Lavinya Dergisi
SİYAH ZAMANLARIN ÇİVİSİÖmrü ferahlatan mis kokulu sabahları duymak için, gerçek sevgiye ulaşmaktaydı hep umut.
Olacaklarla ölecekler resmedilmiş çoktan Ve çoktan bir arsız sevdaya tutunmuş yüreğin Bundandır; renkleri perperişan gündüzlerin Solgun desem değil, üşümüş bir bakıma günlerin Soğuk desem değil, güneşte fazla kalmış ellerin Gideceksin günlerin ağır yükünü taşıyarak Düşüreceksin yerlere acılarını, ellerini de iki yanına Ezecekler hiç umursamadan gözünden düşen yaşını Hayat mı acımasız insanlık mı? Bilemeyeceksin. Acı insana işleyecek, bütün gülüşlere de yankısı... Üzerine basan her insanda daha fazla acı… Bütün renkler solacak ansızın Beyaz düşler uçup gidecek ellerinden balon misali Sana siyahlar kalacak sen şehvetle kırmızıyı beklerken Zamanları düşlerin siyah kılıfına sığdırmaya çalışacaksın Aklınla kalbin arasına duvar öreceksin, unutacaksın insanlığı -Zaten unutmuştun sen insanca sevmeyi Başkasının acılarının üzerine bastığından beri- Ve o duvara asacaksın yalnızlığın resmini… Unutma! Yürek tarafında çakılı siyah zamanların çivisi…