Lavinya Dergisi

İNSAN VE DUYGU ÜZERİNE BİR DENEME...
Mehmet YILDIRIM

Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?

Şimdi şehirde tüm evlerin lambaları sönük. Şimdi şehir ıssız ve yalnız. Şimdi şehir benim ve içimdekilere ait. Bilmem ki belki karanlık odasında yüzünü duvara dönmüş hıçkıra hıçkıra ağlayan kaç insan var. Bilmem ki elinde kalem kağıda içini döken kaç insan var. Bilmem ki gülse, dünyanın en güzel kadını olacak kaç kadın mutsuz olarak uykuya dalıyor. Bilmem ki sevilse, ömrü boyunca hayatını bir kadına adayacak kaç adam yeni yakacağı sigarayı söndüreceği sigarayla yakıyor. İnsan olmak zor ama daha zor olan şey insan kalabilmek şu içine tükürdüğümün dünyasında. Kötülükle baş etsen, iyiliği bulamıyorsun. Adalet arasan, hakimin terazisi bozuk. Sessiz kalsan sükut altın değil, konuşsan kelimeler mahkum olmaya meyilli. Duygular desen en olmadık yerlere, en olmadık insanlara doğru, hem de dörtnala giden bir at gibi koşuyor. Dostu bulan aşktan uzak, aşkı bulan dosta kapalı. İnsanoğlunun mucizesi öyle denizi ikiye yarmak, görünmez olmak falan olmamalı. İnsanoğlunun mucizesi iki kalbin birbirine atması, yalansız dolansız bir dostluğun kurulması olmalı artık. Bak işte şehir, sıcak diye üzerindeki yorganı yataktan atan da var, sokakta yatıp üzerine karton çeken de. Ekmeği bayat diye çöpe atan da var, çöpten bulacağı ekmekle karnı doyacak olan da. İnsan kadına ve hayvana gücünü gösterme derdinde. Dünya zulmün olduğu yerlerden bir haber. Güllük gülistanlık şu ahir ömürler tüm şehirler ülkeler. Oysa biraz da vicdan... Biraz da vicdan moda olsaydı şu çarkına çomak sokamadığımızın dünyasında. Biraz merhamet, biraz sevgi, biraz saygı. Bunlar bir eşya değil yahut varlığı bitecek şeyler de. Bunlar insandan insana geçebilen ve hayatlar boyu sürebilecek şeyler. Hıııhh! Baksana kalp dediğin herkeste var. İçinde şu güzelim duygular olmadıktan sonra kalp de diğer organlar gibi değil midir? Biraz düşünelim bunu, çok değil televizyondaki bir dizi miktarı yahut telefonlarımızdaki oyunlara harcadığımız zamanın üçte biri kadar sadece. Şehirden sesler gelmeye başladı. Güneş de doğar birazdan. Dokuzuncu köyden de kovulmadan haydi bana müsaade… Selametle...