Lavinya Dergisi

VEDA
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Günün en güzel vaktinde hüzün çökmüş havaya Tüm kara bulutlar bana bırakılmış sanki.. Hafiften rüzgar da esiyor ve ince ince sızlatıyor etimi Penceremin önündeki ağaç yapraklarını döküyor Çarpıyor yaprak düşerken diğerlerine, bazıları peşinden gidiyor. İnim inim inliyor yapraklarım.. Yerde birkaç tane kurumuş yaprak var, biliyor ya sonu bu olacak.. Bir inilti yine! Süzülüyor penceremden evimin her köşesine Rüzgar şarkı söylemiyor artık. Öfkeli biraz, Biraz da sitemli. Sesler seslere karışıyor Nefesler nefeslere Seçemiyorum, bulamıyorum sesimi. Nefesim içimde kal Ömrüm, ömrümde. Kapıyorum kulaklarımı dinmiyor sesi Bu sızı hiç geçmiyor… Gökyüzüm mavi değil, koyusu siyahın Ve uçsuz bucaksız derin... Depremler oluyor sokağımda Yıkılıyorum. Bu bir enkaz! Ezilmiş güzel olan ne varsa Bir yaprak süzülüyor gökyüzünden Gelip konuyor afetin orta yerine Sararmış ve kurumaya yakın, mahur… Harabeye yakışır bir veda busesi gibi Naif ve hüzünlü Gitmişsin. Hoşça kal...