Lavinya Dergisi
SENİ SEVMEK"Yazdığın her harf,yazabildiğin her kelam ölümün elinden kurtardığın serçe kuşudur ve serçe telaşlı değilse öldü demektir"...diyerek kalemini kağıtla buluşturmuş milyonlarca insandan sadece bir tanesiyim...
Seni sevmek; yağmura yazılmış şiirleri bırakıp bir kenara, gökyüzüne destanlar yazmak gibi... Seni sevmek; deniz manzaralı bir balkonda denizin ötesini seyre dalmak gibi... Seni sevmek; burnunda tütmeden, kursağında kalmadan kucaklamak tüm hevesleri... Seni sevmek; bir bebeğin ilk tebessümü, bir annenin mutluluk göz yaşı... Seni sevmek; şerlerin sonuna gizlenmiş hayır, nikah masasındaki gelinin dilindeki evet gibi... Seni sevmek; kabullenmek tüm olanı, olmayanı ve belki hiçbir dem tadılmayacak olanı... Seni sevmek; gökyüzüne salınmış uçurtmayı izlemek, gözden kaybolana dek... Seni sevmek; bir şehirde, bir mısrada yahut bir masada her defasında yeniden yeniden yitirmek kendini... Seni sevmek; benliğini koymak bir kenara... Sen olmak, kanından canından bir parçaymış gibi... Seni sevmek; cümleler kurmak sana, kuramamak bazen... Yazmak, yazmak, yazıp da silmek... Seni sevmek; 21. Yüzyılın soğuğa çalan şu günlerinde içimi ısıtan bir tutam iyi niyet, bir yudum güzel huy... Seni sevmek; bir bardak suya bile hürmetle bakan insanın sevgisi... Seni sevmek; ağzından çıkmayan kelâmlara bile kırılmak... Ağzından çıkanları ise bir bir ezber etmek... Başıma gelen en güzel eylem seni sevmek... Aştığım tüm zorlukları unutup bir çift göze yenilmek... Seni sevmek; utanmak harflerden, korkmak kelimelerden... İnsani duyguların en güzeli, en özeli... Seni sevmek insan olabilmenin adı... Dün yok, yarın olmayacak ve ben bu inançla bugün seviyorum seni...