Lavinya Dergisi

YANILGI
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Tüm kelebeklerin tırtıl olduğuna dair inancımı yitirdim Tüm hamam böceklerinin siyah bacakları olduğuna da Ve güneşin aslında çok da uzakta olmadığına inanıyordum Ayın, bulutlar arasında kaçarak dolaştığı kaçıkça bir gerçekti Ne varsa kesin olan, hepsi oranında azalarak ihtimale dönüyor yüzünü İnsanın sonsuz sevgiyle yaratılmış olması dahi, bir ihtimal artık Ve sevenlerin sevgisi küçücük bir ihtimal Keşke her kelebek tırtıl olarak gelip dünyaya, evrilseydi aşkla Belki o zaman umudu yaşatabilirdim, bir gün O zaman inanabilirdim bitmeyen, tükenmeyen şeylerin olabileceğine İnanıp uğruna bir hayatı yaşadığımız ne varsa tükenirken -Ki ben, sevgiyi ve aşkı ölümsüzleştirirken şiirle- -Ki ben, yüreğimde pas tortuları temizlesem de- İnanmaya devam ediyordum kelebeklere Bir melek olmasam da kanatlarım vardı omuzlarımda Bir kelebek olmasam da evriliyordu içimde sevgi Bir güneş olmasam da yakın tutuyordum eski bir seviyi canıma Bir ay gibi dolanıp duruyordum bacaklarına Artık hamam böceğinin bacakları siyah değil güzelim kapkara Hayal kırıklıklarımı topladığım bir kuyu inşa ettim Tüm sevgilerin yeşerdiği yerde Bakmak istersen kalbini yokla Atmasına aldırma atar o öyle başkalarına da Sen sanırsın ki, melek yüzünü döndü bana Hamam böceğiyim ya kapkara, atarsa buna, kırılmışlığımda kana Şimdi hangi sevgiyi tutup çevirsen yoluna koysan Bir budala gibi her iyiliğe kanat taksan da faydası yok Sevgisi benim aksime evrilmiş yüreğinde, sadakati yok sayarsan Kalbine bakınca gördüğün; senin için güneşin en tepede olduğu dünya Ay ise yıldızlarla birlikte ve yakamozları uzağında Tüm kelebekler de tırtıl güzelim ve inan bana her şey olduğu gibi sıradan İnandığım gibi inandırabilirsin herkesi buna Büyülü sesinden dinlet bir meleğe sevgiyi Kırar kanatlarını oturur yoluna Oysa ben sana dokunabileceğimiz güneşler Kovalayabileceğimiz bir ay bahşetmiştim Yoksaydın ya varlığımın kesinliğini Köz koydum bende yuvana yan ya da kana