Lavinya Dergisi

ADIN VARDI
Mehmet KEKEÇ

Tutsak kaldı dudaklarının arasında, Yüreğinin esaretinden kurtulamayan Seni Seviyorumlar.

Adın vardı, Kuytu köşelerde zemheri ayaz akşamlardı Ellerin ellerimde, avaz avaz susardım İçin için gülerdim Gamzelerine gözlerimi gömerdim Yüzün okunmamış şiirler saklardı Adın dört harfli bir masaldı... Adın yâr-dı Dilimde çiçek açardı Ne akşam akşamdı ne sabah sabah Saat sendin, mevsim sen, güneş sen Uyur uyanırdım, doğup batardın, Zaman sen, şafak sen, aşk sen... Çocukların utangaç bakışlarında ar-dın Adın nâr-dı, Dilimi yakardı Nisan güneşi gibi yağardı tenime Özgürlüğe kavuşmuş, Firari bir mahkûm yatardı gülüşünde Çocuklar gölün üzerine taşlar atardı En çok seken taşın sevinciydin içimde... Adın vardı, Bir eylül hüznü gibi soğuk ve sarı Şimdi yokluğunun kör bulmacası Sıradan bir ölümlüyüm artık Köhne bir avlu gibi suskun ve çaresiz Sessiz, kimsesiz Soğuk ve çığ altında nefessiz Sen yoksun Adın kanıyor Dilimde acı bir mürekkep tadı Buruşuk bir gülümseme Seni anımsarken yüzümde Mezar taşına yazar gibi kazınmış Adım gibi, Adın duruyor içimde bir yerde...