Hakikat aramakla bulunmuyordu elbet ama" Bulanlar ancak arayanlardır."diyordu Hazret.Öyle ya da böyle, iyi ya da kötü, çok azımız bilinçli,bir çoğumuz bilinçsiz şekilde kendi anlam arayışımızda,kendi hakikatimizin peşindeyiz.Sığınacak bir yuva arayan da var yuvadan kopup yaşamını idame ettirmek adına bir köşebaşı arayan da.Fütursuzca yanına yöresine bir insan arayan da var,cümle insandan koşarcasına kaçan da.Kiminin aradığı; gününü ölmeden geçirtecek bir ekmek,kimininki nimet üstüne nimet.Arayışımız hakikatimize bağlı düşe kalka yol almaya çalışıyoruz öyle birbirimizden farklı, öyle birbirimizle aynı... Farklılıklarımızın bile aynı noktada kesiştiği hakikat noktasında arayanın insan,arananın da insanda bir nokta olduğunu anlıyoruz.Daha doğrusu çok azımız başarıyor bunu. Geriye kalan kesim ise aradığını kendinden bihaber,kendinden çok uzakta arıyor.Halbuki üzerinde düşününce insan aramaya başladığı şeyi önce kabul etmiştir aslında. İçselleştirmiş, benimsemiş ve sonra aramaya karar vermiştir , aradığı içindedir yani insanın ama farkında olmaz en başında. Aradığı kendinde bilmez insan.Şah damarından yakındır da aradığı,diyar diyar dolaşır insan.Bulmak istediği şey ile şu an sahip olduğu arasındaki uçurum veyahut olmak istediği yer ile şu an bulunduğu yer arasındaki fark insanın anlam arayışındaki mesafesidir.Mesafe ki yine kendinden kendinedir elbet,bilmez. İşte arttıkça bu mesafe bulamaz insan aradığını,divane olur kayıplar içinde aradığı ile birlikte kendisi de kaybolur.Yok olmaya mahkum eder kendini.Ama kısaldıkça o mesafe aranan bulunmasa da fark yaratır insanda. Başkalaşır,belki ötekileşir hatta. Çünkü kendi olma yolundadır.Ne kadar kendi olsa o kadar farklıdır. Sana kendi hakikatin bir ayna kadar yakın dost! Çıplak gözlerle bakabilmeyi başarırsan bu aynaya, bakmanın ötesindeki görmeyi yakalayabilirsen hakikat denizinin kıyılarında yüzmeye başlamışsın demektir .Korkma, kıyılara kanıp denize dalmayı da unutma... Daldıkça buluşacaksın kendinle. En kötü bulamadan boğulur ölürsün ama sakın üzülme menzile varamamak değil mühim olan... Esas olan o yolda ölmek...