Lavinya Dergisi
BELKİ DE SENSİN GÜZEL KARDEŞİM!İçinde her şeyi barındıran bir başlık attım size… İçerisinde umut var, çare var, çaba var ve sonucunda koskocaman bir HAYAT var aslında… 4 yıl önce başladı benim hikayem, Belki de Sensin’le yolumun kesiştiği zaman dilimi… Kimilerine göre upuzun bir zaman, kimilerine göre kısacık belki bir “an” kadar… Bir televizyon programında, ana haberlerde “Belki de Sensin” yazısını okuduğumda başladı her şey. Çok şey değişti hayatımda bu yolculukla beraber, ben değiştim aslında… Yürümeye başladığım bu yolda, bazen hikayenin etkeni, bazen de edilgeni oldum, bazen çok sevindim havalara uçtum bir çocuğun, bir annenin, bir canın gülümsemesiyle; bazen de o bir çocuğun o bir annenin, o bir canın hayattan kopuşuyla yerle bir oldum. Koskocaman yürekli insanlarla ve sayısı az olmayan muhteşem gönüllerle daha bir “insan” oldum ben aslında. Yüzünü görmediğim, sesini duymadığım, elini tutmadığım yüzlerce Belki de Sensin Gönüllüsüyle ortak bir amaç için bir araya gelip, BİLİNÇLİ, FARKINDA KÖK HÜCRE DONÖR ADAYI SAYISINI ARTTIRMAK İÇİN ÇABALIYORUZ bizler; gönülden, çıkarsız, tanımadığımız o “birisi” hayata tutunabilsin diye tüm çabamız. Belki de Sensin Derneği ile yolumun kesişme hikayesine gelirsek eğer; Bir sabah haberleri izlerken, Belki de Sensin Derneğinin kurucularından Aykut Kadir Kurt’u televizyonda gördüm, ekranda koskocaman büyük puntolarla BELKİ DE SENSİN yazıyordu. Kök hücre farkındalığı konusunda gönüllü çalışmalar yürüten bir dernek Belki de Sensin, ilik nakli gerektiren hastalığa yakalanmış bir çocuğa destek olmak ve bu konuda farkındalık yaratmak için çıkmışlardı bu yola. Çıktıkları bu yolda, belki o çocuk için geç kalınmıştı ama yaptıkları çalışmalarla onlarca, yüzlerce belki binlerce çocuğun, annenin, babanın hayatına dokunmuşlardı, dokunmaya da devam ediyorlar. Kök hücre nakli gerektiren hastalıkların çaresi var çünkü, kader değil bu, umut hep var, olacak da… Sordum kendi kendime, Aykut Kadir Kurt’u televizyonda gördükten sonra; Belki de Ben Miyim Acaba? Birinin dermanı bende olabilir mi ? Türkiye’de ya da dünyada herhangi bir hastanın doku kardeşi ben olabilir miyim? Bana ihtiyacı olan birine, üstelik ailesinden birinden bile daha yakın olabilecek hücreleri kanımda taşıyor olabilir miyim ki? Ve, şimdiye kadar ben kök hücre donör adayı olmadım diye, birinin ölümüne sebep olmuş olabilir miyim? Düşünmesi bile çok kötü, umarım böyle bir şey olmamıştır diye ummaktan başka bir şey yapamam geçmişle ilgili. Ama gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim ki, Belki de Sensin’le tanışıp, kök hücre donör adayı olduğum an itibarı ile; ne ülkem sınırlarında ne de dünyada herhangi bir ilik nakli gerektiren hastalığı olan bir “can” benim yüzümden bu hayata veda etmek zorunda kalmadı. Belki de Sensin Derneği, Türkiye’nin farklı illerindeki gönüllüleriyle beraber, bilinçli kök hücre donör adayı sayısını arttırmaya yönelik çalışmalarına devam ediyor. