Lavinya Dergisi

ROMA'DA BİZ OLSAK
Tolga TÜRKMEN

Herkesin konuştuğu toplumda şairler neden sussun?

Yıllarca ertelenmiş çocukluk hayaliniz hayatınızın aşkını karşınıza çıkarsaydı, buna tesadüf mü derdiniz?

Bence çok daha fazlası olurdu adı.

Yıllar sonra Roma'da onu ilk gördüğümde kalbimde uçuşan kelebekler gerçek aşkın habercisiydi.

Oysa ilk görüşte aşka inanmazdım. Şimdi bu hissettiklerim de neyin nesiydi?

Roma'da başlayan bu masal, bir gün acı gerçeklerle yüzleşene kadar devam etti.


Bıraktığı yerdeydim.

İlk görüşte kalbinden öpmek istediğim ve aklımdan çıkaramadığım kentteydim.

Gökyüzünde Tanrıların oturduğu, ama hiçbirinin kalbime bakmadığı, her şeyin başladığı ve bu kez bitmek için çırpındığı yerde...

Ondan bana kalanlaydım. Hayal kırıklıklarımı, yarım kalmışlıklarımı toparlamaya gelmiştim. Kalbim, koca bir bavul…

İçi onunla dolu kırgınlıklar, kızgınlık ve öfkeyle hınca hınç…


Onun ardından kaçarcasına geldiğim Roma'da, ondan bana kalanlarla nasıl yaşayacaktım?

Bir gün tüm bu olanları unutabilecek miydim? Zaman denilen şey, her acıya iyi gelirdi ya; bu da gececek miydi?

Yeni bir hayata tutunmaya çabalarken belki de masalım daha yeni başlıyordu…


Roma'da "Biz" Olsak; dansın, gerçek aşkın ve hayata tutunmanın öyküsü.