Lavinya Dergisi

GÖNÜL DEFTERİM
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Yazarken titreyen ellerime direnen uzun boylu genç; Tıpkı gençliğim Saçları henüz siyah ve bedeni dik. Defterime gelince kimseye benzemez. Yani karaladıkça kaçmaz, insanoğlu değil. Aksine ben onu yazdıkça Hatta bazen gönlümü dökemeyince Resmen bağrını delik deşik edercesine derin çizdiğim o yegane dost, Bana yeni sayfalar açar; -‘’Hadi be bir daha!’’ -‘’Sana ömrümden eksilircesine verdiğim bembeyaz sayfada kendini bul.’’ der. Olmuyor! Bir kez daha açıyor bağrını… Kendime benzetiyorum. Gözlerimden süzülen yaşlar daha bir parçalıyor. Ve o delikanlı çıkıyor beyaz kentin sokaklarına. Beyhude laf anlamaz ellerim titriyor, Umurunda değil deli gönlün. Hayır! Bu ben değilim! Kırıyorum delikanlıyı orta yerinden, İki büklüm kalıyor oracıkta Kentin sen görmemiş sokaklarında. Sendeliyor bacağım, Kalkarken masadaki soğumuş çayım dökülüveriyor gönlüme; Islanıyorum. Bilinmez sorular eşliğinde, Bomboş sokaklara çekerken perdemi; Ömrümü sonlandıran trajikomik oyunun son sahnesinde Finali oynayan yoksa ben miydim?