Not defterimde yeni açtığım bembeyaz sayfanın arkasından seçilen simsiyah mürekkep. Üstüne açılan ilk beyaz sayfanın bir anlam ifade etmediği bir gerçek. Hayat denen bu not defterinin lekeli sayfaları üstünde ilerleyen kalem ise gelecek; her bir satır, her bir kelime, yaşanmışlıkların izlerini taşır
Lavinya Dergisi
YazarlarımızKAPIM ÇALIYOR
Kapım çalıyor yine,Kim bu gelen? Sonbahar sen misin yine?Buz kesiliyor yine hava yavaşça,Ve ölüyor dallarında çiçekler hınzırca.Ama biliriz biz, bu da gelir bu da geçerBak yine yaz önümüz,Geleceğim yine ziyaretineVe göreceğim yine balkonunda açan çiçekleriŞimdi ama, gidiyorum ve izliyorumGeçen bahar
6284'Ü UYGULA!
Aynaya bak, asıl katil o, o sesini çıkarmayanlar, elimizden bir şey gelmez diyenler, asıl katil sizsiniz, bu cinayetleri ilmek ilmek siz kurguluyorsunuz. Geriye çekilip eserinize bakın, mutlu musunuz yaptığınızdan? Zamanında çıkmayan sesinizi şimdi kestiler, bağırsanız bile duyulmuyor. Sizin eserini
İNSANIN TAKLİDİ
Bakıyorum dediğini görebilse insanoğlu, çok daha hızlı gelişebilirdi insanlık. Kendisini zeki insan olarak adlandırsa bile o zekayı anlamlandıramadı. İnsanlığa yardım için kullanılan doğanın, pabucu dama atıldı sıra gelince insanlığı anlamaya.Göremedi insan; japon balıklarına verilmiş donuklukla bak
YÖNSÜZLÜĞE İTHAFEN ÇARESİZLİK
Pavlov’un köpeğinin ağzı yemek zamanı gelince çalınan çan ile sulanır, bir süre sonra peşinden yemek gelmese bile köpeğin ağzı sulanır. Beyninde oluşan bu kodlama hayatı boyunca onunla kalır, bu deneyi okuyan insan belki bu deneyi absürt ve saçma bulur, sonra saatine bakar ve yemek saatinin geldiği
YAŞANMAMIŞ HAYATLAR CUMHURİYETİ
Başka yaşamları kıyafetleri gibi çıkarıp giymek isterdi Songül, 65 yaşında ve elindeki tek gerçek balkonundaki çiçekler. Ah ne çok isterdi elinde bir mesleği, seveceği bir torunu, işleteceği minik bir kafesi olsun, hepsini farklı hayatlarda tatsa ne güzel olurdu. Her şeyi deneyip bırakmaktan elinde