Lavinya Dergisi

BİR GARİP ORHAN VELİ
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Orhan Veli’nin bir şiiri okudunuz mu? Eğer buna cevabınız hayırsa durun! Telaş yapmayın geç değil, hala vakit var hatta şu an bu satırları bile bitirmeden Orhan Veli’nin bir şiirini okumaya başlayabilirsiniz. Orhan Veli 13 Nisan 1914 yılında Beykoz Yalıköy’de dünyaya gelmiştir. Çocukluğunu İstanbul’da geçirmiştir. Orhan Veli’nin edebiyata olan merakı ilkokul yıllarında başlamıştır. Bu dönemde Çocuk Dünyası isimli dergide hikayesi basılmıştır. Lisede Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni ise Ahmet Hamdi Tanpınar’dır. Ahmet Hamdi Tanpınar öğretmeni olduğu sürece Orhan Veli’ye öğütler vererek yönlendirmiştir. Orhan Veli memurdur. Bu mesleğini devam ettirmez bir süre sonra memurluktan istifa eder. Onu da bizleri şu şekilde açıklamıştır: Beni bu güzel havalar mahvetti, böyle havada istifa ettim. Evkaftaki memuriyetimden. Bu cümlelere özetle şunlar söylenebilir. Canım Veli her bahar mevsiminde adeta kendinden geçer ve güzel havaların etkisiyle mest olur. Boşuna dememişti beni bu güzel havalar mahvetti diye. Orhan Veli ise hayatından kısaca birkaç cümleyle bahsetmektedir: "1914 yılında doğdum. 1 yaşında kurbağadan korktum. 9 yaşında okumaya, 10 yaşında yazmaya merak saldım. 13'te Oktay Rıfat'ı, 16'da Melih Cevdet'i tanıdım. 17 yaşında bara gittim. 18'de rakıya başladım. 19'dan sonra avarelik devrim başlar. 20 yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim. 25'imde başımdan bir otomobil kazası geçti. Çok aşık oldum. Hiç evlenmedim. Türk Dili ve Edebiyatındaki yeri oldukça özeldir. Orhan Veli’nin orada da kendine has kişiliğini gösterir. Türk Dili ve Edebiyatında Garip Akımı “Birinci Yeni” grubunu kurmuştur. Çok sevdiği iki arkadaşı da bu grupta yer alıyor. Biri Melih Cevdet diğeri ise Oktay Rıfat’tır. Bu grubun amacı: Türk şiirinde o güne kadar yer etmiş kalıp ve anlayışlardan kurtulmak gerektiğini savunur ve biçimciliğe, duygusallığa karşı çıkıp söyleyiş güzelliğini esas alır. Bu şiirler Garip adı altında bir kitapta toplanmıştır. Orhan Veli; İstanbul’a bahara, denize, gökyüzüne, aşık bir şairdi. O çocuk masumiyeti hiç eksilmedi. Türk Dili ve Edebiyatının naif ve nadide bir çiçeği bana göre. Her şair kendine has ve özeldir hepsi birbirinden kıymetlidir elbette ki Orhan Veli bambaşkaydı onun dizelerini okuyanlar anlarlar nasıl bir incelikte ve naiflikte olduğunu. Orhan Veli’nin yaşamı beni oldukça etkilemiştir. Orhan Veli’nin şiirleriyle ortaokul yıllarımda tanıştım. İlk ezberlediğim şiiri İstanbul’u dinliyorum. Bu şiiri tahtaya çıkıp okuduğum günü dün gibi hatırlıyorum. Heyecanlı ve güzel bir anıydı benim için. Orhan Veli’nin şiirlerini ne zaman okusam hep şunu söylerim: Orhan Veli yaşamalıydı bu hayatta daha yazılacak onlarca şiiri vardı daha sevilecek bir sürü martılar vardı diye söylenirim hep kendi kendime. Yolunuz bir gün Aşiyana düşerse mutlaka Orhan Veli’nin heykelini ziyaret etmeyi unutmayın orada küçük bir martısı sizi karşılayacaktır. Bu heykel Rumelihisarı’nın karşısındadır. Şiirde de bahsettiği gibi Orhan Veli’nin: Bir fakir Orhan Veliyim Veli’nin oğluyum Tarifsiz kederler içinde Rumeli Hisarı’na oturmuşum Oturmuşta bir türkü tutturmuşum Bence bu şiirler hep yaşamalıydı. Gökyüzünü kalemine indiren