Lavinya Dergisi

BU BAHAR YABANCI
Mehmet KEKEÇ

Tutsak kaldı dudaklarının arasında, Yüreğinin esaretinden kurtulamayan Seni Seviyorumlar.

Kuruyor bademler dalında Sanki hazan kapısı açılmış gibi Zaman tüneli mevsimlerinde yolcu Beden han, her an sancı Sıra dışı, sarhoş, yasadışı İçi-dışı, her haliyle Bu bahar yabancı... Güz akıyor baharın gözlerinden Saklı cennet gibi yaşamak Duruyor orada bir yerde Aklımızın, ruhumuzun en ücra köşesinde Dallar yeşil, içimde hazan yanıyor sarı Dört duvar kafes, Aşk sızlıyor penceresinde bir evin Ne ses var, ne heves Zaman akıyor pencerede şehir şehir Bahar içimde sancı Bu bahar yabancı... Fırtınalar kopuyor dilimde Dumanı gözlerimi yakıyor sigaramın Yaşanmamış bir bahar gibi nefes nefes Çekiyorum yaş alınmış, yaşanmamış aşklara Firâriyiz hayattan, terkedilmiş sokaklardan Sıradan sohbetler sır gibi saklı Gözleri açık ceset gibi bir acı Bahar, bu bahar yabancı... Haydi kalk gidelim, bir uçurtma gibi Uçalım gökyüzünde özgür Saatlerden arınmış, yasalardan hür Gözün aşka yansın çakmak çakmak Bir yaşamak gezelim Her günü bir asır Bir bahar çizelim Yaşamak için hazır...