Genel olarak hepimizin dönemsel olarak olumsuz olaylar yaşadığımız zamanlar olmuştur. Mental açıdan bizi epey yoran süreçlerdir. Bu süreçlerin oluşum ve gelişim mekanizması biz insanların kontrolü dışında gelişebilir. Bazen ise hatta çoğu zaman kendi yaptığımız hataların bedelini en ağır şekilde öde
Lavinya Dergisi 4. Sayısı
Lavinya Dergisi Melis Gülcan Kapağı İle Sizlerle! Mayıs 2022 Aylık Kültür, Sanat, Edebiyat Dergisi! Şimdi Dergimizi Okuyun!Lavinya Dergisi
NOKSANLAR KENTİ RADYO DİNLELavinya Dergisi
Son Eklenen YazılarGÜN
Günlerin günleri kovaladığı
Kaplumbağının tavşanla yarışı gibi
Aradaki sonsuz mesafenin kafa karışıklığı
Gözlerden uzak olan her şeyin yalnızlığa yansıması
Ve parmakların bir parmaklık gibi boğması
Prangalar oluşturuyor özlemler
Bileğine bağlanan bir sessizlik gibi
Huzursuzluk bağırıyor içinden doğr
GÖKYÜZÜNÜN RENKLERİ
Gündüz maviliğinde, gece siyahında kendine bakana ayna olan gökyüzünün siyah ve mavi renkten oluştuğunu düşünenlerdensek gözlerimiz görme eylemine geçmemiş bakma safhında kalmış demektir...
Zira ben gökyüzüne rengini veren şeyin göğü gören göz bebeklerindeki renkten kaynaklandığına inanıyorum. Mese
DÜNYA HALİ...
Ne zaman bitecek bu dünya sürgünü?
Hiç mi oluru yok mutluluğun, huzurun?
Acıyı en derinde hissetmek mi lazım hep?
Olmayacaklara meyilli olmaya ne gerek?
Yaşıyorum işte hayatı
Bir şekilde devam ediyor dünya dönmeye
Gece gündüze karışıyor
Güneş yıldızlara
Herkese bir şeyler yazılmış bu dünyada
Bana he
KEŞKE
Sevdiğimiz bir insanı kaybetmek bize çok korkutucu geliyor değil mi? Onu kaybettikten sonra üzüntünün yanı sıra birçok pişmanlık da duyuyoruz. Mesela onunla keşke daha çok vakit geçirseydim, son anlarında yanında olsaydım, onu üzmeseydim, kırmasaydım, o gün o kavgayı etmeseydik gibi keşkelerle dolu
İNSANLIK ÖLÜYOR
Alacakaranlığın şafağında duyuldu yakarışlar
Bir cihan-ı alem titredi bomba sesiyle
Nice anaların evladı şehit düştü bu kahrolası gecede
Tekbir nidaları duyulurken ışıldayan güneşin ardında
Koskoca şehri mahvettiler, ete kemiğe bürünen zebaniler.
Başını eğme ey Filistin
İnsanlık öldü sanıyorsun ama
THE DOLPLIN
O eşsiz ışıltı; parladı, kaydı ve gecemizi aydınlattı. Kâh romantizme eşlik etti, kâh dilek tutturdu. Kimi insanoğlu, herkesin bir yıldızı olduğuna inandı. Küçük Prensin onlarla konuşmasına çocuk okurlar tanık oldu. Umudun tanımını aldı, ateş böceğiyle karıştırıldı. Gece ile dost sayıldı fakat ne el
BİLİNMEZLİĞİN DÜNYASI
Bir dünyanın içinde hapsolmuş gibiydi. Kendisi mi farklı düşünüyordu, yoksa etrafında bulunan insanlar mı? Bilmiyordu. Herkes hem kendine özgüydü, hem de birbirine benziyordu. Zihni, zaman zaman bu sorularla dolup taşıyordu. Kendi düşündüklerini diğer insanlara anlatsa, acaba anlayacaklar mıydı? Bel
TEFEKKÜRÜN MALİKÂNESİ
Duygular vardır coşkuyla yaşamak için,
Gözyaşları vardır sel gibi akıtmak için,
Kahkahalar vardır ortalığı çınlatmak için,
Doğumla ölüm arasındaki bu yolculukta;
Geldik bu dünyaya aşk-ı yaşatmak için.
Gözlerin görmüyorsa dilinle anlat,
Dilin dönmüyorsa elinle yarat;
Elin varmıyorsa kalbinle ya
BİR ALFABE YOL
Günler yıllara evrilme telaşındayken
Şefkate muhtaç şiirler dikerim,
Güneş değmeyen hislerime.
Ki genelde büyümezlerdi.
Yaprak döken mısralarım,
Uyaktan aciz karanfillerim vardı.
O zamanlar anlamazdım sebebini,
Şefkatten uzak olanlar,
Hep biraz eksikmiş meğer.
Mesafelerin çok ötesinde
Aşılmaya
HANGİLER
Hangi yıllar aldı seni benden
hangi dakikalarda yok oldu anılarım
hangi sıranın en arkasında olanlar
hangi binilemeyecek otobüsler tutulmayacak sözler
söylesene kim hepsinin katili
Yan yana durduğumuz fotoğrafın yabancılığı
gülümsemelerimizin sahteliği
hangi
METRUK AŞKLAR MEZARLIĞI
Metruk aşklar mezarlığı şimdi kalpler
sessizlik iniltisi çınlar
sızar çatlak kızıl gözlerden
kırık kalbin sesi ulaşır yüreğinin göğüne
duyulmaz yeryüzünden...
Ödü patlar mezarlık sakinlerinin
yeni bir aşk daha mı gömüldü düşüncesinden.
Aşktan düşenin halinden,
Lavinya Dergisi
KISA YAZILARLavinya Dergisi
RÖPORTAJLARLavinya Dergisi
SON EKLENEN YAZINEDEN BÖYLEYİM?
Genel olarak hepimizin dönemsel olarak olumsuz olaylar yaşadığımız zamanlar olmuştur. Mental açıdan bizi epey yoran süreçlerdir. Bu süreçlerin oluşum ve gelişim mekanizması biz insanların kontrolü dışında gelişebilir. Bazen ise hatta çoğu zaman kendi yaptığımız hataların bedelini en ağır şekilde öderiz. İşte ben de o dönemlerden geçen insanlardanım. Evet bir çoğumuz bu dönemi yaşamış olabiliriz. Bazılarımız içinde tutarak sanki hiç bir şey yokmuş gibi davranırlar. Açıkçası bu tür insanlara her zaman gıpta ile bakmışımdır. Nasıl oluyor da iç .........