Lavinya Dergisi
BİR GARİP YELKENLİBirileri hayallerin kırılabileceğinden söz etmeliydi biz onları düşlemeden önce. İsmimizle söylenmeliydi kulağımıza henüz ağlamamışken daha Birileri yolun hep yokuş olacağını göstermeliydi, İlk adımlarımızı paytakça attığımızda Yara aldığında dizlerimiz Geçecek dememeliydi annelerimiz. Bazı yaralar kalacaktı işte, biz bunu bilmeliydik. Şimdi pembe gözlükler kara borsa Çünkü; tüm çocuk masallarına nakşediliyorlar. Yarınlarımız hayata hazırlanırken Bugünümüz soğuk suya dalmanın can yakacağına alıştırılmıyor Ve hislerin aniden ürpermesinden hiç söz edilmiyor. Anlatılmadıkça yok sanılan gerçeklerimiz var aslında Konuşulmadıkça gizli tutulabileceğini sandığımız. Serçe parmağına dikkat et çocuğum, Onu bir yerde çarptığında canın çok yanacak. Ama kafese koyamayacaksın da parmağını bir daha acımaması için… Dizlerine dikkat et çocuğum yolun yokuş ve sen daha çok yuvarlanacaksın bu boşluktan. Düzlük aramadan devam etmen gerekir. Benden yana olan hayallerin kırılsın istemem çocuğum. Hayat zaten çoğu zaman kıracak. Yaşama sıkı sıkıya tutun çocuğum. Çünkü; sen gülümsedikçe tüm ağlayışlarına kahkahaların bulaşacak. Rüzgar esecek, hatta rüzgarlar. Yelkenlerini her rüzgara açma çocuğum. Hangisinin lodos, hangisinin poyraz ve hangisinin senin fırtınan olduğunu bilmen gerekir. Bunu anlamak için geminin su almasını bekleme. O bahsettiğim ani ürperti tutuğunda kalbini yelkenlerini rüzgara çevir. Çevir ki karaya vurmasın parçaların, dalgalarında alabora olma hayallerinin. Fırtınalar tutununca gözlerine, Kuru yapraklar uçuşacak zihninde, Ve hatıralarını parçalayacak. Üzülme çocuğum… Çünkü; gün doğmak için batacak.