Lavinya Dergisi
BİR KAKTÜSÜN İÇİNDE BÜYÜSEYDİMCinayetlerinin sadece öldürülerek olmadığını öğrendim. Nefis öyle kuvvetli bir hal almış ki Sarmış çoğumuzun kalbini Bir nefis uğruna kaç kadının kalbi kırılmaya mahkûm? Faydalanmak dediğimiz iğrenç şey uğruna kaç gözyaşı feda? Sevgi kadar kuvvetli bir erdemlik ne ara kandırılmak adına basit bir yalana dönüşür ki? Kaç kişi ağlayarak uyuyup da güçlü başlamak zorunda Neden hissetmek duygusuzlaştırılıp da sadece olsun diye Sevgi hangi ara değersizleşti. Güzellik hangi ara bu kadar kalıplaştı? Güzellik neden bedenen Neden ruhen değil? Ruh değil mi bedeni güzelleştiren? Peki sevilmeye ego kasmak nedir? Neden seven cepte, kesin gözüyle bakılır? Bazen hiç büyümeseydim diyorum. Dünya tanımadan önce maviydi. Şimdi kapkara. Nasıl küstü yüreğim hayat bilebilsen. Nasıl kandı yürek seviyorum diyene. Sevilmek öyle basit değilmiş. Kalbim büyüdü de yaşlandı Delikanlılık daha çok masallarda kullanılan bir tabir gibi. Kime iyi dersen ertesi gün yanılmak… İnsanlar ne kadar basit yalan söylüyor Gözüne baka baka kandırıyor seni İnanma lütfen insana. Ne acizler gördüm. Ne kadar acımasızlar. Neden anlamıyorum ama Seviyorum diyerek bir kadının bütün umutlarını elinin altından almaya gerek var mı? Sevmediğin halde. Gerek var mı aldatmaya, Kandırmaya? Suyu tükenip rengi solan dünya İçinde bu kadar pisliği nasıl barındırabiliyorsun? Şahit olmadan bir kaktüsün içinde büyüseydim. Dikenlerin içinde. Şahit olmadan hiçbir şeye. Büyüyüp ölseydim.