Lavinya Dergisi

ÇARPINTI
Burçin LAÇİN ALTAY

Ömrü ferahlatan mis kokulu sabahları duymak için, gerçek sevgiye ulaşmaktaydı hep umut.

Kalbim bir geniş ovadır yar yüzünde Sustukça içine yılkı atların sürüsü ayaklanır Derin bir nefesle dört nala giderler gökyüzüne Kırıp geçirir zamana direnen tüm kemiklerimi Kurumuş toprağın çatlağı, delip geçtikleri… Yaşım bir uzak zamandır destanlarda Duyulmamış seslerin tılsımında gizlenir Akar gözlerimden büyülü nehirlerle Okyanus lacivertine boyar koyu halkalarımı Gözlerime düşünce sancıların bakışında… Sesim bir düşün kurbandır inceliğinde Kıtalar arası yükselen uçurumdan düşer Sesleri aynı frekansta gözbebeklerinle Dünyanın dönüşünü bilemem ben Senin bana dönüşün olmasa… İçim bir asi düğümdür yılkı atların ayaklarında Göğsümde biriken kelimeler Çözülür dilime değmeden Suda eriyen ilaçlar gibi Hafif bir sesi var bu suskunlukların Ağır bir yan etkisi…