Lavinya Dergisi
Ç'AKIL TAŞLARI“Susup içime döktüğüm cümlelere boğazımdan geçiş yok Parmak uçlarımla konuşuyorum, duyuyor musun?”
Baştan sona maviye boyadığım bir günde Takvimlerden bağımsız, zamandan azade Denize bakan düşlerim ve avuçlarımda ç’akıl taşları Yanakları nemli, ağlamışlar yine… Bir deniz kabuğunun anlattığı masala kanmışlar Dalgalardan beri, ufuk çizgisinden öte… Suyu dinlemişler sudan içeri… Ve sonra yine suya anlatmışlar… Rengarenk benizleri daha çok parlamış Güneş okşadığında tenlerini… Unutulmaya mahkûm, silinip gitse de Kumsalda bıraktıkları ayak izleri… Oturdum seyre daldım önümde uzanan maviliği Dalga dalga, köpük köpük… Bir martının çığlığında temize çekip Kuma gömdüm düşlerimi… Avuçlarımda ç’akıl taşları… Saymak istedim de sayamadım Sessiz sakin önlerinde yükselen bir şiirin Gizli öznesi olmak kolay değildi elbet Ah, ç’akıl taşları, aklım size, siz avuçlarıma emanet!