllar öncesinden bıraktığı bir iz. Sadece filozoflara değil, zamanın her insanına seslen
Lavinya Dergisi
KISA YAZILARLavinya Dergisi
RÖPORTAJLARLavinya Dergisi
SON EKLENEN YAZI
"ÇOCUKLUĞUN SINIRLARINDA BİR ÜLKE"
Bir milletin kalbi, çocukların gözlerinde atar. Ve bazen, bir ulusun kaderi bir çocuğun gülümsemesinde saklanır. 23 Nisan, işte tam da bu yüzden, sıradan bir gün değildir. Bir takvim yaprağının kenarına yazılmış bir tarih değil; bir ülkenin yeniden doğduğu gündür. Çünkü çocuklara bayram vermek, sadece şeker ve balon dağıtmak değildir. O, geleceğe yazılmış bir mektuptur. Mustafa Kemal Atatürk, o mektubu çocukların avuçlarına koydu. “Bunu saklayın,” dedi, “bir gün dünya karardığında ışığı siz yakacaksınız.”
23 Nisan, bu yüzden bir hat .........