Bir kürede yaşayan düşüncelere sahip oyuncaklarız aslında. Gidebileceğimiz bir yer geçirebileceğimiz uzun vakitlere sahip değiliz. Anlamaya ve inanmaya ihtiyacımız var. İnsan yaşarken varlığından bir haber olduğu dünyanın ölürken mahkûmu olmak istiyor.
Bizi değerli yapan şey bilincimiz. Y

Lavinya Dergisi 4. Sayısı
Lavinya Dergisi Melis Gülcan Kapağı İle Sizlerle! Mayıs 2022 Aylık Kültür, Sanat, Edebiyat Dergisi! Şimdi Dergimizi Okuyun!Lavinya Dergisi
NOKSANLAR KENTİ RADYO DİNLE
Lavinya Dergisi
Son Eklenen Yazılar
DAVETSİZ MİSAFİR

ER MİTOSU: ADALET
Platon’un Devlet’inde anlatılan Er Mitosu’ndan bahsetmek istiyorum bugün sizlere. Adı üstünde bir mitos; yani bakıldığında günün sonunda destansı bir öykü sunumu. Lakin öğretileri ve öngörüsüyle hiç de yabana atılmayacak bir gerçekler havuzunun çarpıcı yansıması. Er mitosu yalnızca ölüm ötesine dair

KOKUNUN DANSI
Son bir dans edip ayrılıyorum senden
bir koku hafızasında bırakıyorum seni
bir kokunun titrek köprülerinde
karşılaşmıştık yine bir gece
bir sıfata bürünür müydü
senin içinde olduğun her kare
Bir kokunun artistik dansını izledim bu gece
bedenim ve aklımın ücra köşelerinde
farklı vücutlard

TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM: BİREYSELDEN TOPLUMA FELSEFİ BİR YOLCULUK
İnsanın en temel arzularından biri, eşitlik ve adaletin hüküm sürdüğü bir dünya arzusudur. Bu dünya, radikal bir dönüşüm gerektirir; çünkü adaletin ve eşitliğin temelleri ancak insanın içindeki, bireysel bir bilinçle atılabilir. Adalet, yalnızca sosyal bir yapı değil, bir birey olarak her insanın ke

TABUTTAKİ YABANCI
32 Aralık 2004 Perşembe - Rpagson Kum Saati Fabrikası
Ah dostum, ruhun kim bilir nerede. Çok özledim seni. Kendimi affedemiyorum. Kafatasımı benden kıskanan mayasız hayal

NEREDEN BAKARSAM BAKAYIM…
Bahar gelmişti dallarına içimdeki bahçenin
Gül, gülleri açtırıyordu günden güne
Kaçamak gülüşler ve sohbetler
Ardın sıra oluşan yakamozlar
Gecenin mihvan olarak masamızdaki yeri
Ve senin yavaş yavaş yanan mumu
Kıskandıran keskin ve etkileyici gülüşün
Nereden bakarsam bakayım aşığım sana
Her bir nota

ED
Zehir olsa dudaklarından akan şu bal,
Çiçeği benim yüreğim,
Düşünüyorum ne kadar sevmiş olabilirim,
Senin için dikensiz olacak kadar.
Bir anımsan, bir bakışın bile yetse,
Her şeyin anlamı değişir seninle,
Ruhumda açan her çiçek senin için,
Gülüşünle solan, umutla yeşeren.
Baz

ELLIOTT VE BİR SÖZ
Kim üstün, kim geri? Kim seçer, kim ezer? Kim doğuştan haklı, kim en baştan suçlu? Bir söz yeter mi? İnsan değişir mi? Ön yargı silinir mi? Ayrımcılık biter mi?
1968 yılında, öğretmen Jane Elliott,

YOK OLUŞ
Kalbindeki sızı çok güçlüydü
Düşmemesi için direndiği
Her damla gözyaşı
Sel olmak istercesine akıyordu
İnandığı yalanlar
Beyninin en ücra köşelerinden çıkarak
Gözlerinin önünden
Bir şerit misali geçiyordu
Hatıralar tekrar canlanmak istercesine
Tüm benliğini sarıyor
Bu kahrolası küçük düş

AKIP GİDEN BİR YANILSAMA
Zaman… Ne görebildiğimiz ne de tutabildiğimiz. İçimizde bir yerlerde akmaya devam eden dingin bir su gibi—yakalamaya çalıştıkça hızlanan, bazen de bir anın içine sıkışıp bize sonsuzmuş hissi veren bir girdap. Peki, gerçekten var mı zaman, yoksa sadece biz mi onu hissediyoruz?
Antik Yunan fil

KONU BAHARDAN FAZLASI
Gelişine diyorum baharın, her seferinde bu kadar sevinen kaç kişiyiz bilmem. Ama epey sadık baharseverler olduğumuzu söyleyebilirim. Çünkü düşünsenize; yaz yavaş yavaş giderken sonbahar kendini gösterir. Koca bir mevsim biter kara kışlar gelir. Bıkmadan usanmadan her yıl o bahar m
Lavinya Dergisi
KISA YAZILARLavinya Dergisi
RÖPORTAJLARLavinya Dergisi
SON EKLENEN YAZI
DAVETSİZ MİSAFİR
Bir kürede yaşayan düşüncelere sahip oyuncaklarız aslında. Gidebileceğimiz bir yer geçirebileceğimiz uzun vakitlere sahip değiliz. Anlamaya ve inanmaya ihtiyacımız var. İnsan yaşarken varlığından bir haber olduğu dünyanın ölürken mahkûmu olmak istiyor.
Bizi değerli yapan şey bilincimiz. Yemek, içmek gibi dünyevi zevkler bedenimizin yaşamaya devam etmesine ya da çoğu zaman tükenmesine yarayan bir kandırmacadan ibaret. Savaşıyoruz doğduğumuz andan beri. Yaşamanın bir mücadele olduğunu bazen terk edilen bir bebek anlar, bazense otuz .........