Lavinya Dergisi

EN ÇOK KORKTUĞUM ŞEY
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Yıllar boyu hep yalnız kalmaktan korktum. Sonra bir süre kendi başıma yaşamak zorunda kaldım. Yaşadım da ama pek hoşlanmadığımı söyleyemem. Çok sonraları ise bu korkumla ilgili çok önemli bir şey keşfettim. Bunu keşfetmeme sebep olan şey kızıma okuduğum bir çocuk kitabıydı. O kitapta her şeyden korkan bir tavşancık vardı. Korktuğu şeylerin listesini yapmıştı, upuzun bir listeydi bu. Sonra duyduğu bir ses onu çok korkuttu, nereye giderse gitsin ses de onunla birlikte geliyordu ve sesin nereden geldiğini bir türlü bulamıyordu. Tahminleri vardı ama hiç biri doğru çıkmamıştı. En sonunda sesin midesinden geldiğini anladı; midesi çok fena gurulduyordu ve korkması gereken kişinin kendisi olmadığını anladı. Başkalarının kendisinden korkması gerektiğini düşünmeye başladı. Hikaye benim keşfimle tam bir paralellik göstermese de benim de en büyük korkumla ilgili esas olan durumu anlamamı sağladı. Aslında başından beri ne kadar yalnız olduğumu anladım. Fiziksel yalnızlık değil bahsettiğim; arkadaşlarım ve dostlarım oldu hep, ailem de benimleydi ama duygusal olarak aslında çok yalnızdım. Duygusal yalnızlıktan kastım anlaşıl(a)mamak, yargılanmamak, olduğum gibi kabul edilmemek, kırmızı çizgilerimin sürekli ihlal edilmesi ve duygusal desteğin eksikliğiydi. Bunca zaman en çok korktuğum şeyi aslında çok uzun zamandır, aslında tüm hayatım boyunca, yaşadığımı keşfettim. En büyük korkumu zaten hayatım boyunca yaşamıştım. Evet ölmedim, hala ayaktayım ve hala yalnızım ama en azından artık korkmam gerekmiyor. En azından bunun nasıl bir duygu olduğunu biliyorum ve bir gün bu duygunun tam tersini yaşamayı bekliyorum. Bana yoldaş olacak ve duygusal olarak benimle olacak birisini istiyorum ve onu bütün kalbimle bekliyorum.