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı, Kızılay ve Türkök ( Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi); kök hücre bağışı, nakil süreçlerinin tüm operasyonunu beraber yürütüyor. Sağlık Bakanlığı, Kızılay, Türkök bünyesinde canını dişine takarak çalışan bir sürü gönlü güzel, profesyonel insanlar var bu işin mimarı olan. Türkök Yetkilileri, hem kök hücre donör adaylığı konusunda eğitimler veriyor, farkında, bilinçli donör adayı sayısını arttırmaya çalışıyor; hem de doku uyumu olan donörlerle görüşüp tüm süreçleri yönetiyorlar. Bizim gibi gönüllülük esasına dayalı dernek ve platformlar da bilinçli bağışçı sayısını arttırmaya yönelik çalışmalarda bulunuyor. Bizlerin dernek olarak derdi bu süreçlerin tümünden haberdar “bilinçli, farkında” olan; gönlünde, ruhunda, bedeninde iyilik olan bu insanlara ulaşıp bu konuyu, önemini ve süreçlerini anlatmak. Bana göre bu sürecin 4 temel basamağı var; -Birincisi kök hücre donör adayı olmanın koşullarını ve süreçlerini tüm detaylarıyla bilmek -İkincisi Kök hücre donör adaylığı konusunda gönüllü olmak -Üçüncüsü ve en zor aşama da bu bana göre , harekete geçip, aksiyon almak yani kök hücre donör adayı olmak -Dördüncü ve kesinlikle en önemli olan madde bu, ASLA VAZGEÇMEMEK. Peki Kök hücre donör adayı olmak için koşullar neler derseniz bana; - 18-50 yaş aralığında olmak, - Kronik herhangi bir rahatsızlığın olmaması (Hepatit B, Hepatit C ve Sifiliz hastalığı geçirmemiş olan, kronik hastalığı bulunmayan, kanser, HIV ( AIDS ) tanısı almamış olan kişiler) - Bu şartları sağlıyorsanız; size en yakın Kan Bağış Merkezi’ne gidip kök hücre donör adayı olmak için form doldurmalısınız. ( Kocaeli/İzmit için, Yürüyüş yolundaki İzmit Kan bağış Merkezi’ne gidebilirsiniz.) Kök hücre donör adayı olmak için, ilk aşamada doku tiplemenizin çalışılabilmesi için 3 küçük tüp kan vermeniz yeterli olacaktır. - Sonrasında Türkök’ün kemik iliği bankasına ve Dünya Kemik İliği Bankasına doku tiplemeniz kaydedilecek olup ve Türkiye veya Dünyada herhangi bir hasta ile dokunuz eşleştiğinde Kızılay, Türkök yetkilileri sizlerle tekrar iletişim kuracaktır. Bunun için telefon, e-mail ve adres bilgilerinizin güncel olması oldukça önemlidir. Örneğin bugün kök hücre donör adayı olabilirsiniz, bundan 5 yıl sonra ya da daha uzun süre sonra bir hastayla doku uyumunuzun gerçekleşebilir, bu süre zarfında iletişim bilgileriniz değiştiğinde, Kızılay’ın çağrı merkezi olan 168’den değişen bilgilerinizi güncelleyebilirsiniz. Bu çok önemli ve hayati. - Doku uyumunuz bir hastayla gerçekleşti, sizden tekrar kan örneği alınır, doku uyumu devam ediyor mu tekrar incelenir. - Çıkan sonuca göre, sizin kök hücre vermenize engel bir durum var mı yok mu, bunun için Sağlık Bakanlığı’nın uygun gördüğü hastanelerde check up işlemleriniz yapılır, kök hücre vermenize engel bir durum yoksa ikinci aşama olan aşılama süreci başlar. Kök hücrenin toplanacağı iki yöntem mevcut. Periferik Kök Hücre Toplama Yöntemi ve Kemik İliği Toplanması Yukarıda okuduğunuz üzere, bu işlemlerin sonunda bir can kurtarıp KAHRAMAN oluyorsunuz. Kök hücre nakli bekleyen hastaların yakınlarıyla kök hücre etkinliklerinde onlarca kez bir araya geldiğimde hep aynı cümleleri duydum; “Başımıza gelmeden önce bilmiyorduk, haberimiz yoktu, bundan sonra tüm hastalar için canla başla bu konuyu ve önemini anlatacağız.” Bu konu hayati ve çok önemli, sadece hasta kampanyaları düzleminde değil, her daim sürdürülebilir noktada gönüllülerin de desteği ile çabalamaya, anlatmaya devam edilmesi gereken bir konu. Neden Belki de Sensin bu derneğin adı derseniz; Bir hastanın yaşamasına vesile olacak “Belki de Sensin,” yarın uygun kök hücreye ihtiyacı olan olacak “Belki de Sensin” bunu bilemeyiz. Bizler Belki de Sensin Derneği olarak, “Ölümün değil, yaşamın kutsandığı bir dünyaya inanıyoruz ve buna inanmaya devam edeceğiz” Sağlıkla, Instagram/ @belkidesensin Website/ belkidesensin.org GÜLİZ YAVUZ, BELKİ DE SENSİN KOCAELİ TEMSİLCİSİ