şair. Öyle bir kalem ki onun kalemi kocaman bir şehir sığıyor İstanbul’u yaşatıyor dizelerinde. O güzelim satır aralarında. Ben ne zaman Beykoz’a gitsem aklıma hep Orhan Veli gelir. Beykoz’un gözde yeri olan Öğretmenevine uğradığımda sanki Orhan Veli’yi görmüş gibi hissederim o çok sevdiği martıları orada çok yakınınızdan uçmaktadır. Eşsiz boğaz manzarasına karşı bir kahve eşliğinde “Gün Olur” şiirini okuyabilirsiniz. Küçük bir alıntı yaparak: “Hele martılar, hele martılar, Her bir tüylerinde ayrı telaş.” Orhan Veli şiirleriyle denizlerde, martılarda, ilkbahar mevsiminde yaşayan koca yürekli şair, çocuk ruhu hiç eksilmedi o güzelim şiirlerinden. Yüreğine martıları sığdırmış naif bir adam. “İstanbul’u her daim yüreğimizde yaşattı İstanbul’u dinlemeyi Orhan Veli’den öğrendik İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı.” Diye kaleminden dökülmüştü satırlar. Ufak bir gezintiye çıkıyormuşsunuz hissi uyandıran nadide şiirlerden biridir. Böylesine çocuk ruhlu şairin bile anlatamıyorum dediği yer elbette ki, vardı. Anlatamadığı yerde şu dizeler dökülmüş kaleminden: “Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum.” Bu dünyadan olup olmadığımızı sorgulatan: “Handan, hamamdan geçtik Gün ışığındaki hissemize razıydık Saadetinden geçtik Ümidine razıydık Hiçbirini bulamadık Kendimize hüzünler icat ettik Avunamadık Yoksa biz... Biz bu dünyadan değil miydik?” Sevdaya tutuluşu bile hayranlık uyandıran: “Benim de mi düşüncelerim olacaktı? Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım? Sessiz sedasız mı olacaktım böyle? Bekleyişi bile hava kadar güzel: “Bekliyorum Öyle bir havada gel ki, Vazgeçmek mümkün olmasın.” Bu güzel şiirlere veda yakışmazdı ama ölüm gelmişti artık kimse durduramazdı bunu ve nadide çiçeğim Orhan Veli’m Kasım'da bir haftalığına gittiği Ankara'da belediyenin kazdığı bir çukura düştü ve başından hafifçe yaralandı. İki gün sonra İstanbul'a döndü. 14 Kasım günü bir arkadaşının evinde öğle yemeği yerken fenalık geçirip hastaneye kaldırıldı. Beyinde damar çatlaması yüzünden başlayan rahatsızlığın sebebi doktor tarafından anlaşılamadı ve Kanık'a alkol zehirlenmesi teşhisiyle tedavi uygulandı ancak beyin kanaması geçirdiği sonradan anlaşıldı. Aynı akşam sekizde komaya giren şair gece 23.20'de komadan çıkamayarak Cerrahpaşa Hastanesi'nde hayata veda etti. Aşiyan Mezarlığına defnedilmiştir.1950 yılında 36 yaşında bu güzel satırlar son buldu. Türk Dili ve Edebiyatının ince ve zarif şairi hayata veda etti. Bu dünyaya bizlere armağan olarak gelmiş gibiydi. Bir tatlı rüzgar gibi esip geçti. Bahar demek Orhan Veli demekti her bahar geldiğinde Orhan Veli’yi anımsayarak hüzünle gökyüzündeki martılara bakarak gülümsüyorum. Kuş gibi kısacık ömre sahip olan Orhan Veli’ye rahmetle. İlkbaharı, denizi, martıları, balıkları bizlere emanet. Orhan Veli’yi yanı başınızda hissetmek isterseniz Orhan Veli’nin “Bütün Şiirleri” kitabını okuyabilirsiniz.” Bu dünyadan “Bir Garip Orhan Veli” geçti. Bir yerlerde rakı ve balık görürseniz rakıda balık olmayı unutmayın. Orhan Veli misali.:) “Şiir yazıyorum Şiir yazıp eskiler alıyorum Eskiler verip musikiler alıyorum Bir de rakı şişesinde balık olsam” Hasretlerin en güzel zarif Orhan Veli’ye olsun… *Alıntılar Orhan Veli’nin “Bütün Şiirleri” adlı kitabından yapılmıştır.