Lavinya Dergisi
YALNIZIMBen zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
Aşk bir yalandı, Ben bir şeye inanmaya ihtiyacı olan adam, Aşk güzel bir yalandı, Ben gerçeklerin acısından kaçan bir yolcu, İkimiz de istemeden birbirimizi bulduk, O yağmurlu gecede, O karanlık sokakta tanıştık ansızın, Yalnızlığı yolcu ettiğimiz gün doğumundan, Koşarak, Arkamıza bile bakmadan kaçtık, Mutluluk düşündük önce, Neşeyi, sevinci çağırdık, Güzel bir masa kurduk akşamüstü, Mezesini serap getirdi öteden, Rakısını bir tutam yalan, Şimdi istesek de kalkamayız o masadan, İçtikçe içtik o gece, İçtikçe battık dibe, Battıkça yalandan ayrıldık, Ayrıldıkça gerçeğe yaklaştım, Gerçeğe yaklaştıkça inancım öldü, Acı öykümün karanlığa bürünüşü, Yıldızların kahkahası, Şişenin dibinde yalandan bir mutluluk, Ve sonunda yalnızlık, Yerin dibinde de olsam yalnızlık, Yıldızların misafiri olsam da, Kederden kırka bölünmüş gözyaşım, Dudaklarımda poyrazın acı kuruluğu, Su içsem geçer belki, Ben tuz bastım o gece sahiden, Yalana bir kez inandık, Öyle mi? Derler ya eskiden, Bir yalana tutuldun mu safsın, Bir yalandan fazlası aptallık, Haykır şimdi tüm şehre dudaklarım, Aşk güzel bir yalan mı dünyada, Yoksa benim yaptığım mı aptallık? Yalnızım, Sanırım biraz da yorgun, Endişeye mahal yok, Yaşadık, yaşıyoruz, yaşayacağız, Kederli günleri...